Şarkılar, Türküler ve Nüktelerle Türk-Amerikan İlişkileri

 

ABD’nin Vietnam yenilgisi, BOP ve Arap Baharı…

Dün Vietnam, bugünse Afganistan ve Irak, özellikle de işgalin ilk günlerinde Felluce... 1960’larda Vietnam’da komünist düşmanlara yataklık yapıyor diye kadınları çocukları öldüren Amerikan askerleri, bugün de direnişçilere destek veriliyor diye Felluce’nin altını üstüne getirmişlerdir. Irak’ı kana bulamışlardır.

Bulutsuzluk Özlemi grubundan Nejat Yavaşoğulları Felluce’ye, duyulan tepkiyi seslere, notalara yansıtmalarını şöyle anlatmaktadır.

“Benim o şarkıyı yaparken asıl beni etkileyen ve beni harekete geçiren nokta, oraya operasyon başlayacağı daha önceden açıklanmıştı ve önce doktorların cep telefonları toplandı, oranın dünya ile olabilecek iletişimi kesildi… Yanlarına sadece kendilerine bağlı olan gazetecileri, “embedded” (yataklanmış, gömülmüş, yerleşmiş) dediğimiz türdeki gazetecileri alarak operasyon başlattılar ve hani yıllar önce Cerebrenika’da kadın ve çocukları çıkartmışlardı da orada bir şeyler oldu ama kimse ne olduğunu bilmiyordu, sonradan orada neler olduğu ortaya çıkmıştı, yani bütün bunları hatırlattı bana…

Şimdi 70’lerde hani bizdeki saz şairleri falan var, hatta Cem Karacalar falan var, dünyada da öyle aslında 70’lerde. 70’lerde de işte Vietnam savaşı var, dünyadaki müzisyenler de büyük rock festivalleri düzenliyorlar ve işte orada barış şarkıları söyleniyor, farklı bir dünyanın mümkün olabileceği anlatılıyor şarkılarda, Bob Dylan, Joan Baez, ondan sonra ne bileyim bir sürü grup.”

“Haşhaşı da ekeceğiz, seni yurttan sökeceğiz”

1960’ların sonlarına kadar Türkiye’deki Amerikan karşıtlığının en önemli dayanak noktaları Johnson’un mektubu ve Vietnam Savaşı’dır.

1970’lerin başındaysa Amerika’nın aldığı bir karar Türkiye’deki Amerikan karşıtlığını bu kez sağcı kesimlere de taşımıştır. Johnson yönetimi durup dururken, “Amerika’ya giren kaçak afyonun yüzde 85’i Türkiye’de üretiliyor” diyerek, Türkiye’den haşhaş ekimini yasaklaması istenmiştir. Aksi takdirde Ankara’ya verilen Amerikan yardımı askıya alınacaktır. Bu gelişme, anında şarkılara ve türkülere yansımıştır. Üstelik bu defa tepkiler iyice sertleşmiş hatta hakaret derecesine ulaşmıştır. Mehmet Koç’un türküsü bunların en sık dinlenenidir.

“Üzülme kardaş üzülme, anam avradım olsun, bir gün kurtulacaksın. Büyük balık küçük balığı yer demişler, bok yemişler… Sen sardalye değilsin kardaşım… Yunus balığısın, istersen dağları yıkarsın”…

Kim soktu yurdum içine / Ulan Amerikan köpeği / Aklar düşürdün başıma / Ulan Amerikan köpeği…

Zincirler vurdun koluma / Hele bakın düştü önüme / Düşmanı dikmiş yoluma / Ulan Amerikan köpeği…

Haşhaşı da ekeceğiz / Seni yurttan sökeceğiz / Halk bayrağın dikeceğiz / Ulan Amerikan köpeği…

Pepsi, Fruko, ambargo / Al bunları anana ko / Sana alet olana yuh /  Ulan Amerikan köpeği…

Seni martına sattık / Pabucunu dama attık / Kıçına bir kazık çaktık / Ulan Amerikan köpeği…

ABD, 1970’lerin başında Amerika’ya giren afyonun % 80’inin Türkiye kaynaklı olduğunu ileri sürerek Türkiye’den haşhaş üretiminin yasaklanmasını istemiş, aksi takdirde Türkiye’ye yönelik yardımların askıya alınacağı tehdidinde bulunmuştur. Dönemin Demirel hükümeti Ekim 1970’de haşhaş alanlarının sınırlandırılması kararını almışsa da ABD tatmin olmamıştır.

12 Mart 1971 darbesinden sonra kurulan Nihat Erim hükümeti Haziran 1972’de haşhaş üretimini tamamen yasaklamıştır. ABD’nin bu yasaklama karşısında haşhaş üreticisine göndermeyi taahhüt ettiği paranın küçük bir bölümünü göndermesi toplumda var olan tepkiyi daha da arttırmıştır.

1973 seçimlerinin ardından Bülent Ecevit’in başbakanlığında kurulan CHP-MSP koalisyonunun ilk icraatı haşhaş ekimini serbest bırakmak olmuş, bu karar Washington’da çok büyük tepki yaratmıştır. Bu kez iş ciddidir. Türkiye’ye ambargo konulacaktır. Ancak, ambargo kararı Türkiye’de çok büyük bir halk tepkisiyle karşılanmıştır. Âşık Ferhat’ın okuduğu, sözü ve müziği kendine ait olan bir türkü o yıllarda herkesin dilinde dolaşmaya başlamıştır. Artık şarkılardaki hakaret, yerini apaçık küfre bırakmıştır.

Oşt Amerika, puşt Amerika

(Can Plak: MS 68)

Tilki gibi sinmen yeter / Yoksul halkı ettin beter / Bir gün olur zulmün biter  /Oşt Amerika, puşt Amerika

Nikson puştu etme dayı / Sök kökünden Amerika’yı / İşçim zapt et fabrikayı / Oşt Amerika, puşt Amerika

Ne hal ettin Etiyopya’yı / İşte sana gör Küba’yı / Saramazsın bu yarayı / Oşt Amerika, puşt Amerika

Kana buladın Şili’yi / Öldürdünüz Allende’yi / Koyduk meydana kelleyi / Oşt Amerika, puşt Amerika

Özgürlüğe çal sazını, / Duy Ferhat’ın avazını, / Yutmam gayri puşt ağzını / Oşt Amerika, puşt Amerika

http://www.youtube.com/watch?v=60xbaJEQFAQ

Parçayı bu linkten dinleyebilirsiniz… (4)

Şimdi “Böldünüz Libya’yı, Linç ettiniz Kaddafi’yi, Yutmam gayri puşt ağzını, Oşt ülkemden, puşt Amerika” diye çığıracak saz ozanlarında sıra…

(Devam edecek…)