Koalisyon görüşmelerinde CHP ve MHP’nin olumsuz tavır takındıklarını iddia eden Uslu, Türkiye’nin bir erken genel seçime doğru hızla gittiğini söyledi.
Davutoğlu’nun MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye götürdüğü 3 aşamalı seçeneğin önemli olduğunu ifade eden Uslu, “Muhalefet partileri erken seçime gitmek istemiyorlar. “Biz seçime gitmeye hazır değiliz” diyorlar. Bunu anlamak mümkün değil. Hem hükümet kurulmasına destek vermiyorlar hem de seçime gitmek istemiyorlar. Ne istediklerini anlayabilmiş değilim. Sokaktaki vatandaşın da anlayabildiği kanaatinde de değilim. Ya seçime ya da koalisyona evet diyeceksiniz. İkisi de olmaz diyorsunuz ve ileri sürdüğünüz şartlarda aslında olmazları güçlendirmek için söylenmiştir. Çözüme katkı vermek, çözümün tarafı olmaktan ziyade sorun devam etsin, sorunun parçası kalalım, kriz derinleşsin demektir. Krizin derinleşmesi demek Türkiye’nin daha fazla mecalsizleşmesi anlamına gelir. Türkiye’nin mecalsizleşmesi demek hem Türkiye açısında hem içerisinde bulunduğumuz coğrafyadaki koşulların ağırlaşması ve bu coğrafyada yaşayan insanların da ağır bedeller ödemesi gibi bir sonucu yaratacaktır. Bu sorumsuz davranışların biran önce daha soğukkanlı, sorumlu, sağduyulu anlayışlara yerini bırakması gerektiğini düşünüyorum” dedi.
Parlamentoyu çok önemsediklerini söyleyen siyasetçilerin içtenlikli davranmaları halinde Başbakan’ın 3 seçeneğini kabul etmeleri gerektiğini kaydeden Uslu, “Ya koalisyon ortağı olmak durumundalar ya seçime endeksli bir azınlık hükümetine ya da Ekim'de erken seçim yapılmasına karar vermek zorundalar. Her hâlükârda Meclis’in çalışmasına katkı vermek zorundalar. Hem meclise geleceksiniz hem meclisten maaş alacaksınız hem parlamentonun yüceliğinden bahsedeceksiniz ama parlamentoyu devre dışı bırakmak için de elinizden geleni yapacaksınız. Bunu anlamak mümkün değil” ifadelerini kullandı.
Anayasa komisyonu kurulmadan seçim tarihinin, seçimlerin öne alınmasının, niteliğinin, alınacak tedbirlerle ilgili bir kanun çıkartılmasının mümkün olmadığını vurgulayan Uslu, “Meclis Genel Kurulu’na gelmeden önce Anayasa Komisyonu’nda eni-konu her şeyin ele alınmalıdır. Bunun için Anayasa Komisyonu’na üye vermeleri gerekir. Şayet bizim partimizden, nefsimizden, söylemlerimizden sloganlarımızdan devlet daha önemli diyorsak, o zaman devletin işleyişine de katkı vermemiz gerekir. Yani Ekim ayında Meclis’te bütçe görüşmesi başlayacak Aralık sonuna kadar bitmesi gerekiyor. Plan Bütçe Komisyonu’na üye vermek zorundasınız. Hem Anayasa hem de Plan Bütçe Komisyonu’na üye vermek zorundasınız. Eğer üye vermezseniz sistemi bütünüyle kilitlemiş ve hizmetleri durdurmuş olursunuz. O zamanda Sayın Cumhurbaşkanımız Anayasa’nın 116. maddesindeki yetkilerine dayanarak meclisi feshetme yoluna gidebilir. Seçim hükümetine gidilirse HDP de seçim hükümetinde yer alır. MHP ile HDP’liler nasıl aynı hükümette olacaklar? Bunun vebalinden MHP nasıl kurtulmuş olacak? MHP bize ev ödevi vermek yerine sorumlu davranması gerekiyor. MHP de CHP de erken seçime, koalisyona ortak olma, seçim hükümeti kurmaya, azınlık hükümetine olmaz diyorlar. O zaman ortaya daha sağlıklı bir çözüm konulması gerekir. Ben oynamam diyerek öbür tarafı adres göstermek akıl ve sorumlu insanların davranışı gibi gelmiyor. Ben oynamam senide oynatma deniliyor ama bunu yaparken milletimizin gözünden kaçmayan bir gerçek daha var. Siz meclisin feshedilmesi suretiyle bir seçim hükümetinin kurulmasının koşullarına destek veriyorsunuz. Yani siz HDP’nin değirmenine su taşıyorsunuz. Bunu vatandaşa nasıl anlatacaksınız? Nitekim daha önce sorumsuz davranışların bedelini en yakından ödeyen MHP’dir. Seçime gidip gelmemekte var bunu çok iyi biliyorlar ve aynel yakında yaşamış durumdalar” dedi.
Türkiye’yi kendi partimizin çıkarları, kişisel tercihlerimiz için yeni maceralara, fantezilere sürüklemek gibi bir lüksümüz yok diyen Uslu, “MHP’nin daha soğukkanlı, sorumlu davranacağını ummak istiyorum” dedi.
(Haber Merkezi)

Editör: TE Bilisim