Sayın Hıncal ULUÇ’un 28 Mayıs 2014 tarihli Sabah Gazetesi’ndeki yazısına cevaptır.
Sayın Hıncal Uluç,
Bu güne kadar birçok yazınızı okudum. Çoğunu beğendiğimi söyleyebilirim. Fazla siyasî olmayan, biraz magazinsel, biraz toplumsal yazdığınız için yazılarınıza ciddi olarak muhalif olunması zaten düşünülemez. Nitekim 28- 05-2014 günkü “haber televizyonculuğu iflas etti” yazınıza kimse bir şey diyemez. Fakat yazınız altındaki cumhurbaşkanı adayınız beni şaşırttı.
“CUMHURBAŞKANI ADAYIM ORHAN PAMUK” diyen yazınızın ciddi mi şaka mı olduğunu anlayamadım. Hürriyet gazetesinin eline objektif verdiği yazısı size bu ilhamı nasıl verdi bilmem. Bu isim ki ismini anmak bile rahatsız eder, sizin için “NOBEL ÖDÜLLÜ” bir yazar ve siyasetle alâkası olmaması hasebiyle herkese aynı mesafede bir adam.
Bu kadar vasıf, sizin için Türkiye Cumhuriyetini ve Türk Milletini temsil etmeye yeter mi?
Bu şahsın Nobel ödülünü neden aldığını bilmiyor olamazsınız. Bari onu da yazsaydınız. Bu şahıs, DÜNYANIN EN BÜYÜK YALANINA ALET OLMUŞTUR. Bu yalan, bir veya bir buçuk milyon Ermeni öldürülmüş veya ölmüştür yalanıdır. Sayın Hıncal Uluç Bey bu bir yalandır.
*
Soykırım ise zaten 100 yıldır resmen ve hukuken kabul görmemiş bir iftiradır. Yarın mevcut uluslararası hukuku değiştirip (ki buna da çalışıyorlar) . . . .(?) . . . . suçlarlarsa ona göre konuşuruz. Neden burayı soru işareti ile bıraktığımı merak etmeyin. Şu anda kim, kimi neyle suçladığı dahi hukuken belli değildir. Dünyanın bile kabul etmediği bir suçlamayı kendi milletine yapan bu yazarı nasıl bu milletin başına cumhurbaşkanı olarak getirmeyi düşünürsünüz? Başta şaka gibi geliyor. Ciddi olamazsınız.
Bu şahsa, 1915’de Anadolu’da Ermeni nüfusunun tamamının kaç kişi olduğunu sorun bakalım biliyor mu?
Türkiye’de herkese aynı mesafede derken gerçekten böyle mi düşünüyorsunuz? Bu şahsa, Türk Milletine attığı bu iftira yüzünden kaç kişinin nefret duyduğunu bilmiyor musunuz? Nasıl herkese aynı mesafede bir kişi dediğinizi de anlamadım. Bu ülkede adam mı kalmadı da siz bu yalana alet olmuş kişiyi hangi akıl ve mantıkla CUMHURBAŞKANI ADAYI yapıyorsunuz? Vallahi merak ediyorum.
Madem Nobel ödülü almak öyle büyük bir iş; “KİMYASAL SİLAHLARIN YASAKLANMASI KONUSUNDA” çalışan ve bu konuda , 11 Aralık 2013’te “NOBEL ÖDÜLÜ ALAN” değerli bilim adamı ve Büyükelçimiz AHMET ÜZÜMCÜ’yü neden aday olarak göstermediniz?
*
Nobel ödülü almak artık oyuncak oldu. Hele NOBEL BARIŞ ÖDÜLÜ tamamen siyasî oldu. Kişinin liyakati veya eyleminin ve eserinin boyutu gerçekten kitleler arası barışa vesile olmuşsa Nobel Barış Ödülü verilir. Ermenilerin yüz yıldır her türlü şarlatanlığı yaparak, soykırıma uğradık dedikleri uydurma iddia, hala bilimsel bir dayanak bulamamıştır. Hiçbir bilimsel ve gerçek yanı yoktur. Hâl böyle iken, sadece Türkiye’ye karşı siyasî kini olan veya bu yalan ile bölgemizde ekonomik ve siyasi çıkar uman bazı ülkelerin siyaseten ve terbiyesizce ve hukuk dışı (yani geçersiz) olarak kendi meclislerinde çıkardıkları art niyetli yasalara itibar ediyorsanız sizin samimiyetinizi sorgulamak isterim.
*
Hatırlayın, BARAK OBAMA göreve geldi. İki ay zaten George Bush ile gezdi. Dört aylık ABD başkanı idi. Hiçbir iyi veya kötü hareketi olmadı. Hatta Adams ciddi hiçbir beyanatı bile olmadı. Ha bu Nobel Barış ödülü denen gazoz kapağından ona da verdiler.
Emin olun size bile verebilirler, hiç şaşırmam.
*
Tamamen uydurma bir tarih olan 24 Nisan da moda oldu, pek çok köşe yazarı ERMENİ AĞITÇILIĞI yapıyor. Sizin 24 Nisanlarda ne yazdığınızı bilmiyordum. 2015’te bakacağım. Kafkaslarda 1877’den itibaren 1984’e kadar 120 sene boyunca Ermenilerin SOYKIRIM YAPTIĞI 2.000.000’a yakın Müslüman için ve topraklarından sürdüğü 2.000.000’dan fazla MÜSLÜMAN için üzüldüğünüzü yazacak mısınız?
Avrupa’nın algı şartlandırmalarına ve gündem yönetmelerine siz bile esir olduğunuz için, diğer acılarımızı yani Balkanları ve dört cihetten etrafımızda Türklere yaşatılan acıları yazmıyorum. Siz sadece ve sadece Ermenilerin 150 yıldır yaptığı zulmü, ihaneti, soykırımı ve iftirayı öğrenin yeter. Gerçeği ama yalnızca gerçeği öğrenin isterseniz siz aday olun.