Sevgili meslektaşım, kardeşim Mehmet Yolyapar’la yollarımız 1970’li yılların ilk yarısında kesişti.

Hürriyet Gazetesinin haber ve güç kaynağı Haber Ajansı’nın Ankara Temsilcisi olduğum andan itibaren yurt haberlerinin sorumlusu olarak, bana bağlı bölge, il ve ilçe haberleriyle boğuştum.

Çankırı’dan başlayıp, Kastamonu, Kırıkkale, Yozgat, Çorum, Erzurum ve Kars’a kadar, Sivas’ı da, tüm Karadeniz illerini de içine alan geniş bir yurt parçasında Hürriyet Haber Ajansı çatısı altında görev yapacak gazetecileri aradığım günleri hatırlıyorum.

Kırıkkale’den rahmetli Erhan Gögem, Yozgat’tan Osman Hakan Kiracı, Çorum’dan Mehmet Yolyapar Yerköy’den Saygı Öztürk ve niceleri…

Yolyapar’ı Çorum olaylarının patlak verdiği gün daha iyi tanıdım. Ve o zaman gerçekten iyi bir gazeteci, tarafsız bir haberci olduğuna kanaat getirdim.

40 yıl öncesine gittiğimde Mehmet’in Rüzgarlı Sokak’taki büromda beni telefonla aradığını dün gibi hatırlıyorum.

Çorum’da başlayan olayların sağ-sol ayrımından çıkıp Alevi-Sünni çatışmasına dönüştüğünü, şehirde halkın adeta ikiye bölündüğünü anlatıyor, olayların Ankara’dan gelecek bir ekiple izlenmesi gerektiğini söylüyordu.

Dondum kaldım.

Haber Merkezine durumu anlattım. Bir ekip kurularak Çorum’a gidilmesine karar verildi.

Olay yerinde Saygın Öztürk vardı. Ve bir şekilde esir alınmış, bir yerde tutuluyordu.

“Camilerin ateşe verildiği” provokasyonundan sonra olaylar daha da genişledi..

Neticede olay yerine gittik ve tarafsız bir biçimde haberlerimizi merkeze geçtik.

Yolyapar, hep sağduyulu biçimde, yatıştırıcı olmaya çalıştı.

Daha sonra durumu analiz ettik.

Mehmet Yolyapar, bu ciddi olayların yerel muhabire bırakılmaması gerektiğini savunurken çok haklıydı.

Şehirde yaşayan bir gazetecinin “taraf” görünmemesi için yöre dışından gazetecilerin gelmesi doğru olurdu. Aksi halde, yerel muhabir ne kadar tarafsız kalırsa kalsın, ne yaparsa yapsın, bir kampın adamı olarak damgalanır, meslek hayatının daha başlarında hırpalanmış olurdu.

Doğru düşünmüştü.

Hürriyet de, haberleri en seri ve doğru şekilde yayınlayarak birinci sırada kalmasını bilmişti.

Yolyapar, Hürriyet’in Çorum olaylarındaki habercilik başarısının görünmeyen adamlarından biriydi.

Gazeteci, belirli bir siyasi görüşe sahip olabilirdi, ama olaylar karşısında tarafsızlığını koruyabilmesi, habercilikte objektif davranabilmesi, meslek ahlâkının gereğiydi.

Mehmet Yolyapar, bana göre bu özelliğini ta o günlerde gösterdi. Meslekte 50. yılını geride bırakmaya hazırlanırken de, yapıcı, duyarlı, pozitif kişiliğinin tüm Çorumlular tarafından fark edilmiş olacağını umut ediyorum.

Yolyapar’ın kişiliğini ve mesleğindeki başarılarını anlatmak ve yazmak, sanırım kitaplara sığmaz.

Böyle bir meslektaşımın çıkardığı böyle bir gazeteye, mesleğimin 60. yılında yazı yazmak beni hayli heyecanlandırıyor.

Merhaba Yolyapar, merhaba Çorum, selam olsun Çorum Haber’in okuyucularına…

Merhaba …