Yeni Ticaret Kanunumuzun değişimlere neden olduğu konulardan biride, şirket ortaklarının ve yönetici yada müdürlerin şirkete borçlanma yasağı ile ilgilidir. Çok yeni bir kısıtlama gibi gelen bu düzenleme aslında uzun zamandır var, var ama vergi yasalarımıza göre bazı kısıtlamalara tabi tutulmuş olarak yer almakta idi bu yasak. Şimdi bu yasağı Ticaret Kanunumuza da eklemek suretiyle, bir anlamda birliktelik sağlanmıştır.

Kısıtlamaya esas ölçüler belirlenirken, pay sahiplerinin şirkete gerek kuruluşta gerekse sermaye artırımı nedeniyle, sermaye taahhüt borcunun bulunmaması şartı getirilmiştir. Burada dikkat edilmesi gereken borç kavramında sadece sermaye taahhüt borcunun bulunmadığının aranması gerektiğidir, yani ortağın şirket ile ticari bir ilişkiye bağlı olarak bir borcu bulunmakta ise bu kısıtlama ölçüsüne girmemektedir.

Diğer bir kısıtlama ise, serbest yedek akçelerle birlikte karı geçmiş yıl zararlarını karşılayacak düzeyde olmadıkça yukarıda bahsedildiği gibi borçlanma yasağı yine söz konusu olacaktır. Daha açık bir ifade ile, şirketin bilanço üzerinde görülen toplam kar tartı ile serbest yedek akçe tutarı toplamı, yine bilançoda görülen toplam zararı karşılamadığı durumlarda, ortak şirketten para alamayacak, borçlanamayacaktır.

Borçlanma yasağına uymayan pay sahiplerinin yeni Ticaret Kanunumuzun cezai hükümleri gereği, 300 günden az olmamak üzere adli para cezası ödemek durumunda kalacaklardır. Adli para cezaları Hâkim tarafından, bir gün karşılığı olan adli para cezasının miktarı, kişinin ekonomik ve diğer şahsi halleri göz önünde bulundurularak, asgari 20 TL azami 100 TL olarak takdir edildiği düşünülür ise, 6.000 TL ile 73.000 TL aralığında bir ceza ortaya çıkması kaçınılmaz olacaktır. Ayrıca bu para cezasının ödenmemesi durumunda ise hapis cezası kendiliğinden doğacağından pay sahibinin takdir edilen gün sayısı kadar cezaevine girmesi söz konusu olacaktır.

Bu yasak 1 Temmuz 2012 tarihinde başlamış bulunmaktadır. Bu tarih itibariyle borcu olan pay sahipleri ise, bu borçlarını yeni Ticaret Kanunumuzun yürürlüğe girdiği tarih olan 01.07.2012 ‘den  itibaren üç yıl içinde, yani 01.07.2015 tarihine kadar, nakdî ödeme yaparak tamamen tasfiye etmek zorundadırlar. Bu borçlarını kısmen veya tamamen başkası tarafından üstlenilmesi, borç için kambiyo senedi verilmesi, ödeme planı yapılması veya benzeri yollara başvurulmasının tasfiye (ödenmiş) sayılmayacağı için, bu süre içinde tasfiye (Ödeme) gerçekleşmemişse, bu kişiler hakkında cezai yukarıda açıkladığımız cezaların uygulanacağı unutulmamalıdır.