Kışlacık köyüne 1873 yılında kubbesiz, düz çatılı bir cami inşa edilmesinin ardından Osmanlı Padişahı II. Abdulhamid döneminde Plevne kahramanı Tokatlı Gazi Osman Paşa'nın maddi ve teknik desteğiyle yapıldığı bilinen 24 metrelik, tek şerefeli minare, 108 yıl hizmet veren caminin 1981 yılı eylül ayında yaşanan selde yıkılmasına rağmen ayakta kaldı. Camiyle birlikte çok sayıda hanenin yıkılmasından dolayı köyün yerleşim alanı bir kilometre uzağa taşınınca minare arazinin ortasında zamana direnmeyi sürdürdü. Köylülerin "yalnız minare" olarak adlandırdığı tarihi yapı 40 yıldır tek başına ayakta duruyor. Kışlacık Köyü Muhtarı Halil Tuna, AA muhabirine, 1,5 asırlık olduğu tahmin edilen minarenin restore edilmesi için girişimlerde bulunduklarını ancak netice alamadıklarını söyledi. "Minarenin restore edilerek koruma altına alınmasını istiyoruz" Kışlacık'ın, Çorum'un en eski köylerinden olduğunu belirten Tuna, "Köyümüzün eski yerleşim alanında yalnız başına duran bir minaremiz var. 1981 yılında 7 kişinin vefat ettiği, çok sayıda evin ve köy caminin yıkıldığı afet meydana geldi. Selden sonra köyümüz taşınınca minare burada tek başına kaldı. Minarenin restore edilerek koruma altına alınmasını istiyoruz." dedi. Minarede eskiden olduğu gibi yine ezan sesi yankılanmasını istediklerini vurgulayan Tuna, şöyle konuştu: "Minareler, dinimizin simgelerindendir. Ben çok şehir gezdim ama böyle arazide tek başına duran minare hiç görmedim. Restorasyon talebiyle ilgili girişimlerimiz, burada cami olmaması nedeniyle ve minarenin de hizmet vermiyor olmasından dolayı uygun görülmedi. Restore edilmesi için çok uğraştık ancak netice alamadık. Devlet büyüklerimizden minarenin kurtarılması için destek bekliyoruz." "Sel camiyi de bizi de yıktı" Yıkılan camide 10 yıl imamlık yapan emekli din görevlisi Süleyman Tekin de 40 yıldır yalnız başına ayakta kalmaya çalışan caminin restore edilmesini istediklerini söyledi. Tekin, şunları kaydetti: "Gece geç saatlerde köyü sel bastı, camiyi de yıktı bizi de yıktı. Çocuklarım, ailem, evim selde yok oldu. Ben son anda canımı kurtarabildim. Selden sonra 3 ay hastanede tedavi gördüm. Cami yıkıldığında 108 yıllıktı ancak minarenin kesin yapım tarihi bilinmiyor. Cami yapıldıktan sonra köyümüzden Hüseyin Fevzi Paşa, Gazi Osman Paşa'dan camiye minare yaptırılması konusunda ricada buluyor ve böylelikle minare inşa ediliyor. Selden sonra köyümüz şimdiki yerine taşınınca minare orada kaldı." Tekin, sel gelmeden önce minareye birkaç kez küçük çaplı bakım yaptıklarını ancak köyün taşınmasından dolayı bakım yapılamadığını belirterek "Tarihi bir eser olarak minarede düzenleme yapılmasını isterim. Restore edilirse hiç olmazsa orada önceden bir köy olduğu, orada ezan okunduğu, ibadet edildiği tescil edilmiş olur." ifadelerini kullandı. Kültür ve Turizm İl Müdürlüğü yetkilileri ise minarenin tarihi yapı olarak tescillenmiş olduğunu, restorasyonu için rapor hazırladıklarını ancak bu konuda henüz bir çalışma olmadığını belirtti.