Hürriyet çatısı altında 29 yıl değişik sorumluluklar üstlenen Sezai Bayar, son yıllarda çevre ve hayvanları koruma alanında çaba göstermeye, özellikle kedilerin yaşantılarını yakından izlemeye başladı. Bu gözlemlerinin sonunda da “Bizim Kedi Kükredi” isimli romanı kaleme aldı. Bayar’ın “Yaşadıklarım Yazmadıklarım” adlı ilk kitabı anılarını kapsıyor ve iletişim fakültelerine örnek yayın olarak tavsiye ediliyor. “Bizim Kedi Kükredi” ise gazetecilik gözlemleriyle, insana atfen, bir değerlendirme ve bir siyasi hiciv sayılabilir. Ünlü gazeteci ve romancı Tülay Bilginer Kopkiman’ın tanımıyla “yalın ve alegorik anlatımla yazılmış” farklı bir hikaye… Bu kitap şimdi, Kafekültür Yayınevi çatısı altında Türkiye’deki bir çok kitap satış reyonlarında satılmaya başlandı KİTAP HAKKINDA NE DEDİLER? Oktay Ekşi (Gazeteci- Yazar): Kediler biz Türklerin hayat yoldaşıdır. Bazen de maskotumuz olurlar. Öyle bir kediyi biliyorum: CHP Genel Merkezi’nin Şero’su. Ama onun kükreme gibi bir özelliği ve çevresinde olup bitenleri dile getirme gibi bir becerisi yok. Oysa Sezai Bayar’ın uzun gazetecilik yıllarında gözlemlediklerinin tercümanı olan, onlardan hepimize dersler armağan eden Mernuş çok daha marifetli. Ben Sezai Bayar’la çalıştım. Onun ne kadar güvenilir bir kişi ve gazeteci olduğuna yakından tanıklık ettim. Ama itiraf edeyim ki başarılı bir roman yazarı olabileceğini hiç düşünmemiştim. Meğer içinde gazetecilikten ayrı bir ateş daha saklıyormuş. Tavsiye ederim bu kitabı okuyun ve dediklerimin bir tanığı da siz olun. * Bekir Coşkun (Gazeteci-Yazar): Yarım asırlık gazeteci dostum ve arkadaşım Sezai Bayar, meğer içinde barındırdığı ve yıllar boyu yüreğinde biriktirdiği hayvan sevgisini dışa çıkarmayı bugünlere, yani sona bırakmış. Bu sevgiyi, romanın kahramanı Mernuş adlı kedinin başına gelen şaşırtıcı ve düşündürücü olayları bizzat yaşayarak yazmış. Mernuş aracılığı ile ülke yönetiminde sorumluluk alan her kesime iğneleyici mesajlar göndermeyi de ihmal etmemiş. İyi ki öyle yapmış. “Bizim Kedi Kükredi”adlı kitap bizlere insanlığımızı yeniden hatırlatıyor. İçimizdeki sevginin, hayvan ve doğa duyarlılığı sayesinde çok işe yaradığını kanıtlıyor. Politik hicvin örneklerini bulacağınız bu kitabı okumanızı “şiddetle” tavsiye ederim. * Cevat Korkmaz (Gazeteci-Yazar): “Bir insanı iyi tanımak için öncelikle hayvanlara nasıl davrandığına bakmalıyız” Freud. Ben kedi severlerle hayvan severleri ayırıyorum. Duygu, gurur ve öznellik, kedi sevgisinde harmanlanır. Mernuş’un hikayesinde Sezai ağabeyin şahsında göze çarpan değerleri okuyabilirsiniz. Rüzgarlı yokuşunu koşarken, yüreğinin mahfuz köşesinde Mernuş’u büyüten Sezi Bayar, ilmek ilmek ördüğü günlüğünü paylaşıyor. Değerli bir çalışma. “Hayvan seven yürekte kötülük barınmaz”… Benden Freud’a ek olsun. * Ahmet Tan (Gazeteci-Yazar): Gazetecilik önce haberciliktir. Sezai Bayar damardan gazetecidir. Kaleminin işlekliği, anlatımının kıvraklığı haberciliğindendir. 5N1K ise haberin özüdür. Ne, Nerede, Ne zaman, Nasıl, Neden - Kim’in yanıtı ile yetinmez; habere ruh da kazandırır. Elinizdeki kitap fantastik, ama gerçeğe dayalı uzunca bir kedi haberidir. Her gönülde bir aslan yatar denir. İnsandaki aslan zamanla kedileşmiştir, uyuklar durur. Kedi Mernuş’un gönlündeki aslan ise sonunda uyanır ve kükremeye başlar. Mernuş’un macerası da o zaman başlar. Bu macerada Bedri Rahmi Eyüboğlu’ nun mısralarındaki insaniyetin tüm halleri vardır: “Nereden, ince ise oradan kopsun” dan, “Atın ölümü arpadan olsun”a, “Rezilliğin dik alası”ndan, “Gümbür gümbür gümbürdemeye” tüm haller. Çünkü yine Bedri Rahmi’nin dediği üzere: “Oğlum Mernuş sen; Ne şu, ne busun! Otobüsü kaçırmış bir milletin çocuğusun!” Kedilik halleri üzerinden insanın toplumsal yazgısı üzerine fantastik bir haber – roman okumak isteyenler için, ömrünü haberciliğe adamış bir kalemden ömre bedel bir kitap. * Faruk Bildirici (Gazeteci-Yazar) : Demek ki, anlamam için bir kedinin kükremesi gerekiyormuş! Meğer bir canlıda olması gereken iyi ve olumlu özelliklere “insanlık” derken çok abartıyormuşuz. Aslolan insan olmak değil, insani değerlere sahip olmak, kendini bilmekmiş. Hayvanlardaki insan sevgisi, insanlardaki hayvan sevgisinden daha masum, pirüpak ve de içtenmiş… İyi ki de gazeteci ağabeyim Sezai Bayar, Mernuş kediyi konuşturmuş; bir roman kahramanına dönüştürmüş. Eminim bu kitabı okuyan hiç kimse insanlardaki kötülüklere “hayvanlık” demez, diyemez. Hem Mernuş kedinin, ülkedeki adaletsizliklere, yanlış kararlara, yönetimdeki çarpıklıklara gösterdiği tepkiler de insandan daha insani… Yaşa be Mernuş kedi! Yaşa be Sezai usta… * Tülay Bilginer (Gazeteci-Yazar): Her roman kendini yazar. Çünkü romanlar, yazarın gözlemleri, hayal gücü ve yaratıcılığını kattığı hayatın suretleridir. Hayat en büyük yazar! Bu kitap, gazetecilik gözlemleriyle, hayatın her rengini yaşamış, Gazeteci- Yazar Sezai Bayar’ın usta kaleminden. İnsana atfen; müthiş bir sosyal değerlendirme ve siyasi hiciv! Yazılışına tanık olduğum, satır satır okuduğum “Bizim Kedi Kükredi”yi okumanızı öneririm. Edebi hicivlerde, çoğu kez hayvan hikâyeleri kullanılır. Sezai Bayar’ın yalın ve alegorik anlatımıyla yazılmış. Türüne yapılan haksızlığa karşı mücadele eden, arslan gibi kükreyen lider bir kedinin şahsında, siyasi hiciv sanatının, farklı örneğine tanık olacaksınız. * Işık Kansu (Gazeteci-Yazar): Sezai Bayar’ı tanımak bir mutluluktur. Şimdilerde mumla, büyüteçle aranan bir özellik olduğu için vurgulamakta yarar var: İyi insandır, bu bir. İki: Gazetecidir. Gazetecilik, çok bireyci bir meslektir. Ayakta durabilmek için böyle olmak zorundasınızdır. Oysa, Sezai Bayar, kendine dönük gazeteciliği yırtıp atanlardandır. Yeni kuşak gazetecilerin yetişmesi için el veren deneyimli bir ustadır. İnsan, zaman zaman kendi var oluşunu sorgular, çevresindeki çoğulluğa karşın yapayalnız oluşuna hayıflanır. Yakınlarının anlatımlarından bilirim; Sezai Bayar, yalnızlıkları dost ateşinde kavuranlardandır. Bu kitap, Sezai Bayar’ın ömrü boyunca içinde harladığı tüm niteliklerini barındırıyor, insanı ve doğayı kucaklayıp sevgiyle önümüze koyuyor. İyi ki yaşamışsın Mernuş kedi. Senden alınacak çok dersler var. (Haber Merkezi)