Korona virüs (nam-ı diğer Covid 19) adı

Bırakmadı insanlarda ağız tadı

Varsıl yoksul, ünlü ünsüz seçmiyor.

Görünmüyor ama her yerde olduğu söyleniyor

İnsanlar panik halde; “sıra kimde” diye soruyor…

Üççeyrek asrı devirdi bu beden;

Ne babasından, ne annesinden;

Ne ninesinden, ne dedesinden;

Duymadı böyle bir olay, böyle bir şey;

Ne öğretmenlerinden, ne de çevresinden…

Görünürde hiçbir şey yok gibi amma

Bir anda karardı Dünya;

Pek çok doğru, yanlış; pek çok yanlış, doğru oldu.

Tüm insanları korku dağları sardı;

İnsanlar birbirlerinden korkup, kaçar oldu.

Kendi elimizi, kendi yüzümüze süremez;

Eşe dosta elimizi uzatamaz;

Uzatılan elleri sıkamaz olduk.

Eller, bizim ellerimiz ama

Kendi ellerimizden bile korkar olduk.

Dirseklerimizle kapı açar, ayaklarımızla kapar olduk.

Asansör kullanmaktan korkar;

Tık nefes merdiven çıkar olduk…

Otobüslere, taksilere binemez;

Yolda yürümekten bile çekinir olduk…

Dost ziyaretlerine gidemez;

Gelen ziyaretçileri kabul edemez;

Torunlarımızı sevemez, öpemez olduk…

Ne çekilmez çile, nasıl bir azapmış bu böyle;

Sevdiklerimize uzaktan bakar olduk…

Ne planımız kaldı ne projemiz;

Ne düşüncelerimiz ne hedefimiz;

Ne takımlarımız, ne maçlarımız;

Coşkularımız, heyecanlarımız;

Öldü bütün keyiflerimiz, hazlarımız…

Kırk yıl düşünsek, gelir miydi aklımıza;

Bir gün bunları yaşayacağımız…

Suya, sabuna, çamaşır makinesine sarılacağımız.

Gelir miydi aklınıza evlerimize hapsolacağımız.

Gelir miydi aklımıza, korka korka dışarı çıkacağımız…

Haboğlu der ki; “Ne diyeyim sana Virüs Korona…

Beni eve hapsedip, çıldırtman bir yana;

Günün yirmi dört saati;

Hanım’ın “Elini yüzünü yıkadın mı, telefonunu sildin mi?” sorularına mahkûm ettin ya;

Tüm beddualarım onun için sana; beter ol Virüs Korona!…”