İç Anadolu Gazeteciler Federasyonu Genel Başkanı ve Yozgat Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Osman Hakan Kiracı, Ankara’da Gazeteciler Cemiyeti Lokalinde düzenlenen “Anadolu Basınının Çınarları” ödül töreninde, yarım asır öncesinin gazetecilik çilesini anlattı.
Osman Hakan Kiracı, mesleğin dününe dair şunları söyledi:
“Bizim gazeteciliğe adım attığımız 1970’ li yıllar, özellikle basın teknolojisi ve iletişim açısından tam bir çile ve sabır dönemiydi. O günlerde ciğerlerimiz matbaanın kurşun kokularını teneffüs eder, gazetelerimizin her bir satırı, hurufat, kurşun dizgi ve alın teriyle hazırlanırdı.”
“FOTOĞRAF ÇEKMEK BİLE MARİFETTİ”
“O günlerde ne internetimiz vardı, ne cep telefonlarımız. Ne de elimizin altında bugünkü gibi dijital kameralar. Fotoğraf çekmek bile başlı başına bir marifetti. Eğer, makinanızın diyaframını, enstantanesini ve telemetresini ustalıkla ayarlayabilirseniz şanslıydınız. Yoksa o görüntü sonsuza karışır, bir daha geri gelmezdi. Eğer gazete ve ajans muhabiri iseniz renkli film kasetlerini otobüslerle gazetenizin haber merkezlerini yetiştirmek, haberi manuel telefonun başında saatlerce bekleyerek ve sonrasında nefes tüketerek geçmek. Yerel gazetenin fotoğraflarını da klişe yaptırarak günler sonra kullanmak, Gazetenize kalifiye eleman bulmak, ya da muhabir yetiştirmek öyle kolayına işler değildi.”
“YÖNETİCİYİ KIZDIRMADAN, OKURU KÜSTÜRMEDEN GAZETECİLİK ZORDU”
“Sorunlarımız sadece teknolojik ve iletişim sıkıntılarından ibaret değildi. Anadolu’da demokratik şuurun olgunlaşmadığı kentlerde yöneticileri sıklıkla öfkelendirmeden, okurları da küstürmeden gazetecilik yapmak ince bir sırat köprüsünden geçmek kadar zordu. Basın ve ifade özgürlüğünün önünde duran nice engelleri aşmak, ara rejim dönemlerinde her türlü baskılara boyun eğmeden bu mesleği onurla sürdürebilmek her yüreğin taşıyabileceği yük değildi.
Anadolu’da yerel gazeteciliğin her türlü ekonomik, teknolojik ve özgürlük sorunlarına karşı direnerek Anadolu’nun dört bir yanında yıllara meydan okuyarak dimdik ayakta kalabilen mesleğimizin duayenlerine sahip çıkmak ve onları bir kez daha kucaklamak bizler için bir vefa borcuydu.
“BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ YOK SAYILIYOR”
“Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün bizlere miras bıraktığı bu güzel Cumhuriyetin son yarım asırlık yolculuğunda Anadolu basını gerçekten türlü meşakkatlerden ve zorlu süreçlerden geçti.” diyen Osman Hakan Kiracı basın özgürlüğüyle ilgili olarak da şunları söyledi:
“Bugünün medyası teknolojik ve iletişim aparatları yönünden oldukça şanslıdır. Ancak günümüz medyasının özellikle basın özgürlüğü açısından aynı iyimserliği paylaşmamız mümkün değil.
Günümüzde artık Anayasal bir hak olan basın özgürlüğü neredeyse yok sayılmakta. Ev baskınları sonucunda gözaltına alınan gazetecilere yönelik tutuklamalar, karalama kampanyaları ve fiziksel saldırılar tüm meslektaşlarımızı endişeye sevk etmekte. Bu nedenle vatandaşlarımızın habere erişimi de engellenmektedir.
Demokrasi ve basın özgürlüğü adına bugünkü ortamda yaşanmakta olan olumsuz gelişmeler karşısında tüm basın kuruşlarımız ortak platformlarda daha sıkı iş birliği ve dayanışma içerisinde olmalıdırlar. Türk medyasının geleceğinin aydınlık olması dileğimizdir.”
MÜZİKLİ YEMEK VE ANKARA TURU
Çorum’dan Mehmet Yolyapar ile Şevket Erzen’in de ödüllendirildiği Gazeteciler Cemiyeti’ndeki programın ardından, Cemiyet, ödül alan gazetecileri müzikli bir akşam yemeğinde ağırladı. Muhteşem sahne performansıyla alkış alan sanatçı Erkan Aksoy, salondakilere coşkulu anlar yaşattı. Gazeteciler Cemiyeti ertesi gün de konuk gazeteci heyet için Anıtkabir, Ankara Kalesi, TBMM müzesi ve Hacı Bayram Camii’nin de içinde bulunduğu bir şehir turuna çıkardı.