Can Yücel ustanın bir şiiriyle başlamak istiyorum söze. Diyor ki;

''Hayatta ben en çok babamı sevdim.

Karaçalılar gibi yerden bitme bir çocuk;

Çarpı bacaklarıyla- ha düştü, ha düşecek...

Nasıl koşarsa ardından bir devin,

Babamı ben öyle sevdim.''

Doğduğu günden başlayıp ergen oluncaya dek, bir çocuğun gelişiminde en az anne kadar, babanın da rolünün önemli olduğuna inananlardanım. Genellikle daha geri planda kalan ve çocuğa katkısının anneye göre daha az olduğu düşünülen varlıktır baba. Buna rağmen çocuğun kendisine örnek aldığı rol modeldir. Bu nedenle de babanın karakter yapısının çocuk üzerinde doğrudan etkisi her zaman araştırma konusu olagelmiştir. Ben de bugün bunların birinden söz etmek istiyorum.

Araştırma, HÜ Halk Sağlığı Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hilal Özcebe ve Dr. Burcu Küçük Biçer'in koordinatörlüğünde yapılmış. Ailede babanın çocuk bakımındaki yerini ve sorumluluklarını belirlemek amacıyla, Ankara'nın orta gelirli bir semtinin birinci basamak sağlık kuruluşuna başvuran 0-10 yaş çocuk sahibi 119 anneden yüz yüze anket yöntemi ile gerçekleştirilmiş.

Ankette, babaların çocukların bakımı ve eğitimindeki rolü tespit edilmeye çalışılmış. Sonuçlar ise bir hayli dikkat çekici.

•Babaların %70'i çocuğunun hatasını anlaması için karşılıklı konuşma taraftarı iken, %30'u ise bağırma, küfür etme, şiddet uygulama gibi davranışlara başvuruyor.

•Babaların yüzde 63'ü evde sigara içiyor, ancak sigarayı çocuklarının bulunduğu ortamda içmemeye de dikkat ediyor.

•Çocukların babalarıyla beraber yapmaktan hoşlanabileceği paylaşımlar açısından parka gitme oranı %50 ile ilk sırada. Bunu %39’la TV’de birlikte çocuk programı izleme, %21'le de oyun oynama izliyor.

•Anne ve babaların yarısından fazlası lise ve üstü eğitim almış.

•Ailelerin %40'ı gece uyumadan önce çocuklarına masal okumuyor.

Çocukların babalarıyla paylaşım oranlarının az olmasını anneler, ''babaların uzun mesai saatleri gerektiren işlerde çalışması, ayrıca da iş ortamlarının genelde stresli ve yorucu olması nedeniyle iş dışındaki boş vakitlerini evde geçirmek istemeleri'' olarak açıklıyor.

Prof. Dr. Özcebe, çocuk gelişiminde anne kadar 'baba'nın da önemli olduğunu söylüyor. ''Baba olmak zor değil, ancak babalık yapmak zor'' diyen Özcebe, ailenin toplumdaki ilk ve en küçük eğitim birimi olduğunu belirtiyor.

Çocuk gelişiminde 'baba' en etkili rol model ve çocuğun kişilik gelişimine yön veriyor. Geleneksel anlamda ''evin reisi'' şeklinde görülen 'baba'nın korkulan, çekinilen, bir modelden ziyade, anne ile birlikte yaşamı paylaşan, çocuklarına karşı hoşgörülü, etkili, güven veren, sorumluluk sahibi, paylaşımcı, sevecen, çalışkan, dürüst bir model olması, sağlıklı ruh yapısına sahip çocukların yetişmesindeki en önemli etkenlerden biri olduğu ortaya çıkıyor.

Prof. Dr. Özcebe, erkek çocuklarının erişkinlikte sergileyeceği tutum ve davranışları 'baba'dan örnek aldığını, kız çocuklarının da seçeceği eşte aradığı özellikler arasından 'baba'sının özelliklerinin olmasını tercih ettiğine dikkat çekiyor.

Ne diyelim, bizden söylemesi…

DÜŞÜNEN SÖZLER

•Babalar dokuz, analar bir kere doğurur.

•Babalar soğuk görünürler ama sıcaklığı göçüp gittikten sonra farkedilir. Sadi ŞİRAZİ

•Bir baba yüz öğretmene bedeldir. G. HERBERT

•Baba olmak kolaydır; zor olan, babalık yapmaktır. W. MAWVELL

•Baba tarafından sevilmeye muhtaç kişinin yarasını kimse iyileştiremez.

•Baba çınar gibidir; meyvesi olmasa da, gölgesi yeter.