Zira mühim olan 24 Nisan gelmeden birkaç ay önce böyle mektuplar çokça gitmeli ki ilgililer Obama’ya “Türklerden çok fazla tepki geldi” diye iletsinler. Yoksa Obama’ya her gün beşbin-on bin mektup ve mail gidiyor. Ama aynı konu hakkında, aynı amaçla yüzbinlerce mektup ve mail gelirse bu tepkiyi ciddiye alırlar ve Başkana iletirler. Yoksa üç beş bin kişi yazmış bunu söylemeye değer bulmazlar. Bunları düşünerek ”Soykırım suçlusu Ermenistan özür dile” başlıklı kitabımı 5-6 ay önce fotokopi yaparak dağıttım.
*
Bir tanesi de Ankara’da Türkiye Kız İzciler Derneği’ne ulaşmış. Dernek Başkanı Sayın Sevim Koçak Hanımefendi bir yerde sehpada bunu görmüş, okumuş ve çok etkilenmiş. Hemen kendisi bir mektup yazmış, dernek arkadaşları İngilizceye çevirmiş ve 25 tane Amerika’ya, 30-40 tane adresini ele geçirdikleri büyük elçiliklere göndermişler. Sonra bana ulaştılar. Beni davet ettiler. Bu davet üzerine geçen hafta Türkiye Kız İzciler Derneği’ne “Ermeni Yalanları” hakkında konferans vermeye gittim. Bu benim ilk Çorum dışı konuşmam olacaktı. Gerekli hazırlığımı yaptım, heyecanlıydım.
*
Kız kardeşim bana daveti iletirken, “İzci Kızlar Derneği” dediğine bakma içlerinde en gençleri benim dedi. Kardeşim altmış yaşında. Emekli İngilizce ve Fransızca öğretmeni.
Ankara’ya gittim ve gördüm ki konuşacağım Kız İzciler Derneği’nin mensupları 70-75-80 yaşlarında. Hepsi öğretmen emeklisi, hepsi geçmişi birçok meziyetlerle dolu, birçok başarılara imza atmış müstesna insanlar.
Gururla arz edeyim ki; hepsi 40-50 yaş insanının enerjisine sahip. Hepsi haza hanımefendi. Hepsi kibar ve nazik. Hepsi hâlâ tam mânâsıyla izci disiplini içindeler. Hepsi ayaklı kütüphane ve hepsi çağdaş Türk kadını. Yarısı formaları ile yani izci elbiseleri ile gelmişler. Tek kelime ile bayıldım. Bayıldım. Bana böyle insanlar var mı dedirten o muhterem öğretmenlerimin ellerinden bir kere daha öpüyorum.
Yer olarak Maltepe’de Dil Edebiyat Derneği’nin salonunu tahsis etmişler. Güzel bir yer. İlgilerinden ve ikramlarından dolayı Dil Edebiyat Derneği yetkililerine de burada teşekkür ediyorum.
Türkiye Kız İzciler Derneği Başkanı Sevim Koçak toplantıyı açarken…
Dernek Başkanı Sevim Koçak Hanımefendi konferansa beş dakika kala uyarısını yaptı. “Biz izcileriz. İzci disiplini ile yetiştik. Açılışı tam üçte yapacağım” dedi. Tam üçte açılış konuşmasını yaptı. Zaten pek çoğu izci disiplini ile tam vaktinde gelmişti. Hârizun içinde emekli hâkim, emekli savcı, emekli yazar ve ADD Başkanlığı yapmış birikimli birçok beyefendiler de vardı. Az da olsa genç izciler ve genç meraklılar da vardı. Eee böyle bir zevat karşısında yıllar sonra bile imtihan heyecanına kapılmamak mümkün mü? Üstelik çoğu bu konuda zaten bilgi sahibi insanlar. Nitekim heyecandan masadaki çiçeği ve su bardağını devirdim.
Bu kadar yazdıktan sonra Türkiye Kız İzciler Derneği’nden bahsetmeden olmaz. Üç parmakla selâm vermenin mânâsı şu imiş:
1-Tanrı’ya ve vatanıma karşı görevlerimi yerine getireceğime;
2-Kız izci yasasına uyacağıma
3-Başkalarına her zaman yardımda bulunacağıma, onurum üzerine and içerim.
Her yıl pek çok sosyal ve hayır faaliyetlerinde bulunan 39 yaşındaki bu mükemmel derneğin yaptığı etkinlileri saymak yerine; ne yaparlarsa yapsınlar, neden ve nasıl yaptıklarına dair uymak zorunda oldukları, daha doğrusu severek ve inanarak riayet ettikleri yasalarını size arz edeyim. Her halde başka söze gerek kalmayacak.
Seneye 40. Kuruluş yıllarında buluşmak dileğiyle.
KIZ İZCİ YASASI
1-Sözünün eridir.
2-Sorumluluk almaktan zevk duyar.
3-Başkalarına yardımcı ve yararlıdır.,
4-Herkesle arkadaş, izcilerle kardeştir.
5-Hoşgörülüdür.
6-Doğayı sever ve korur.
7-Saygılı ve disiplinlidir.
8-Cesur, neşeli ve güler yüzüdür.
9-Tutumludur.
10-Tüm düşünce ve davranışlarında kontrollüdür.
Selahattin Aydemir, Türkiye Kız İzciler Derneği üyelerine kitaplarını imzaladı ve güzel bir söyleşi gerçekleştirdi.
