Her milletin kendisine göre özellikleri vardır.

Bu özellikler genetik koda kaydedilir, kuşaktan kuşağa aktarılır.

Bu aktarımda en büyük rolü, kültür oynar.

Çünkü kolay kolay değişmez kültür.

Sadece az biraz din etkiler kültürü.

Ama kök, kök olarak kalır, değişime uğramaz.

Din ile çarpışan zıtlıklar, zamanla ve taraflarca uygun karşılanacak bir ölçüde uzlaşır.

* İbrahim soyundan gelen Araplar, yine İbrahim soyundan gelen Yahudileri kuzen kabul ederler.

İshak'ın soyundan gelenler Yahudileri; İsmail'in soyundan gelenler de Arap milletini oluştur.

* Kadına bakış açısından, Araplar ile Türkler arasında tam bir zıtlık vardır. Araba göre kadın eşyadan farksızdır. Ödünç dahi verilebilir.

Oysa Türk kültüründe kadın, evin direğidir.

* İhanet, Arap Kültürünün bir parçasıdır. İlk halifeler dahi ihanet ile katledilmiştir. Türklerde ise ihanet, büyük bir utanç, büyük bir suçtur.

* Arap asla sözünde durmaz. Bu kültürel anlayış, ''ŞERİAT SÖZ TANIMAZ'' deyimi ile hukuki bir yapı kazanmıştır.

Türkler ise her koşulda sözünde durur. Türk kültüründe, sözünden dönmek, kültürel açıdan kabul edilemeyen bir davranıştır.

* Araplar ''İslam’ı kendilerine inmiş bir din'' sayarlar. Arap olmayan Müslüman Milletlere MEVALİ der.

Mevalinin malı, canı, karısı, kızı, parası Araba helal sayılır.

Türkler ise İslam’ı insanlık için inmiş, evrensel bir din olarak kabul eder

* Arap kültüründe KUVVETLİDEN TARAF olmak vardır. Arapların zayıf(lar) ile işi olmaz. Türk kültüründe ise ''Zayıfı korumak ve zayıftan, mağdurdan yana olmak'' vardır.

* Araplarda duygudaşlık (empati) kültürü gelişmemiştir. Arapların hak ve adalete saygıları yoktur.

Oysa Türkler, ''adalete '' inanır. Her davranışının gerisinde haklı olduğunu kanıtlama güdüsü vardır.

* Araplar Türkleri sevmez.

Bağdat'ın (1258 yılında) Hülagü Han tarafından ele geçirilmesini ve Abbasi halifeliğine son vermesini unutmazlar ve kabullenemezler.

Oysa bu olaya kadar Araplar ta Orta Asya’ya kadar uzanmış; milyonlarca Tengrici Türkü Arap lejyonerler vasıtası ile İslam’a çekmiş ve Türkü Türk ile din üzerinden savaştırmıştır.

* Araplar, 100 yıldan beri Türk egemenliğinde olmamalarına karşın geri kalmışlıklarını hep Türklere mal ederler.

Arapların bu denli Türk nefretine karşın Türkler, Arapları (ne yazık ki hâlâ) ''necip millet'' diye onurlandırır.

Daha da ilginci din etkisiyle yanıp kavrulan Türklerin büyük bölümü, Arap gibi davranmaya çalışır.

* Uluslararası ilişkilerde Arapların, özellikle Şii Arapların Türklere karşı negatif tutumu hiç değişmez.

Bu tutumun altında da Türklerin, Mısırdaki Şii Halifesini 1171 yılında ortadan kaldırması yatar.

Bu negatif tavır, bu kin günümüzde bile devam eder.

Bu kinin sonucudur ki; Suudiler ve BAE, Türklere karşı kullanmak üzere geçtiğimiz yıl, Yunanistan'a uçak göndermiştir.

* Araplar tarihini bilir ve unutmaz.

Osmanlının, Halifeliği 1517 yılında Kılıç Hakkı olarak almasını asla kabul etmediler.

Araba göre, Hilafet, Haşimi soyuna aittir. Türk'ten Halife olmaz. Osmanlının, Haşimi soyuna maaş bağlaması, İstanbul'da mal mülk-yalı vermesi onları kandıramadı. Araplar, 1916 yılında Halifeye isyan ettiler.

Arap etkisinde bocalayan günümüz Türkleri ise tarihinden bihaberdir.

500 yıl Çini, 1000 yıl Hindistan'ı ve İran'ı idare ettiğini unutup; Türk tarihinin, İslam Tarihi ile başladığını sanan zavallılar vardır.

Böyle aymazlık olabilir mi?

Ama oluyor işte.

Türk’ü Arap’a nasıl yamarsın.?

Türklerin bilinen tarihi 8000 yıl öncesine dayanır.

Türkler yer kürenin en eski, en köklü ulusudur.

İlk uygarlığıdır.

İlk erkidir.

İlk devletidir.

Türk süvarisinin gitmediği / girmediği toprak, baş eğdirmediği millet yoktur.

Arap’ın eti ne, budu ne?

Arap’la Türk nasıl yan yana konabilir?

Arap’ın neresi dikiş tutmuş ki?

Birlik, dirlik yoksunu bu ulusun(!) tam bağımsız bir devleti var mı?

Bu toprakları en son yirminci yüz yılın başında İngiliz cetveli çizmedi mi? Kolay yönetilsin diye bu Arap kabilelere 17 krallık dağıtılmadı mı.?

İki deveyi bile güdemeyen Arap'tan kral olsa ne yazar, olmasa ne yazar?

Batılı sömürgeci güçler, fazla zırlayan Arap krallarını tahtından indirmiyor mu?

Her fırsatta yazar, her fırsatta söylerim.

TÜRKLERİN EN BÜYÜK TALİHSİZLİĞİ, ARAPLARLA YOLLARININ KESİŞTİĞİ GÜN BAŞLAR.

… …

Ne güzel söylemiş Tanzimat ve Meşrutiyet devri gazeteci, yazar ve çevirmeni Kemal Paşazade Sait Bey (1848 – 1921)

“Arapça isteyen Urban’a (Arabistan’a) gitsin,

Acemce isteyen İran’a gitsin

Ki, biz Türk oğlu Türk’üz

Bize TÜRKÇE gerektir.

Bunu anlamayan ahmak demektir.”

Ahmaklık pahasına, Arap diliyle haşır neşir ola ola dilimizi de, kimliğimizi de, asırların kazandırdığı birikimlerimizi de, uygarlığımızı da perişan; kendimizi de rezil ettik.

Araplar gibi bilime ve yaşamın gerçeklerine arkamızı döndük.

Sonuç?

Sonuç ortada.

Atom çağında şeyhlerle, şıhlarla, tarikatlarla, cemaatlerle ve hurafelerle uğraşıyor; o gün bugün gelişmiş ülkelerin ardından nal topluyor, onlara el avuç açıyoruz.