Geçen hafta Salı günü akşamı İstanbul’a, ağabeyimle görüşmek üzere telefon açtım. Yengem, ağabeyimin uçakla Tokat’a gittiğini söyledi. Ağabeyim adına ne kadar sevimdiysem Çorum adına da o derece üzüldüm. Yüreğim, “cız” etti.
Çorum, bırakın kendi havaalanını burnunun dibindeki Merzifon Havaalanı’nı bile sivil uçuşlara 10 yıldır açtıramazken Tokat’a uçuşlar başlamış!
Sabah Albayrak Otoparkı’na gittiğimde ise yanıma gelen öğretmen emeklisi bir arkadaşım sanki ben öğretmenmişim gibi başladı bana derdini anlatmaya; “İsmet Ağabey bu gece sabaha kadar uyuyamadım!”
Niye? diye sorduğumda ise , “Abi Tokat’a uçak seferleri başlamış. Akşam TV’de haberlerde izledim. Fiyatı ise 79 milyonmuş. Abi nedir bu Çorum’un talihsizliği, nedir bu bizim halkımızın ve milletvekillerimizin beceriksizliği? Şu 10 sene de Tokat’tan belki 4 tane bakan çıktı. Bizde var mı bir tane? (Bizden bakan çıkmadı sayın arkadaşım sadece bakanlar(!) çıktı.) Tokat Çorum’un yarısı kadar bir yer… Abi bunları düşündükçe uyuyamadım” dedi…
Arkadaşım anlattı, anlattı yanan yüreğini bende soğuttu!
Arkadaşımın sözü bitince de ben aldım sazı elime; biz hava atmakla uğraşırken o vilayetler gerçeklerle uğraşıyorlar. Bizim gibi hava peşinde değiller. Hesap, kitap yapıyorlar ve bakan olacak adamları seçiyorlar. Tabii böyle hesaplı kitaplı seçilen insanlar bakan ya da milletvekili olunca ağırlıklarını koyuyor, halkı da onlara güç veriyor, bu şekilde terazinin gözüne oturunca da kantarın topu tabi ki atıyor! İşin inceliği burada!
Buna karşılık biz nelerle uğraşıyoruz? THY’nın filosundaki uçaklarından birine “Çorum” adı verilmesini bile güç bela becerebiliyoruz! Yıllardır uğraşmamıza rağmen neden Merzifon Havaalanı sivil trafiğe açılmadı diye, ne biz, nede milletvekillerimiz hiç düşündük mü? Ağırlığımızı koyabildik mi?
Sayın Agah Kafkas Bey Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı olacakmış! YAPMAZLAR! (İnşallah olur da ben mahcup olurum ama yapmazlar!) Böyle ağzımıza bir parmak derman sürerler, (Derman: Erzincan yöresinde Lokum’ a, “Derman” denir.) yalancı meme verilmiş bebekler gibi em, dur!
Obruk Barajı’na 1 milyon dolar verildi, Saat Kulesi’nin onarımı için 100 bin YTL geldi, hastaneye şu geldi, oraya şu geldi, buraya bu geldi ama bunlar ne kadar zamanda geldi? Altı ayda ancak gelebildi.
Oysaki Türkiye’de bir çok vilayete bunlar 6 günde, evet sadece 6 günde verilmektedir! O vilayetlere bunlar verilirken bizim haberimiz bile olmuyor. Bizim böyle 6 ayda ancak alabildiklerimiz de gazetelerimizin 1. sayfasında manşetlerde çıkıyor!
Çorum’a Tren yolu gelecekmiş! Yakında deniz yapılıp gemide getirilir herhâlde!!!
Böyle olmayacak dualara “Amin” demek yerine Çorum ve de çevre vilayetler açısından hayati önem arz eden hava alanımızı bir an önce açtırınız. Şu anda ki hükümet ve bizim milletvekillerimiz bu işi en az 2 yıl önce yapmalıydılar.
“Çorum’a üniversite açıldı, açılıyor” diye 3 senedir konuşuluyor. Oysa düşünülmüyor ki havaalanı bile olmayan bir şehre hoca gelir de ders verir mi kardeşim!? Çorum’a teşvik verildi ama havaalanı olmayan bir yere akıllı yatırımcı yatırım yapar mı? Yaparsa da müşterisi İtalya’dan 3 saatte gelip de ordan da Çorum’a 8 saatte gelir mi? Nitekim GELMİYOR DA!
Biz ve bizim gibiler vatan, millet, Çorum der durur da dedikleriyle de böyle kala kalırlar! Biz böyle uyurken başka vilayetler de aşığını kurşunlar!
Kurşunu dökmeye aşık, aşığı kurşunlamaya usta lâzım! Fazla söze ne hacet mesaj alana verilse gerektir!
NOT 1: O akşam Turhal’a, ağabeyime telefon açtım. Ağabeyim, uçakta yer olmadığı için satış müdürlerinin kendileriyle birlikte gelemediğini söyledi. Uçak İstanbul’dan Tokat’a 1 saatte gelmiş. Çorumlu, İstanbul’dan Çorum’a 8 saatte gelirse başarıdır! (24.04.2006)
Sevgi ve saygılarımla.