(Perdedeki göstermelik nareke zırıltısıyla kalkar. Hacivat semai söyleyerek gelir.)

“Gördün de beni bend ettin

Ne suçum gördün terk ettin

Ağyar ile ülfet ettin (vay)

Seni tenhada göreyim

Bir sözüm var diyeyim

Lütfeyle yüzün göreyim

Ne suçum gördün terk ettin (vay)

Hacivat: Hay hak… (Perde gazelini okur)

Sanmayın ki ey insanlar salt ışıktır perdemiz

İşte geldik gidiyoruz hayal oldu perdemiz

Yanma orman olma külhan kararmasın ülkemiz

Gölgeden suret verir kehkeşandır perdemiz

Bu oyun bizim oyun ey ahali siz de duyun

Ham yeşile, her entele ibret olsun perdemiz

Kül alır gül veririz amma ki gerçek söyleriz

Yansa kararsa dünya hep güleçtir perdemiz

Kör nefis, dipsiz kile lâkin sevgidendir dünya

Sürçülisan etsek de biz kararmasın perdemiz

Hacivat: Yar bana bir eğlence medet… Yar bana bir eğlence medet…

Karagöz: Ne bağırıyorsun Hacivat, ses kirliliği oluyor. Çocuk uyuyor, zor uyuttum zaten. Mahallede hastalar olabilir.

Hacivat: Yar bana bir eğlence medet… Yar bana bir eğlence medet…

Karagöz: Ulan Hacivat, bir yanına gelirsem yanmış ormana dönersin. Taşlı tarla suratlı herif…

Hacivat: Gelsene Karagöz’üm konuşalım…

Karagöz: (Küt… Vurur…) Bütün ülke anız, orman cayır-cayır yanıyor… (Küt… Vurur)

Hacivat: Bir yol dinle karagöz’üm… Ben entel oldum.

Karagöz: Hı… Tel-tel mi oldun? Daha kışa vakit var… Kış gelse… Lapa, lapa kar yağsa, bir hayır sahibi tel-tel yapsa… Biz de yesek afiyetle…

Hacivat: Saçmalama Karagöz’üm… Entel oldum diyorum… Entel…

Karagöz: Yine lüzumsuz bir iş bulmuşsundur… Muşmula suratlı…

Hacivat: Lüzumsuz olur mu? Şimdi pek moda… Hem çevreci, hem de entel oldum…

Karagöz: Çevreye dantel mi oldun?

Hacivat: Dantel değil Karagöz’üm, entel oldum… Hem de yeşil entel…

Karagöz: Bir yeşil dantelin eksikti, demek onu da oldun… Muradına erdin mi bari?

Hacivat: Karagöz’üm doğayı koruyoruz. Her yeri yeşillendiriyoruz.

Karagöz: Ulan mendebur, anız yakarlar, toprak yanar, ormanlar yanar, telgraf direkleri yanar… Cümle hayvanat yanar… Sen de tel-tel olup doğayı koruyacaksın ha…

Hacivat: Aman Karagöz’üm ne aksi adamsın… Dünyadan haberin yok…

Karagöz: Şimdi teperlim ha… Ulan ormanlar çatır-çatır yakılırken, kesilip yağmalanırken, villa kentler kurulurken sesi çıkmayandan çevreci mi olur? Git işine…

Hacivat: Karagöz’üm, her işin bir çaresi, kolayı var…

Karagöz: Neymiş çaresi?

Hacivat: Anız ve orman yakmayı yasakladık…

Karagöz: Hı… Ne dedin?

Hacivat: Anız ve orman yakmayı yasakladık diyorum…

Karagöz: Yalan söylemeyi, adam öldürmeyi, vergi kaçırmayı filan da yasaklayın. Kış gelince soba, kalorifer yakmayı yasaklayın… Hava kirliliği kökünden biter. Ne güzel nane şeker… Olsun bitsin.

Hacivat: Ne menfi adamsın Karagöz’üm… Anız ve orman yakmayı yasakladık… Bu hususu köylülere, kentlilere hoparlörle duyuracağız. Muhtarlar bize yardım edecek.

Karagöz: Sonra… Suyuna soğan doğra…

Hacivat: Sonrası var mı Karagöz’üm? Doğayı korumuş olacağız. Kimse anız, orman yakmayacak…

Karagöz: Oldu olacak kibrit, çakmak taşımayı da ruhsata bağlayın, olsun bitsin…

Hacivat: Aman Karagöz’ün lâtife yapıyorsun…

Karagöz: Okulları da kapatın kimse sınıfta kalmasın… Sonra kına yakıp klimalı odalarınızda oturun. Efendi cağazıma söyleyim, kumda oynayın da çöp batmasın. Aklıma gelmişken Hacı cav-cav, “Çakmağı çak…”, “Of bir ataş ver…” gibi türkülerin de radyoda çalınmasını yasaklayın bari… Hani anız yakmaya filan tahrik olmasın değil mi? Sizi tatlı-su yeşilleri sizi…

Hacivat: Yahu Karagöz’üm biraz yumuşak başlı olsan… Her işe karşı çıkmasan olmaz mı?

Karagöz: Olur, olur da… Bu fırıldaktan birileri yelkenini, küpünü doldurur. Bizim memleket benim başım gibi yine kel keleş kalır.

Hacivat: Karagöz’üm, bırak menfi olmayı da gel bize katıl… Çevreci ol, yeşilci ol…

Karagöz: Hacivat düş yakamdan, kafamın tasını attırma. Ben her şeyi anladım. Sen light olmuşun…

Hacivat: Ne lightı Karagöz’üm; ben çevreci entelim, yeşilciyim…

Karagöz: Ulan köftehor… Cıgaranın lightı olur, ekmeğin pastanın lightı olur da çevreciliğin lightı olmaz mı? Yazıklar olsun… Demek çevreciliğin de suyunu çıkardınız.

Hacivat: Karagöz’üm hassaten teessüf ederim.

Karagöz: (Küt… Vurur…) Şimdi tepelerim ha…

Hacivat: Yaktık anızı ormanı, ülkeyi eyledik viran… Koşalım light yeşillere haber verelim heman… Efendin sürçülisan ettikse affola…

Karagöz: Yarın akşam asit yağmurlu havai fişek gösterimiz var… Hepinizi bekleriz.