Karaman İlimizin beş bin yıllık tarihsel bir geçmişe sahip Ermenek İlçesi…

1910 yılında ilçe olan Ermenek, Karaman’ın 1989 yılında il olmasıyla Karaman’a bağlanmış.

Doğası ve turkuaz renkli baraj gölüyle ve dört bir yanından sular fışkıran jeolojik yapısıyla görenleri hayran bırakan yöremiz…

Dünya’nın üçüncü büyük mağarasına sahip.

Mağaranın adı Maraspoli.

İki girişi olan Mağara, Ermenek Firan Kalesi’nin altında.

196 metre uzunluğunun olduğu söylendi.

Çınarlı Mahallesi’nde bulunan ve 1339 yılında inşa edilen Tol Medresesi, Karamanoğulları Dönemi’nde yaptırılan ilk büyük medrese olma özelliğine sahip.

… …

Hep duyardım da görmek nasip olmamıştı.

Geçtiğimiz Cumartesi – Pazar aile dostlarımızla birlikte gidip gördüm.

Görmediyseniz mutlaka ama mutlaka siz de görün bu doğa harikası kenti.

Bu tür güzellikleri anlatmak yeterli olmuyor.

Bizzat gidip, görüp yaşamak gerekiyor.

Ben de gittim, gördüm ve yaşadım.

Gözlerime inanamadım.

Böyle bir güzellik nasıl anlatılır, bilemiyorum!

Yemyeşil bir doğa.

Daha doğru bir ifadeyle, bozulmadığı, koruyup kollandığı sürece yemyeşil bir doğa.

Ve olağanüstü bir baraj gölü.

Temeli atıldıktan yedi yıl sonra 2009 yılında hizmete açılan Ermenek HES Barajının etkisi ile değişen iklim, bölgede farklı bitkilerin de yetişmesine olanak sağlamış.

Enfes bir görüntü ortaya çıkmış.

Karamanoğlu Beyliğinden kalma olağanüstü kaya mezarlıkları, mağaraları var.

Hemen oracıkta ayaküstü tanışıp, söyleşme fırsatı bulduğum Ermenekliler; “mevsimlere göre dağ ve kayak turizminin yapılabildiğini” anlattılar.

Bir Ermenekli, av sezonunda avlanabilen av hayvanlarından söz etti.

Bir başka Ermenekli, kendi üretmiş oldukları sebze ve meyveleri anlattı.

Bir başka Ermenekli, kendi üretmiş oldukları sebzelerle pişen geleneksel yemeklerinden söz etti.

Bir başka Ermenekli de kendi ürettikleri doğal ve organik besinlerle beslenen yöre insanının yaş ortalamasının 80 - 90 civarında olduğunu, hatta 100 yaşında olup, hâlâ zinde dedelerinin, ninelerinin olduğunu anlattı büyük bir keyifle.

*    *    *

Sözün özü hep güzel şeyler gördüm Ermenek’te, güzel şeyler duydum, güzel şeyler yaşadım.

Ancak bu anlattıklarım, madalyonun bir yüzü.

Bir de diğer yüzü var Ermenek’in…

Ehil eller tarafından yönetilmiyor Ermenek.

Böyle bir potansiyel, Batılı Ülkelerin elinde olsa; bu cennetten, cennet üstü cennetler yaratırlar.

Bu güzelliği her yıl milyonlarca turiste pazarlayarak, yöreyi turizm cenneti yaparlar.

Ama yapmamış Ermenekliler, yapamamışlar…

Yaşadıkları güzelliğin ve de olanakların hakkını verememişler.

Ve de veremiyorlar.

… …

Ne yol belli Ermenek’te ne iz.

Tipik bir Anadolu kasabası.

Ne o dünya cenneti göle inen yollar yol; ne de kent içindeki sokak ve caddeler yol.

Daracık yollarda seyrederken; karşıdan bir araba gelirse vay haline.

Sen ona diyorsun “geri git”; o sana diyor “sen geri git”.

Artık günümüzde sıradan sayılan “yönlendirme levhaları” bile yok.

Dünya harikası baraj gölünün çevresinde basit bir yürüyüş yolu bile yok. Çok mu zor buraya bir yürüyüş yolu yapmak!

… …

Namı ünlü bir pazarı var.

500 yıllık geçmişe sahip olan bu pazarın adı, Zeyve Pazarı

Başka yer yok gibi, Ermenek’in en güzel, en sulak, en yeşil alanına kurmuşlar pazarı.

Olabilir.

Yıllar önce bu alan, pazar yeri olarak belirlendiği için olabilir.

Tarihsel geçmişi nedeniyle bu alan yeğlenip, pazar bu alana kurulmuş olabilir.

Tamam, olsun, kurulsun; kurulsun da hiç değilse belli bir nizam, belli bir disiplin çerçevesinde kurulsun.

İç içe geçmiş otopark alanları, iç içe geçmiş mesire alanları ve iç içe geçmiş pazar yerleri…

Sözün özü beceremiyoruz.

Olağanüstü güzelliklere, olağanüstü olanaklara sahibiz ama bu güzellikleri korumayı da; bu güzelliklerin üzerine güzellik koymayı da beceremiyoruz.

Beceremiyoruz, beceremiyoruz, beceremiyoruz.

Becerdiğimiz tek şey, doğanın bize sunduğu güzellikleri bozmak ve kirletmek.

Üzülüyor insan…

Ermenek, öyle bir yer ki her tarafından sular fışkırıyor.

Ne eksen fırlayıp, uzuyor.

Ne olur sanki otopark olarak ayrılmış alanın dört bir yanını yeşil bitki örtüsüyle çevreleseniz. O araç çirkinliğini ortadan kaldırsanız.

Doğanın gücüne güç katsanız.

Tanrı vergisi güzelliğe güzellik katsanız.