Genel Sağlık-İş İl Yönetimi tarafından konuya ilişkin yapılan açıklamada şu görüşlere yer verildi:

“Taşeron işçilerin kadroya alınmasını öngören ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından 1 Ocak 2018 tarihinde Resmi Gazete'de yayınlanan 30288 Nolu ‘Taşeron İşçilerin Sürekli İşçi Kadrolarına Geçirilmesi ile İlgili Tebliğ’ uyarınca taşeron işçilerden istenen belgeler içerisinde ‘Sağlık raporu’ bulunmamasına rağmen, kadrolara geçişlerin yapılacağı kurumların, kendi inisiyatifi ve keyfiyeti sebebiyle talep ettiği sağlık raporları, ilimizde bulunan sağlık kuruluşlarında gereksiz iş yükü oluşturmuş, işçiler açısından da gereksiz yere zaman kaybı ve maddi mağduriyetler doğurmuştur.

Özellikle Aile Hekimlerinden talep edilen tek hekim raporları nedeniyle, aile hekimliği birimlerinde çalışan aile hekimlerinin hem gereksiz yere iş yükü artmış hem de çalışanların herhangi bir işte çalışmalarına yönelik engel olmayacağını belirten bu raporlar ile aile hekimlerine gereksiz yasal sorumluluklar yüklenmiştir.

Öte taraftan, çalışanların haklarını savunması gereken bir sendikanın, durumdan vazife çıkarıp taşeron işçileri özel hastane ile anlaştırıp sağlık raporu alabilmeleri gibi, gereksiz bir masraf kalemi oluşturmuş olduğunu basın yoluyla öğrenmiş bulunmaktayız. Bilinmelidir ki taşeron işçilerin kadroya alınması için herhangi bir rapora ihtiyaç yoktur. Şu an için alınan tüm raporlar tamamıyla gereksizdir. Taşeron işçilerin kadroya alınması müteakiben çalıştırılacakları işin niteliğine göre OSGB'lerden işe giriş rapor almaları gerekecektir.

İçişleri Bakanlığı'nın tebliği çok açık ve net olmasına rağmen, kurumların kendi keyfiyetleriyle rapor talep etmesi nedeniyle, Sağlık Bakanlığı da keyfiyete son verilmesi için bir genelge yayınladı. Yayınlanan genelge ile taşeron işçilerden keyfiyete bağlı tek hekim raporunun istenmesinin sağlık alanında iş yükü oluşturduğu ve böyle bir rapora gerek olmadığı, beyanın yeterli olacağı vurgulanmıştır.

Hal böyleyken, taşeron işçilerden rapor talep eden kurumlar ile bu raporların aile hekimlerinden alınması gerektiği yönünde açıklamada bulunan kişi ve kurumların, zaten had safhada olan sağlık kurumlarının iş yükünü bir kat daha artırdığının kamuoyunca bilinmesi gerektiğinin altını çiziyoruz.

Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir. Hukuk devletinde kurumlar, keyfe keder talepler ve isteklerle yönetilemez. Yasa koyucu tarafından yayınlanan mevzuat dışında iş ve işlemlerinin gerçekleştirilmesi ise asla kabul edilemez.

Genel Sağlık-İş olarak farklı bakanlıklara bağlı kurumlarda oluşan çift başlılıkların derhal sonlandırılmasını, İçişleri Bakanlığı'nın tebliğinin 7. ve 32. maddelerinde geçen açık hükümleri uygulamasını, keyfiyete bağlı taleplerin derhal sona erdirilmesini, durumdan vazife çıkarıp işçilere özel hastaneden rapor aldırtan sendikanın da, rapor ücretlerinin işçilere iade ettirilmesini bu mümkün değilse ücretlerinin kendilerince işçilere iade etmeleri gerektiğini, konunun takipçisi olacağımızı kamuoyuna duyururuz.”

(Recep SERBES)

Editör: TE Bilisim