Küresel olarak olağanüstü bir durumun içinde bulunmaktayız. Bu mücadeledeki tedbirlerin başında, lüzumu olmadıkça dışarıya çıkma #evdekal sloganına riayet ettiğim şu günleri, evde bol bol kitap okuyarak değerlendirmeye çalışıyorum...

Suç ve Ceza...

Neredeyse her kitabı dünya klasiklerine girmiş Rus yazarı Dostoyevski, Rus edebiyatının en önemlilerinden olan bu romanında gerçekten edebiyatın hakkını vermiş.

Yazar bu romanı, Sibirya’da geçirdiği 4 yıl kürek cezası, 5 yıl da sürgün cezasından sonra 1866 yılında yazmış. Uzun süre raflarda kalma şansını, başarısını yakalamış yapıtlarından biri...

Romanda neler mi var?

Hukuk, psikoloji, sosyoloji, siyaset ve iç hesaplaşma (vicdan)...

Olay Çarlık Rusyası’nda geçiyor. Rodion Romanovch Raskolnikov, Petersburg'dan ailesinin gönderdiği parayla tahsil yapan, kendisine has düşünceleri ve felsefesi, aynı zamanda ruhsal gel-gitleri olan bir hukuk öğrencisi gençtir. Parasız kalınca eğitimini tamamlamakta zorlanır, aile yadigarı olan değerli eşyaları, tefeci kadın Alena İvanovna'ya rehin vererek bunun karşılığında borç almak zorunda kalır. Aslında bu davranışı benimsemez. Buna iten, içindeki inanç boşluğu ve annesine ve kızkardeşine yeterince yük olduğu düşüncesidir.

Bu duygudan hareketle içten içe tefeci kadına kin besler. Tefeci kadını öldürdüğü taktirde, fakir ve borç almak zorunda olan halkın bu kadın tarafından sömürülmesinin son bulacağı inancı ağır basar. Raskolnikov'un düşünce sisteminde Ortaçağ Avrupası’nın ünlü yazar, filozof ve düşünürlerinin etkisinde de kalarak insanları iki gruba ayırır ve "süper insan", "sıradan insan" ayırımındaki hangi tarafa aidiyet beslemesi gerektiğini düşünerek tasarladığı cinayeti işler. Sonunda kendisini süper insan kategorisine koymuş, yani, bir kurtarıcı lider, devrimci kılıfına sokmuşken bir yandan da iç hesaplamalarıyla (içindeki yargıçla) daha çok ruhsal bunalıma girmiş, bu badireleri yine ülkenin idare şeklinden kaynaklanan ve ekonomik nedenlerden dolayı vesikalı fahişelik yapan aynı zamanda da inançlı olan arkadaşı Sonyan'ın sayesinde kurtulmaya çalışırken, cezasını itiraf edip teslim olmuştur.

Sonuç: Romanda beni etkileyen ne mi? Ateist ve aynı zamanda cinayet işleyecek kadar cani, fakirliğine rağmen elindeki bütün parasını fakir insanlara verecek kadar merhametli iyi-kötü iki zıt kavramı barındıran bir kişiliğe sahipken, inançlı arkadaşı Sonyan'ın sayesinde maneviyata yönelerek bir yaratıcı kimliğine sığınmış olması. "Benim inancım da İncil'de okuduğum Lazar'ın dirilişine benzedi. Yeniden diriliyorum" diyebilmesi maneviyatın insan psikolojisinde ne kadar etkili olduğunun bir kanıtıdır...

Usta şair Cahit zarifoğlu'nun da dile getirdiği üzere "Raskolnikov müthiş bir iman ağrısı çekmiştir."

#Evdekalınkitapokuyun