Umut Vakfı’nın verilerine göre, Türkiye’de en az yüzde 85’i ruhsatsız olmak üzere 25 milyon bireysel silah var. Bu yılın başından 18 Ekim 2017 tarihine kadar da, 2.765 silahlı olayda 1.722 kişi yaşamını yitirmiş, 2.874 kişi yaralanmış.

Çorum’daki silah sayısı ve silahlı asayiş olayları ile ilgili elimizde, son döneme ilişkin bir veri yok, ama ilimizde de bu tür olayların olağanüstü arttığı gözle görünür bir gerçek.

Bu yüzden, internetten silah satışının önlenmesi başta olmak üzere, silahlanma çılgınlığının durdurulması için Çorumluların da kampanyaya destek olmaları, seslerini yükseltmeleri gerekiyor.

Çorum Ticaret ve Sanayi Odası’nın eski Başkanlarından Ümit Uzel, “Korumasız Başkan 3” isimli kitabında yer alan, 2006 yılında yazdığı bir yazısını hatırlatarak, ÇORUM HABER’in konuya eğilmesi dileğinde bulundu.

Bir dönem, adeta siyasi rüşvet gibi herkese taşıma veya bulundurma ruhsatı verildiğini de Çorum’da bilmeyen yok. Ama, silahların peynir-ekmek gibi satılır hale gelmesi çok daha vahim bir durum. Onun için, konuyu Çorum kamuoyunun da bilgisine ve değerlendirmesine sunmak istedik.

VALİ HÜSEYİN POROY İLE SİLAH RUHSATLARI ÜZERİNE

Ümit UZEL (Korumasız Başkan 3, Sayfa: 46-47, Basım Tarihi: 2015)

Vali Bey telefonla aradı silah ruhsatları üzerine yazdığım yazıdan dolayı.

Biraz geriye gidelim ve 27 Şubat 2006 tarihinde bu köşede yazdığım yazıdan bazı bölümlerle konuyu hatırlayalım.

(...) Bakın Sayın Evren, bu konuda o tarihte neler diyor?

“Turgut Özal başbakan olup hükümeti kurduktan bir süre sonra tabanca konusu ortaya çıktı.

Kendisine izah ettim; ‘Yeniden Türkiye'yi silahlandırırız, bunu yapmayalım' dedim, olmadı. Artık herkesin elinde tabanca var.”

Yani; "Bugünkü durumun sorumlusu Turgut Özal'dır" dedi.(...)

(...) Şimdi bize dönelim;

Yukarıda dediğim gibi bize; yani TSO Meclis üyelerine silah taşıma izni çıktıktan birkaç ay sonra TSO Yönetim Kurulu Başkanı sıfatımla Emniyet Müdürlüğüne resmi bir yazı gönderdim. 34 kişilik Oda Meclisi listesini yazıya ekledim ve sordum:

"Ekli listedeki üyelerimizden hangileri silah taşıma için başvuruda bulunmuşlardır?"

Kısa bir süre sonra Emniyet Müdürlüğü'nden yanıt geldi.

34 kişilik Meclis'ten 30 arkadaşımızın ismi vardı. 4 kişi başvuruda bulunmamıştı.

Bu dört kişiden biri bendim.

Hayatta elime hiç silah almadım. Ne tabanca, ne tüfek. Buna askerlik de dahil.

Nedense hiç heves etmedim.

İnanın "silahsız" gezmenin zararını da görmedim (...)

* * *

Bu yazı böyle devam edip gidiyor. Son bölümlerinde bazı illerle ilgili basında çıkan araştırma sonuçları var.

Çorum yok

Ben de sormuştum.

"Peki Çorum'daki 2004 ve 2005'te taşıma ve bulundurma şeklinde kaç ruhsat verildi?" diye.

İşte Vali Hüseyin Poroy bu konu ile ilgili olarak arıyordu;

"Ümit Bey, geçenlerde silah ruhsatı verilmesi ile ilgili yazdığınız yazı üzerine bugün Emniyet Müdürlüğü yöneticilerinin yaptıkları ziyarette basın önünde bilgi verdim, size onu açıklamak istedim. Çorum'da görev yaptığım süre içerisinde hiç silah ruhsatı vermedim."

Kendilerine teşekkür ettim, ayrıca hayretimi de ifade ettim:

"Sayın Valim, bunca zamandır kurumları eleştiren onca yazı yazdım, hemen hemen hiçbirine olumlu-olumsuz yanıt almadım. Beni sevindirdiniz."

"Öyle düşünmeyin" dedi, Vali Bey; "Bütün ya-zılarınız okunuyor ve gerektiğinde cevapları gelir."

"Ama Sayın Valim", dedim, "Örneğin şehir içi trafiği ile ilgili tam 26 yazı yazmışım, ne cevap alabildim, ne de düzelme gördüm."

"Öyle düşünmeyin, ilgilenilecektir" dediler tekrar.

Telefon iyi dileklerle bitince, düşündüm. Bunca yıldır, pek çok kurumu eleştiren yazılarım oldu. O-lumlu ve de olumsuz…

Belki yüze yakın yazıya, ancak bir elin parmakları kadar cevap aldım.

Bu da doğal olarak, o konuda yazı yazmak için araştıran, kafa yoran, sağa-sola telefon eden, otomobili ile kilometrelerce giden ve zaman harcayan insanı üzüyor.

Son bir örnek vereyim,

16 Mart Öğretmen Okulları'nın Kuruluş Yıldönümünün artık kutlanmayacağını öğrendim, araştırdım, yazdım. Hiçbir öğretmen, hiçbir öğretmen kuruluşu şöyle ya da böyle tepki vermedi.

Bana cevap vermedikleri gibi, basında da bu konu ile ilgili herhangi bir açıklama yapanı görmedim.

Hele içlerinde öğretmenlik, okul müdürlüğü yapan koca koca ULUÇINAR'lardan bile ses çıkmadı.

Ümitsizliğe düşmekte haksız mıyım?

Editör: TE Bilisim