Milletvekili Tufan Köse’nin konuşmasında kendileri için üzüldüğünü ifade ettiğini dile getiren Bekir Yazıcı, “Bu üzüntüsü bizim yalancı tanık konumuna düşürülmemizdenmiş! Bizim yalancı tanık konumuna düşürülme iddiasına en önemli delil 2013 Temmuzunda Osmancık İmam-Hatip Lisesi pansiyon inşaatının Çorum İl Özel İdaresi tarafından ihale edilmiş olmasıdır. Aynı hataya 30 Aralık 2013 tarihli yazısında Mehmet Baransu da düşmüştür. Biz de Sayın Tufan Köse'nin yanlış bilgi neticesi üzüldüğünü gördük ve doğru bilgilendirme ile üzüntüsünü giderelim, dedik” dedi.<br /> Köse’nin Osmancık İmam Hatip Lisesi ile ilgili basını takip ettiğini ancak dikkatli takip etmediği, doğru olmayan bilgilerle konuştuğunu dile getiren Köse, “Eğer dikkatli takip etseydi Bekir Yazıcı’nın 6 mayıs 2013’te Osmancık Belediyesinden e-posta vasıtasıyla Halk Bankası Genel Müdürlüğüne gönderdiği taslak projede, 2013 yılı Temmuz ayında ihale edilen pansiyon binasının olmadığını, yine aynı taslak projede Osmancık İmam-Hatip Lisesi Yurt binası yerinin işaretlenmiş ve "Proje Milli Eğitim Bakanlığı tarafından kararı alındı yapımına başlanacaktır" notu düşüldüğünü görecektir. Özü sözü bir olan Bekir Yazıcı’nın dürüstlüğünü; şıracılarla işi olmadığı gibi bozacılık yapmayacağını bilmediği ve doğru olduğuna inanmadığı bir konuda kimsenin hatırı için tanıklık yapmayacağını, bütün Osmancıklının ve beni tanıyan herkesin bildiği gibi Sayın Köse’nin de bileceğini sanıyorum. Ben, konu ile ilgili A Habere Kanal 24’e, İhlas Haber Ajansı’na, Sabah Gazetesine ve daha bir çok Yerel-Ulusal Basına açıklamalar yaptım ve 11 Şubat 2014 Salı günü de İstanbul Cumhuriyet Savcılığına ifade verdim. Bu açıklamalar ve ifadelerde birbiri ile çelişen bir husus yoktur. Mezkur olayın Sayın Köse’ nin iddia ettiği gibi Ramazan ayında iftarda ortaya çıkması ve dini duyguların istismarı söz konusu değildir” şeklinde konuştu.<br /> 29 Mart 2013’te Osmancık Belediyesinin hissesi dolayısıyla Halkbank Genel Kuruluna katıldığını hatırlatan Yazıcı, “Genel Kurul sonrası dönemin Halkbank Genel Müdürü Süleyman Arslan, beni makamına davet etti ve konu orada gündeme geldi. Süleyman Arslan, mezun olduğu Osmancık İmam- Hatip Lisesine vefa borcu olduğunu, oraya yurduyla, okuluyla, spor salonuyla, tatbikat camisiyle bir komleks yaptırmak istediğini, bunun için bağış yapmak isteyen hayır sahiplerinin olduğunu söyledi ve benden bir taslak proje yaptırmamı istedi. Ben de, yurt inşaatının ihale edilmek üzere olduğunu, diğerleri ile ilgili çalışma yapılıp gönderileceğini söyledim. Aynı zamanda konuyla ilgili olarak İmam-Hatip Lisesi Müdür Başyardımcısı Mahmut Tökel’le Süleyman Bey’i görüştürdüm. Osmancık Belediyesi İmar Müdürlüğünce hazırlanan taslak projeyi, 6 Mayıs 2013’te e-posta vasıtasıyla Halkbank Genel Müdürlüğüne gönderdik. Ramazan ayındaki mesele, konunun gündeme ilk getirilişi değil, Genel Müdür’ün iftar için Osmancık’a geldiğinde okulun gezilmesi sırasında, yapılmış ve yapılacak çalışmaların değerlendirilmesidir. Daha sonraki gelişmeler kamuoyu önünde cereyan eder. Benim ve diğer tanıkların ifadesi sonrası Süleyman Arslan tahliye olur. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturmada takipsizlik kararı verilir. Soruşturmayı yürüten İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca Uluslararası Balkan Üniversitesinin parası iade edilmiş ancak Osmancık İmam-Hatip Lisesi adına toplanan para ile ilgili olarak söz konusu parayı, dernekler kanununa göre usulsüz toplanmış olarak değerlendirmiştir. Söz konusu paranın ne yapılacağı ile ilgili karar vermek üzere İstanbul Valiliğine göndermiştir. Bu konuda İstanbul Valiliğinin kararı beklenmektedir. Kamuoyuna saygıyla duyurulur." dedi<br /> (İHA)<br />