Bir 6 Mayıs daha geçti bu ülkede...

Bir yandan "Hıdırellez" şenliklerinin yapıldığı bir gündür 6 Mayıs. Diğer yandan toplum vicdanını yaralayan, üç gencin idam edildiği bir gündür 6 Mayıs.

Tam 45 yıl önce "üçe üç, üçe üç" diye yükselen seslerle oylanmıştı; Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan'ın idamı.

O günün meclis aritmetiği; Demirel'in Genel Başkam olduğu Adalet Partisi'nin (AP) 256, İnönü'nün Genel Başkanı olduğu Cumhuriyet Halk Partisi'nin (CHP) 143 ve diğer partilerin 51 olmak üzere 450 milletvekiliydi.

İsmet İnönü'nün, Bülent Ecevit'in ve Mehmet Ali Aybar'ın tüm çabalarına rağmen 450 milletvekilinden yalnız 48 kişi ret oyu vermişti.

Ve Cumhuriyet Senatosu'nun da onayından geçen idamlar, 6 Mayıs 1972 günü sabaha karşı infaz edilmişti.

***

İşte bu 6 Mayıs, vicdanları kanatan ve o günden bugüne unutulmayan bir gün oldu.

Zaten bu ülkede iki idam, bu toplumun hafızasından hiç mi hiç silinmedi, hiç mi hiç onaylanmadı.

Biri Adnan Menderes ve iki Bakan arkadaşının idamı idi, diğeri Deniz Gezmiş ve iki arkadaşının idamı...

Deniz Gezmiş 1947'de doğmuştu, 25 yaşında idam edildi.

Yusuf Aslan 1947'de doğmuştu, 25 yaşında idam edildi.

Hüseyin İnan 1949 yılında doğmuştu, 23 yaşında idam edildi.

***

Oysaki onlar:

-Bugün Ortadoğu'yu kana bulayarak etnik ve mezhep savaşlarına hapseden Amerikan emperyalizmine karşı duran...

-Ortadoğu'nun göbeğine yerleştirilmiş İsrail'in, Filistin halkına uyguladığı katliamlara hayır diyen...

-Ülkenin NATO ve Amerikan üsleriyle doldurulmasına, Amerika'nın bölgedeki ileri karakolu olmasına itiraz eden...

-Ve "Bağımsız Türkiye" diyen, "Emperyalizme Hayır" diyen...

-Ve de "Amerikan Üslerine Hayır" diyen, "NATO'ya Hayır" diyen...

Yani onlar, milli duyguları yüksek yurtsever gençlerdi.

***

Ve onlar:

Türkiye'nin ve Arap dünyasının ve genelde İslam dünyasının ve Afrika'nın ve Asya'nın ve de tüm mazlum ülkelerin milli kaynaklarını sömürerek bu ülke halklarını açlığa ve sefalete mahkûm eden emperyalizme savaş açmışlardı.

Ve bu ülkenin çok zeki gençleriydi onlar.

İşte bu üç genç; yani Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan bu kavganın önünde yer aldılar. 1972'nin 6 Mayıs'ında, inandıkları bu davanın bedelini darağacında ödeyerek 68 kuşağının simgesi oldular.

Ve de onlar; idam sehpasına giderken bile, Deniz Gezmiş'in ağzından "Türkiye'nin bağımsızlığından başka bir şey istemedim. Bundan dolayı ölümden korkmuyorum ve ben 25 yaşındayken kendimi Türkiye'nin bağımsızlığına armağan etmekten onur duyuyorum" dediler.

Herhalde bugün aranan gençlik, milli duyguları yüksek olan bu gençlik olsa gerek...