Akılla, zeka ile ilgili Hz. Ömer hazretlerinin bir anısı da şöyledir:

İbni Kuteybe (M.828-889) büyük farisi alimidir. Dil, edebiyat, fen ve teknoloji ve İslami ilimlerle duayen bir bilgindir. Hz. Ömer bir gün sokakta oynayan bir gurup çocuklara rastlar. Hz. Ömer heybetli, cesur, alim bir sahabidir. Onun için Hz. Ömer’in sokaklardan geçerken herkese bir korku hissi veren heybet ve azameti insanları ürkütürdü. O sırada Hz. Ömer’i gören çocuklar kaçışmaya başladılar. Fakat birisi Hz. abdullah b. Zübeyr R.A. ki cesur, mert bir kişidir. İşte bu yiğit sahabi Hz. Ömer’den sokakta kaçan çocuklar arasında idi ve bütün çocuklar kaçtığı halde Hz. Abdullah R.A. kaçmadı. Hz. Ömer Abdullah’a sordu; bütün çocuklar kaçıştıkları halde sen niçin kaçmadın? dedi. Abdullah R.A. hazretleri cevabı ilginçtir. Kaçmam için bir şey yoktu. Sokak geniştir, geçebileceğiniz yol var. Benim sizlere ve devlete karşı bir suçum yok. Size yol vermek saygımdır ama kaçmak için bir sebebim yoktur. Heybetli, cesametli ve cesaretli olabilirsiniz ama bunlar bizim sizden kaçmamızı gerektirmez, dedi.

Hz. Ömer R.A. işte bu çocuğun kendisine olan özgüveni aklının çokluğu ve zekasının parlaklığının verdiği cesarettir, buyurdular. Gerçekten Emevilerin 125 bin kişiyi sorgusuz sualsiz kestiği bir zalimin karşısına dikilip Kabe’yi yıkmaya gelen zalim Haccacın (Emevi halifeyi Abdulmeliğin vali ve ordu komutanı olan Haccacı Zalim ölüleri bacadan çıkarttıran bir ehlibeyt düşmanıdır. İşte bu küçük Abdullah haccaca karşı çıkmış ve şehit edilmiştir ki, babası R.SAV. tarafından Zübeyr b. Avvam ki, cennetle müjdelenen on kişiden birisidir.

-İNSAN İÇİN AKLIN ÖNEMİ-

AKIL VE İNSAN

İnsanın yşaması için nasıl ki hava, su, güneş, gıda ne kadar önemli ise, akıl da en az onlar kadar önemlidir. Allah kimsenin başına vermesin, ölüsü olan bir gün, delisi olan her gün ağlar, demişler. Bu durumda olanlar için ölüm en büyük nimettir. Çoğu insan ölümden korkar ve kaçar-ama kaçamaz, kimisini de arar bulamaz, ama sağlam insanlar için en büyük nimet mutlaka akıldır. Dolayısı ile sıhhat ve imandır, diğer nimetler sonra gelirler. Kur’an’da 49 yerde aklın insan için olmazsa olmazlığı vurgulanmış, aklın önemi insana hatırlatılmış, “Aklınızı kullanmaz mısınız, düşünmez misiniz, akıl etmez misiniz” gibi uyarıcı kutsal ifadelerle insanlar ikaz edilmişlerdir. Tabi ki anlayana. Anlamayana davul da çalsan işitmez.

Resulallah Hz. Muhammed Mustafa hazretlerinin huzurunda bir kişiyi huyu, ahlaki, ibadeti yönü ile övmüşler. R.SAV. o kimsenin aklı nasıldır, buyurmuş, sahabilerin kişi hakkındaki övgüleri tekrar anlatılınca R.SAV. övdüğünüz o kimsenin aklı nasıldır diyorum, buyurunca, sahabiler hayretle sormuşlar; “Ey Allah’ın kutlu resulü, biz kişinin manevi üstünlüklerini övüyoruz, siz ise aklı nasıldır diyorsunuz, hikmet nedir” deyince, R.SAV. “İbadete düşkün cahil ve ahmak kişiler yaptıkları iş bilinci azdır, çabuk yanılır, büyük felaketlere yol açan işler yaparlar. İnsanlar Allah’a akıllarının gücü nisbetinde yakınlık kazanırlar” buyurdular. Aklın fazlalığı da fazilet, üstünlük değildir. Üsün akıl fitneliğe kullanılırsa felaket, hayra kullanılırsa fazilet olur. Aklın azlığı acizlik, çokluğu felaket getirebilir.                 

(SÜRECEK)