Türkiye Barolar Birliği’nin ismindeki “Türkiye”nin kaldırılmak istenmesine karşı bir basın toplantısı düzenleyerek avukatların asla yalnız olmadığını belirten ADD Şube Başkanı Demirer, “Türkiye Barolar Birliği, tüm avukatların birliğini sağlayan ve savunmayı güçlendiren, sorunların hallinde en etkin bir üst meslek kuruluşu olarak benimsenmelidir. Türkiye Barolar Birliği’nin yıpratılmasına izin verilemez” dedi.

Demokrasinin temelinde insana saygı ve hukukun üstünlüğünün yattığını kaydeden Demirer, açıklamasında şunları dile getirdi:

“Kimse hukukun üstünde değildir. Hukuk devleti de, yönetilenlere en güçlü, en etkin ve en kapsamlı biçimde hukuksal güvenceyi sağlayan, tüm devlet organlarının eylem ve işlemlerinin hukuka uygunluğunun denetlendiği, adalete güvenin tam olduğu devlet demektir. Devletinin 3 temel erki vardır; yasama organı, yürütme organı ve yargı.

Yargı bağımsızlığı, yargı mensuplarına verilmiş bir imtiyaz değildir. Yargı bağımsızlığı, bireyin doğru ve adil yargılanma hakkının teminatıdır. Hukuk devletinde hiçbir organ, yürütme erkini elinde tutan hükümet üyeleri dâhil, hiç bir biçimde yargı temsilcilerini etkileyecek beyan ve davranışlarda bulunamaz. Toplumda adalet duygusunun oluşmasını ve korunmasını sağlayacak bağımsız yargı, aynı zamanda çağın yönetim biçimi olan demokrasinin de olmazsa olmaz koşuludur. Yargı bağımsızlığı, yargıç güvencesinin yanında iddia makamı ve savunmanın da bağımsızlığını gerekli kılar. Yargının kurucu unsurlarından bir tanesi olan savunmanın/avukatların bağımsızlığının güvencesi ise, bağımsız meslek örgütleri olan barolardır. Kamu kurumu niteliğindeki barolar ile ilgili düzenleme de Anayasanın 135. maddesinde yer almaktadır. Anayasal kurumdur. Öte yandan, güçlü avukat ancak güçlü bir baro varsa vardır. Çağdaş ve demokratik ülkelerde barolar; savunma hakkının, hak arama özgürlüğünün, demokrasinin, hukuk devletinin, genel hukuk ilkelerinin etkin biçimde uygulanmasının en büyük güvencesidir.

Türkiye Barolar Birliği, tüm avukatların birliğini sağlayan ve savunmayı güçlendiren, sorunların hallinde en etkin bir üst meslek kuruluşu olarak benimsenmelidir. Türkiye Barolar Birliği’nin yıpratılmasına izin verilemez. Türkiye Barolar Birliği'nin ve baroların susturulmaya çalışılması, avukatların susturulmaya çalışılması anlamına gelecektir. Savunmanın sustuğu bir ülkede bağımsız yargıdan da, hukuk devletinden de, hak arama özgürlüğünden de bahsedilemez.

Anlaşılan iktidar demokrasinin temel değerlerinden olan bağımsız yargının olmazsa olmazı avukatların, özgür ve bağımsız mesleki örgütlerinin yapılarını, Türkiye Barolar Birliği’nin ismindeki "Türkiye" sözcüğünün kaldırılması gerektiği yolundaki Cumhurbaşkanı’nın dayatması ile tartışmaya açarak; bölünmelerini sağlayacak, güçsüzleştirecek ve iktidara bağlı hareket eden yeni yapıların ortaya çıkmasının önünü açacak düzenleme hazırlıkları içinde.

Birilerinin siyasi hırsı uğruna, ne Türkiye Barolar Birliği’nin ismindeki "Türkiye"" sözcüğünün kaldırılmasına, ne de avukatların bağımsızlığının ortadan kaldırılmasına izin verilmeyeceğini, bu süreçte Barolar ve Türkiye Barolar Birliği ile birlikte mücadeleye hazır olduğumuzu kamuoyu ile paylaşıyoruz.” (Taner ŞİMŞEK)

Editör: TE Bilisim