TBMM İdare Amiri ve Çorum Milletvekili Tufan Köse, CHP Bakırköy İlçe Başkanı Sait Yücel, Bakırköy Belediyesi Danışmanı Hasan Tunç, Bakırköy Belediyesi Meclis Başkanvekili Mahir Çelik, CHP İl Başkanı Hasan Suvacı, Merkez İlçe Başkanı Ali Rıza Suludere, Mecitözü Belediye Başkanı Ünal Yavuz, Oğuzlar Belediye Başkanı Orhan Ateş, Aşdağul Belediye Başkanı Dursun Uzunca ve partililerin de hazır bulunduğu toplantıda konuşan Kerimoğlu, yeni anayasa ile birlikte kamu tüzel kişiliği oluşturmanın cumhurbaşkanına da verileceğini hatırlatarak, bu değişikliğin Türkiye’nin üniter yapısını tehdit ettiğini belirtti. Türkiye’nin kendi anayasasını savunması konusunda Çorum’un da üzerin düşeni yapacağına inandığını kaydeden Kerimoğlu, “Çorum medeniyetin merkezi. Bir devlet yönetimi altında kanunların yapıldığı ilk yer Çorum’dur. Anayasaların bir hukuki metin olarak Çorum’da ayrı bir yerinin olduğunu düşünüyorum” ifadelerini kullandı. Türkiye’nin parlamenter ve çoğulcu demokrasisinin bir kenara bırakılarak, tek adam rejimine doğru sürüklenmesinin asla kabul edilemeyeceğini belirten Kerimoğlu, “Yapılmak istenen anayasa değişikliğinin toplumu böldüğünü, ayrıştırdığını üzülerek görüyoruz. Ayrışmaya değil, bütünleşmeye ihtiyacımız var” dedi. Tek adam rejimine doğru sürüklenen Türkiye’nin ulusal bütünlüğü ve üniter yapısının da tehdit altında olduğunu kaydeden Kerimoğlu, konuşmasına şu şekilde devam etti: “Mevcut anayasada kamu tüzel kişiliği ile ilgili yasaları çıkarmak sadece TBMM’ye aittir. Yani bir beldenin ilçe olmasına veya bir ilçenin şehir olmasına sadece TBMM’de karar verilebilir. Bu değişiklikle birlikte bunun önü açılacak. Kamu tüzel kişiliği kurma yetkisi TBMM ile birlikte partili cumhurbaşkanına da verilecek. İleride Türkiye’nin ulusal bütünlüğünün zedelenmesi endişesi içerisindeyiz. Bu çok tehlikelidir. 18 madde ile ilgili Ak Partili siyasetçilerin izah edebileceği hiçbir madde yok. Bunun için toplumu kutuplaştırarak kendi seçmenlerini konsolide etme gayreti içerisindeler. Halkımızın bu gelişmeye tepkiyi gayet net. Son yapılan araştırmada İstanbul’da ‘hayır’ oyları yüzde 55’in üzerinde. Halkımız güçlü bir irade ile anayasasına sahip çıkacaktır. Yurttaşlarımızın bir takım endişeleri de var. ‘Sandıklara hayır oyu girecek ama bu oylar değiştirilerek evet çıkabilir mi’ diye soruyorlar. İstanbul’da 100 bin sandık var. Bu sandıkların tamamını en az 4-5 parti emekçisi ile birlikte koruyacağız. Bir tek oyumuz bize heba olmadan yüzde 60’lara varan ‘hayır’ ibaresiyle anayasamızı savunacağız. Türkiye’nin parlamenter demokrasisini yok sayacak, bir tek adamın iki dudağının arasına bırakacak bir sistemden bahsediyoruz. Bütçeyi yapmayı, kanun yapmayı, meclisi fesih edebilme yetkisini, hatta kendisinden sonrakini dahi seçebilme gücünü biz CHP’li olarak kabul etmiyoruz. Çünkü Türkiye’nin anayasası milli mücadeleden hakkını almış, antiemperyalist mücadeleden hakkını almış, kadın erkek eşitliliğinden haklılığını almış, hukuk üstünlüğüne inanan, özgür bir basından yana bir metin haline gelmiş, savunulması bizler açısından elzem olan bir toplumsal uzlaşı metnidir. Anayasamızı savunmak için 16 Nisan’da sandığa gideceğiz.” (Taner ŞİMŞEK)