Ne zaman olacak? Ne zaman başlayacak? Diye merak ettiğimiz ülkemizin sınır ötesi terör tehditlerine karşı meşru müdafaa hakkını kullanarak geride bıraktığımız hafta sonu Afrin’de "Zeytin Dalı" Harekatı başladı. Tabii ki Devletimizin teröre karşı mücadelesini destekliyoruz. Allah ordumuzu muzaffer eylesin.     
Çarşamba akşamı da ana haber bültenlerinde gündemin sıcak maddesi Kahraman Ordumuzun Afrin'de yürüttüğü Zeytin Dalı Harekatı vardı. Haberde Afrin'de çatışma bölgesine giden Mehmetçiklerimiz araçlara binerken, yoldan geçen araçların sürücüleri korna çalıyor, bazı vatandaşlarımız da Ay Yıldızlı bayrağımızı açarak ve alkışlayarak askerlerimizi uğurluyordu. 
Operasyon bölgesine giden kahraman Mehmetçiklerimizden bir tanesinin,"Düğüne gidiyoruz biz" sözleri ve operasyonda şehit olan bir Mehmetçiğimizin vasiyeti beni çok duygulandırdı. Sizleri de duygulandırdığını düşünüyorum. İşte böyle bir inanca, böyle bir şuura sahip kahraman ordumuzun ve onun neferi aziz milletimizin evlatları olan Mehmetçiğimizin karşısında hangi güç durabilir ki, merak ediyorum. 
İşte böylesine hassas bir dönemde, belki çoğumuzun da ezbere bildiği, Sayın Cumhurbaşkanımızın da zaman zaman dile getirdiği Arif Nihat Asya'nın "Bayrak" şiirini siz değerli okuyucularımla paylaşmanın uygun olacağını düşündüm.    
Üstadın o güzel dizelerini tekrar hatırlayalım:
BAYRAK
Ey mavi göklerin beyaz ve kızıl süsü,
Kız kardeşimin gelinliği, şehidimin son örtüsü,
Işık ışık, dalga dalga bayrağım!
Senin destanını okudum, senin destanını yazacağım.

Sana benim gözümle bakmayanın
Mezarını kazacağım.
Seni selâmlamadan uçan kuşun
Yuvasını bozacağım.

Dalgalandığın yerde ne korku, ne keder...
Gölgende bana da, bana da yer ver.
Sabah olmasın, günler doğmasın ne çıkar:
Yurda ay yıldızının ışığı yeter.

Savaş bizi karlı dağlara götürdüğü gün
Kızıllığında ısındık;
Dağlardan çöllere düştüğümüz gün
Gölgene sığındık.

Ey şimdi süzgün, rüzgârlarda dalgalı;
Barışın güvercini, savaşın kartalı
Yüksek yerlerde açan çiçeğim.
Senin altında doğdum.
Senin altında öleceğim.

Tarihim, şerefim, şiirim, her şeyim:
Yer yüzünde yer beğen!
Nereye dikilmek istersen,
Söyle, seni oraya dikeyim!
*     *     *
Mehmetçiğimiz Afrin'de kahramanlıklarla dolu bir harekat yürütüyor. Aslında kahramanlıklarla dolu geçmişine yenilerini ekliyor ve imkansız denilebilecek, dünya harp literatürüne girecek önemli başarılar sergiliyor. Bugüne gelmeden önce geçmişe gidip hafızaları biraz tazeleyelim. 
Kahramanımız İstiklal Harbi kahramanlarından Pilot Astsubay Vecihi (Hürkuş). 
Tarih 15 Ağustos 1920.
İstiklal Savaşı’nda ilk uçuş yapıldı.
23. Tümen Komutanı İzzettin (Çalışlar), Kula ve Alaşehir civarının havadan keşfini istedi. 
Pilot Astsubay Vecihi, sabah 08.00’de havalandı. Havalandı havalanmasına ama tayyare pek itimat vermiyordu. Motor arızalı, kanatları hurdaydı. Zaman geçtikçe tayyarenin bir parçası yerinden fırlamaya başladı. Radyatörler su damlatıyordu.
Pilot Vecihi yine de kararlıydı. Dönmeyecekti. Görevini kusursuz yerine getirecekti.
Keşif için havalanmıştı ama Alaşehir tren garında Yunan kuvvetlerini görünce irtifasını/yüksekliğini 600 metreye kadar indirdi. Yunan askerleri, Türklerin çalışır tayyaresi olduğuna ihtimal vermiyordu. Bu nedenle Türk uçağını kendilerinden sandılar. 
Yanıldılar.
Pilot Vecihi bu fırsatı kaçırmadı. Ardı ardına iki bomba attı. Yunanlılar bozguna uğradı.     
Pilot Vecihi uçağı 50 metreye kadar indirdi ve makineli silahla Yunan askerlerini taramaya başladı; mermisi bitene kadar...
Sonra geldiği gibi döndü.
Yunanlılar, Türk pilotun bu ucube tayyareyle nasıl uçtuğuna hiç akıl erdiremedi.
Alaşehir hava saldırısı, Türk hava kuvvetlerinin Kurtuluş Savaşı’ndaki ilk zaferi oldu ve bunu diğerleri takip etti. 
Bugüne geldiğimizde ise kahraman ordumuz tarafından Afrin'de yürütülen Zeytin Dalı harekatında görev alan kahraman pilotlarımızdan birisi dünya savaş tarihine geçecek bir risk alarak inanılmazı başardı. Afrin'deki teröristler bir dağın altını silah ve mühimmat deposu haline getirmişti. PYD'li teröristlerin bir tüneldeki inine bomba bırakmak isteyen kahraman pilotumuz, yere 20 metre mesafeye kadar alçalarak tüneldeki hedefi vurdu. Pilotumuz, Afrin'deki teröristler tarafından, içi silah deposu haline getirilen bir dağı vurma görevini aldı. Ancak depo dağın altındaki bir tünelde bulunduğu için yukarıdan bırakılacak bir bomba işe yaramayacaktı. Pilotumuz bu noktada inanılmaz bir risk almayı tercih etti. Aklındaki manevrayı gerçekleştirebilmek için öngörülen süresi de hayli kısıtlıydı.  
Haber bültenlerinden izlediğim kadarı ile pilotumuzun 30 saniye içinde karar vermesi gerekiyordu. Ve pilotumuz harekete geçerek silah deposunun ağzına lazerle işaret koydu. Ateşlemeyi yatay olarak yapması gerekiyordu. Deponun ağzını tam olarak görebilmek için hızla alçaldı. Öyle ki, istediği mesafeye geldiğinde yerden sadece 20 metre yüksekteydi. Bu büyük riske rağmen her şey yolunda gitti. Yatay olarak ateşlenen füze tam isabetle hedefi vurdu. Öyle ki, tepenin arkasına açılan diğer girişten de dumanlar yükseldi.
Kahraman pilotumuzun yaptığı manevra ile ilgili olarak kendisi de pilot olan Tamer Gökçek'le bu konuyu değerlendirmek ve fikrini almak istedim. Kendisi de kahraman pilotumuzun büyük bir riski göze aldığını, yaklaşması, açısı pilotumuzun kendi inisiyatifinde olduğunu,  kısıtlı bir zamanda zor bir manevra gerçekleştirerek ve de önemli bir başarı göstererek görevini tamamladığını söyledi.
Büyük Gazi veciz bir sözünde, “Türk Çocuğu Atalarını Tanıdıkça Daha Büyük İşler Yapmak İçin Kendinde Kuvvet Bulacaktır.”diyor.
Çocukların geçmişteki tarihi şahsiyetlerden ilham alarak harekete geçmesini sağlayacak temel saiklerin var olduğunu ve bu saiklerin genetik olarak da nesiller boyu devam ettiğini söylüyor bence.
Gençlerimizin, Çanakkale’de 215 Okka ağırlığındaki top mermisini kaldırarak İngilizlerin Ocean zırhlısını batıran Seyit Onbaşıyı, Pilot Astsubay Vecihi'leri (Hürkuş) ve bu ülkenin bağrında ve topraklarında yetişmiş daha nice kahramanları tanıdıkça daha büyük işler yapmak için kendilerinde kuvvet bulacağını düşünüyorum.        
Yazımı sonlandırırken bir hatırlatmada bulunmanın doğru olacağını düşündüm. Milletimizi tarih sahnesinden silmeye hiç kimsenin gücü yetmemiş, yetmeyecektir. Allah'ın izniyle bizler bu coğrafyada daha binlerce yıl yaşamaya devam edeceğiz. 
Birliğimiz ve kardeşliğimiz karşısında hiç bir hain tuzak amacına ulaşamayacak ve bu tuzakları kuranlar hüsrana uğrayacaktır.
Allah ordumuzu muzaffer eylesin...
En güzel günler sizlerin olsun.