Geçen hafta yazımızda, yurt içindeki işletmelerimizin yurt dışındaki şirketlere ortak olmaları durumunda, sermaye paylarının ve elde ettikleri kazançların ülkeler arasındaki para transferi  ile elde edilen kazancın ülkemizdeki vergi mevzuatı açısından değerlendirilmesini yapmıştık.

 

Bu hafta ise, yurt dışında daha önce ortak olduğumuz ortaklık paylarımızı (iştiraklerimizi) satmamız halinde neler yapacağız, bu husus üzerinde açıklamalar yapacağız.

 

Kurumlar Vergisi Kanunumuzun 5/1-c  maddesi  hangi koşulların sağlanması durumunda, daha önce yurt dışında ortak olduğumuz şirketlerdeki iştirak ( ortaklık) paylarımızın satılması ve bu satıştan doğan kazancın vergilendirilmemesi  (istisna edilmesi) gerektiğini açıklamıştır. Bu koşullar;

Anonim şirket statüsünde olmamız ve iştirak ettiğimiz yurt dışı şirkete anonim şirket tüzel kişiliği olarak iştirak etmemiz gerekmektedir. Diğer bir ifade ile limited şirket statüsünde isek ve yurt dışındaki şirkete limited şirket tüzel kişiliği olarak iştirak etmiş isek bu istisnadan yararlanma şansımız yoktur.

Yurt dışındaki şirketin toplam sermayesinin en az % 10 oranında bir paya sahip olmamız koşulu vardır.

Yurt dışında ortak olduğumuz şirketlere iştiraklerimizin kendi bilançomuzdaki değeri, nakit varlıklar dışında kalan aktif toplamının % 75 ve daha fazlasına denk gelmesi koşulu ve bu koşulu aralıksız en az bir yıl korumak zorunluluğu vardır.

Söz konusu ortaklığımıza ilişkin iştirak payımızı elden çıkartacağımız tarihten geriye doğru en az 2 tam yıl ( 730 ) gün süre ile bilançomuzda yer almış koşulunu sağlamamız gerekmektedir.

 

Bazen Anonim şirketlerimizin birden çok tüzel kişilik olarak ortak olduğu( iştirak ettiği) şirket olabilir, bu durumda yukarıda bahsettiğimiz istisna koşulları her bir iştirak için ayrı ayrı değerlendirilecek, herhangi bir iştirak satış kazancının vergilendirmeme (istisna) kapsamına girmemesi diğer iştiraklerin vergilendirmeme (istisna) haklarını yok etmeyecektir.

İştirak kazançlarından elde edilen paraların Türk Lirası yada yabancı para olarak Türkiye’ye transfer edilmesi tamamen serbesttir. Ancak satışın yapıldığı tarihi takip eden 1 (bir) ay içinde Hazine Müsteşarlığı Yabancı Sermaye Genel Müdürlüğü’ne bu satış işlemine ilişkin belgeler ile birlikte bildirimde bulunmak gerekmektedir.

Geçtiğimiz hafta ve bu haftaki yazımızdan da anlaşılacağı üzere, Türkiye’de şirket kurmak isteyen yatırımcılar, sektörleri, Pazar alanları (yurt içi-yurt dışı), gelecekteki orta vadeli planlarını dikkate alarak, Anonim yada limited şirket statülerini doğru belirleyeceklerdir. Aynı zamanda bahsedilen vergilendirmeme (istisna) hükümlerinden yaralanabilmek için iştirak ( ortak) edecekleri şirketlerden ne kadar pay alacaklarını ve kendi bilanço yapılarını dikkate almak şirketlerimize bir çok fayda sağlayacaktır.