Hitit Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Aygül Süel, Ulusal Kanal’da Şule Perinçek’in konuğu olarak canlı yayına katıldı. “Yeni Ufuklar” adıyla yayınlanan programda Prof. Dr. Aygül Süel, Hititler ve Şapinuva Kenti Kazıları hakkında bilgiler verdi. Şapinuva’nın, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın izinleri ile Dr. Mustafa Süel ve kendisi tarafından yüzey araştırmaları projesi sonucunda bulunduğunu söyleyen Aygül Süel, Şapinuva’nın Hitit dünyası için çok özel olan arınma ritüellerinin yazıldığı önemli bir dini merkez olduğunu, bu hususun Şapinuva’ya kutsanmış önemli ve vazgeçilmez dini bir şehir kimliği kazandırdığını vurguladı. Çorum’un Ortaköy ilçesi sınırları içerisinde keşfedilen ve Hitit Devletinin başkentlerinden biri olan Şapinuva’da, Hitit uygarlığı için bilgi sağlayan yaklaşık 4 bin adet çivi yazılı tablet bulunduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Aygül Süel, ana gruplar halinde sınıflandırılması yapılan, yaklaşık 4 bin civarında tablet ve tablet parçası içerisinden Hurrice tabletlerin seçilerek bir katalog hazırlandığını ve bilim dünyasına temel bir kaynak kazandırıldığını söyledi. Şapinuva’da bugüne kadar yapılan kazılarda idari, ticari ve dini özellikler taşıyan birçok yapının keşfedilerek bilim dünyasına tanıtıldığını belirten Süel, açığa çıkarılan anıtsal yapıların koruma altına alındığını, aynı zamanda şehrin yayılımını da gösterecek olan jeofizik çalışmalarının da yapılmakta olduğunu kaydetti. Şapinuva’da yürütülen kazılarda son yılların en önemli keşiflerinden biri olan kurban çukurlarının bulunduğunu ve bu kazı çalışmalarının devam etmekte olduğunu ifade eden Aygül Süel, “Bilim insanları bu metinlerde anlatılan törenlerin arkeolojik kanıtlarının bulunamayacağı düşüncesinde olmalarına karşın, Şapinuva’da yapılan arkeolojik kazılar sonucu ele geçen, içinde oldukça fazla miktarda yanmış kuş kemiği bulunan kurban çukurlarının yorumlanması, Ortaköy arşivinde bu konudaki Hurrice tabletlerin incelenmesi ile sağlanmıştır. Ağılönü bu törenlerin yerine getirildiği yerdir. Nerede ise 15 bin m2’ye yayılan kurban alanı bunun ispatıdır. Kurban çukurlarının açılması, örtülmesi, içinin düzenlenmesi, kurban hediyeleri çivi yazılı kaynaklarda anlatılmasına rağmen görsel olarak ispatı buradaki kazı çalışmaları sayesinde olmuştur” dedi. (Ali ALAKOÇ)