İstanbul’da oturuyorum.
Çorum Haber Gazetesi bana, üçü bir arada partiler halinde geliyor. İki hafta önce üç partinin yani 9 gazetenin bir arada geldiği oldu. Gazetemiz postaya düzenli veriliyor, ama bu gecikmeler ve karmaşa PTT’den kaynaklanıyor.
21 Haziran’dan başlayan 27 Haziran’da biten 6 gazetelik partiyi 2 Temmuz’da aldım. Yazımı 3 Temmuz Pazar günü yazıyorum. Okuyucularıma ulaşmak 8 Temmuz Cuma’yı bulacak. Bunun getirdiği zorluklardan biri şöyle; öneride bulunduğum olayın gelen gazetelere baktığımda bir hafta önce gerçekleşmiş olduğunu görmenin mahcubiyetini yaşıyorum.
Başka bir zorluk da yazılarımın Cuma günleri hem Demokrat Turhal hem de Çorum Haber gazetesinde yayınlanıyor oluşu. Yazıların bazıları Turhal’ı ilgilendirirken Çorum’u hiç ilgilendirmeyebiliyor. Veya tersi oluyor.
Okuyucularımdan; İstanbul-Çorum-Turhal üçgeni içinde bulunduğumu, yazılarımı okurken ona göre değerlendirmelerini rica ediyorum.
Gelelim başlangıçta değindiğim gazeteden geç haberdar olma durumuna; 27 tarihli gazetenin manşeti, ayrıca Kırkdilim yolunun bayramda trafiğe açılması ve sahife 3’de ECE Holding’in şık olduğu kadar şık, ince olduğu kadar ince reklamı; her biri ayrı bir makalelik olaylar…
*
Manşetten başlayalım…
“Çorum, havaalanı olmadığı için kaybetmeye devam ediyor.
Amerika’dan dünyanın merkezine gelmek istediler ama uçak Yoktu!”
Bunun altına ECE Banyo’nun reklamını hemen koyalım;
“İTALYA’da HER 45 SANİYE’DE 1 ADET Çorum’da üretilen vitrifiye seramik ürünü satılıyor.
Grubumuzda görev yapan 900’den fazla mesai arkadaşımıza “tereciye tere satarak” Çorum’a yaşattıkları gururdan dolayı teşekkür ederiz.”
*
Çorum için havaalanın gerekliliğini anlamayanlara, bu gerekliliği; Amerika’dan gelmek isteyenlerin uçak olmadığı için gelemeyişleri ile Çorum Sanayi’nin gelişmişliğini gösteren bir çok örnekten biri olan Ece Holding’in reklamı çok iyi anlatmaktadır.
Bunun önemine, 25 yıl önce Tokat’a büyük tekstil tesisi kuran Ata beyin anlatımını ekleyerek bu kısmı noktalayalım:
“Tokat kebabı yiyip, yolumuza devam edecektik. Fabrika kuracak yer aradığımızı anlayan garson; “Tokat’a niye kurmuyorsunuz?” dedi. Ben de uçak var mı? İyi otel var mı? Deyince, ‘İkisi de var’ dedi. Havaalanını gördük, oteli beğendik ve tesisi kurduk”…
Buradan ne çıkıyor?...
Çorum’un çok yönlü “uçak bile yaparız” diyebilen sanayicisi ve çok yıldızlı otelleri var ama hava alanı yok…
Çok anlamsız bir eksik olduğu açıkça görülüyor.
*
Sayın Valimiz Necmeddin Kılıç Beyefendiye “Hoş geldiniz. Başarı diliyorum!” demekte bu kadar geciktiğim için özür diliyorum.
Sağ olsunlar; Sayın Salim Uslu, Ahmet Sami Ceylan, Başbakanlık Başdanışmanı Prof. Dr. Lütfi Akça, AK Parti İl Başkanı Rumi Bekiroğlu ve beraberindekiler bir süre önce heyelan nedeniyle kapatılan Kırkdilim yolunda incelemede bulunmuşlar. Yolda yapılan temizlik çalışmasını yeterli görmüşler. Bayramda geçici olarak trafiğe açılmasına karar almışlar. Ayrıca sayın valimiz “Çığ tüneli sisteminin uygulanabileceğini önermişler.”
Çığ tünelini oturtabilecek sağlam zemin olduğunu sanmıyorum: Yılmaz Madencilik ’in sahibi Hasan Yılmaz’ın bu konuda yakın geçmişte Çorum Haber’de yazdığı yazıyı okudum. Kırkdilim’in fay hattı yumağı içinde olduğunu alternatif güzergâhın olduğunu, güzergâh değişimi olmadıkça problemin bitmeyeceğini anlatıyordu.
Hasan Yılmaz aramızdaki yaş farkına rağmen, fikirlerinden ve sohbetinden hoşlandığım kıymetli bir madenci. Fikrinin incelenmesi gerekiyor.
Pahalı diye geri durmamak lazım. Bozulup devamlı tamir isteyen şekillerin hiç biri ucuz değil daha pahalıdır.
Bayramda açılışına karar verilen yoldan geçişi riskli bulduğumu belirtmeliyim; Gözden kaçan bir kaya yuvarlanıp felakete yok açarsa vebali büyük olur.
Doğru olan; sağlam bir şekil buluncaya kadar o yolun kapalı kalmasıdır. (Sayın Valim ve heyetin diğer üyeleri beni bağışlasınlar.)
“Kırkdilim için paradan kaçınmayız” denilmiş. Ben de diyorum ki; “Kırkdilim’den uzak durup o parayı çoğaltıp sağlam zeminli güzergâha harcayalım. Zaman zaman arızalanıp; hem iş açan, hem de masraf açan hasta uzvu kesip atalım. Doğru güzergâhta yenisini kuralım, ikide bir hasta olmaktan kurtulalım.
En güzel günler sizlerin olsun.