Çorum Valiliği, ilimizde son günlerde artan mantar zehirlenmeleriyle ilgili bir açıkla yaptı. Doğadan toplanan mantarların tüketilmesi sonucu ortaya çıkan sağlık problemlerinin Türkiye’de sık görülen ve bazen ölümlere yol açabilen önemli halk sağlığı sorunlarından birisi olduğunun belirtildiği açıklamada, “Yağışlı havalar mantarların gelişimi için uygun ortam sağlar. Bu nedenle özellikle yağışların arttığı ilkbahar ve sonbahar aylarında kırsal bölgelerde, doğadan toplanan yabani mantarların bilinçsizce tüketilmesi sonucu mantar kaynaklı zehirlenme vakaları sık görülmektedir. Yazılı ve görsel basında çıkan haberler ve yapılan uyarılara rağmen yabani mantar tüketimi ve bunlardan kaynaklanan sağlık problemleri hala önemini korumaktadır” denildi.
Çorum’da Mart ayında 2, Nisan ayında 6, Mayıs ayında 29, Haziran’da ise (15.06.2023 dahil) 52 olmak üzere toplam 89 kişinin mantardan zehirlendiğinin belirtildiği açıklamada şu bilgilere yer verildi:
“Vatandaşlarımızın herhangi bir sağlık problemi ve ötesinde daha üzücü olaylarla karşılaşmaması açısından aşağıda belirtilen hususlara dikkat etmeleri büyük önem arz etmektedir:
Mantarlar sadece dış görünüşlerine bakılarak ayırt edilemez. Zehirli mantarlar doğada zehirsiz mantarlar ile birlikte yetişebilir. Aynı yetişme ortamında benzer mantarların sporlarının etkileşmesi sonucu yenilebilir mantarların da toksin üretebileceği unutulmamalıdır. Bu yüzden doğada bulunan mantarlar ancak profesyonel kişilerce incelendikten sonra tüketilmelidir. Birçok ciddi zehirlenme vakası tipik olarak mantar toplayıcısının mantar türünü yanlış tanımlaması sonucu ortaya çıkmaktadır. 
Mantar zehirlenmelerinin tedavisi genel olarak zehirlenme sonucu ortaya çıkan bulgulara yöneliktir. Mantar zehirlenmesi belirtileri mantarda bulunan zehirin niteliğine göre mantarın yenmesini takiben ilk 2 ila 6 saat içinde ortaya çıkmaktadır. Erken dönemde ortaya çıkan bulgular en sık karın ağrısı, bulantı ve kusma olmak üzere ayrıca terleme, yüzde ve boyunda kızarma, ağızda metal tat duyusu, bulanık görme, sersemlik, uyku hali, tansiyon düşüklüğü görülebilir. Bazı türlerin yenmesinden sonra 6 saat ve daha geç dönemde ise bulantı, kusma, ishal, ateş, çarpıntı, karın ağrısı, karaciğer-böbrek fonksiyon bozuklukları ve hatta ölümle sonuçlanan zehirlenme belirtileri de görülebilmektedir. 
Mantar tüketiminden sonra yukarıda bahsedilen belirtilerden bir ya da birkaçı görüldüyse, vakit kaybetmeden en yakın sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır. Zehirlenmeler konusunda 114 numaralı Ulusal Zehir Danışma Merkezinden de bilgi alınabilir.
Her zaman önerildiği gibi en etkin tedavi yöntemi korunmaktır.
Kültür mantarı olmayan mantarlar asla tüketilmemelidir. 
Doğadan toplanan mantarların tüketilmesi isteniyorsa, deneyimli ve profesyonel kişilerden destek alınmalıdır.
Halk arasında kullanılan mantar isimlerine göre karar verilmemelidir. Farklı bölgelerde farklı mantarlar aynı veya benzer isimlerle tanımlanabilir.
Halk arasındaki yaygın söylentilere asla itibar edilmemelidir. (Özellikle mantar gümüş kaşıkta siyah lekelenmeye yol açmıyorsa, öncesinde hayvanlar tarafından tüketildiği görülmüşse yenebilir v.b yaklaşımlar doğru değildir.)
Mantar toksisitesinin dozla ilişkili olabileceği, mantarların pişirilme şekline bağlı olarak toksinlerin geç aktive olması sonucu gecikmiş zehirlenme olguları da ortaya çıkabileceği bilinmelidir.
Mantar zehirlenmesi olasılığı hakkında çevremizdeki insanları aydınlatmalı, mantarların sadece dış görünümleri ile ayırt edilemeyeceği anlatılmalıdır.
Mantar zehirlenmeleri çok basit bir şekilde önlenebilecek bir zehirlenme tipi olup, bu konuda en etkili yöntem, doğada yetişen mantarlar yerine sadece kültür mantarı olarak üretilen güvenli ürünlerin tüketilmesidir.”

Editör: HABER MERKEZİ