Gündemdeki "Başkanlık" nedeniyle iki yıl önceki yazımı güncelleştirerek bir kez daha okuyucuya sunmak istedim.
1-Atatürk: (29 Ekim 1923 -10 Kasım 1938)
O, Osmanlı kalıntısından bir cumhuriyet yaratmıştır. Çağdaş değerlerle donatmıştır. Ve de halk diliyle ifade edilirse "yapmış, çatmış, emanet etmiş ve bırakıp gitmiştir."
Ama ülkenin bugününe baktığımızda, görülüyor ki gelenler onu mahvetmiştir.
Başka ne denilir ya da ne denilebilir, bilemiyorum.
2-İsmet İnönü: (11 Kasım 1938 - 22 Mayıs 1950)
Onun yaptıklarını korumaya, kurucu değerleri ayakta tutmaya çalışmıştır.
Ülkeyi yeni felaketlerden uzak tutmaya, çok partili sisteme alıştırmaya çalışmıştır.
Cumhuriyet'in, Atatürk'ten sonra en önemli tarihsel bir kişiliği olmuştur.
3-CelaI Bayar: (22 Mayıs 1950 - 27 Mayıs 1960)
Döneminde "Küçük Amerika olacağız" denilmiştir.
ABD ile ikili anlaşmalar imzalanmıştır. NATO'ya girilmiştir. Amerikan çıkarları için Kore'de savaşılmıştır. Ülke ABD ve NATO üsleriyle doldurulmuştur.
Ve Atatürk'ün "Bağımsız Türkiye" şiarı "Bağımlı Türkiye"ye dönüşmüştür.
4-Cemal Gürsel: (27 Mayıs 1960 - 28 Mart 1966)
"Cemal Aga" olarak bilinir.
27 Mayıs Askeri müdahalesinin lideri sıfatıyla Cumhurbaşkanı olmuştur.
1961 anayasası gibi ülkeyi yeniden inşa eden, demokratik özgürlüklerin önünü açan bir anayasaya imza atmıştır.
5-Cevdet Sunay: (28 Mart 1966 - 28 Mart 1973)
Asker kökenli bir cumhurbaşkanıdır. 1971 darbecilerini kutlamıştır. 1961 anayasasının sağladığı özgürlüklerin kısıtlanmasına göz yummuş, destek olmuştur.
Üç genç fidanın idamına imza atmıştır. Geride hiçbir olumlu anı bırakmamıştır.
Yine de "Alman TRT'si" sözü unutulmaz bir anı olarak kalmıştır.
6-Fahri Korutürk: (6 Nisan 1973 - 6 Nisan 1980)
Asker kökenlidir. Cumhurbaşkanlığı devlet kuşu gibi başına konmuştur. En karışık dönemin hiçbir olayından ne şikâyetçi olmuş, ne hesabını vermiş, ne de rahatsızlık duymuştur.
12 Eylül darbesini engellemesi gerekirken darbecileri ilk kutlayan bir cumhurbaşkanı olmuştur.
7-Kenan Evren: (9 Kasım 1982 - 9 Kasım 1989)
Darbe yapmıştır. Resim yapmıştır. Resim sergisi açmıştır. Büyük iş adamlarımız, Evren Paşa'nın resimlerini büyük paralarla almış ve bir dönem galerilerine koymuştur.
İspanyol ressam Picasso'nun resimlerine bakıp "bunu ben de yaparım" diyerek ressamlığının en veciz sözünü söylemiştir.
12 Eylül'den önce "Paşam ne duruyorsunuz" diye yazan, 12 Eylül'de alkış tutarak övgüler dizen, 20 yıl sonra söven yazarların aynı olduğunu görmüştür.
Toplumda "netekim paşa" olarak ün yapmıştır.
"Asmayalım da besleyelim mi?" sözü en ünlü sözü olmuştur.
Ve de ancak 98 yaşında görebilmiştir, o gün "paşam, paşam" diyerek, çiçeklerle kutlayarak yalakalık yapanların nankörlüklerini.
8-Turgut Özal: (9 Kasım 1989 - 17 Nisan 1993)
Tonton bir kişilik olarak tanınmıştır.
Küresel sermayenin Türkiye temsilcisidir. "24 Ocak Kararları" ile küresel sermayenin girişi tam olarak sağlanmış, piyasa ekonomisine geçilmiş, özelleştirmelerin önü açılmıştır.
12 Eylül darbesiyle toplumun sindirilmiş oluşu, Özal'ın işini daha da kolaylaştırmıştır.
9-SüIeyman Demirel: (16 Mayıs 1993 -16 Mayıs 2000)
Amerikan Morrison firmasının temsilciliğinden "Morrison Süleyman" olarak da bilinir.
Türkiye siyasetinin en uzun dönemini işgal etmiştir. Asker kılıcı çekince şapkasını alıp gitmiş, kılıç kınına girince tekrar gelmiştir. "6 kere gittim 7 kere geldim" sözü meşhurdur.
Özal'ı hiç sevmemiş ve kabul etmemiştir. "Çankaya'daki adam" demiş ve sonra kendisi "Çankaya' daki adam" olmuştur.
Siyasetin en renkli simasıdır. Unutulmaz sözler söylemiştir.
"Yollar yürümekle aşınmaz" demiştir.
"Bana sağcılar adam öldürüyor dedirtemezsiniz" demiştir.
Çorum kan ağlarken "Çorum'u bırak Fatsa'ya bak" demiştir.
10-Ahmet Necdet Sezer: (16 Mayıs 2000 - 28 Ağustos 2007)
Cumhurbaşkanlığının "devlet kuşu" gibi başına konduğu ikinci kişi olmuştur. Kemalist ve cumhuriyetçi bir kişiliktir. Çankaya'yı emeklilik yeri gibi kullanmıştır.
Ve de Çankaya'da bir hukuk danışmanı gibi oturmuştur.
Ancak devlet kuşunu başına koyan Ecevit'in yüzüne anayasa kitapçığını fırlatmış, büyük bir ekonomik ve siyasal krizin çıkmasına neden olmuştur. Ama o, onu fark etmemiştir!
11-Abdullah Gül: (28 Ağustos 2007 - 28 Ağustos 2014)
Çankaya'nın noteri olarak tanınmıştır. Görev süresindeki konumu da sanki bunu kanıtlar olmuştur. Devletten daha çok iktidarın Çankaya'daki temsilcisi gibi görünmüştür.
Dünya seyahatinde, sanırım Evliya Çelebi'yi geçmiştir.
12-Recep Tayyip Erdoğan (28 Ağustos 2014 -...)
Onun için "dünya lideri" denilmiştir.
"Diktatör" denilmiş, "Hitler" denilmiştir onun için.
Döneminde Kürt açılımı yapılmış, açılım saçılıma dönüşmüştür bu gün.
Ve olmayan iç barış, iç savaşa dönüşmüştür bu gün.
Ve de bir "Başkanlık" sevdası tutturulmuş, nereye kadar gidilecektir, bilemiyoruz.
***
İşte şimdi bir sormak gerekir:
Cumhuriyeti kuranlar sağ olsa idi, bugünkü cumhuriyete cumhuriyet derler miydi?