Adana Aladağ’da Kız Öğrenci Yurdu’nda yangın çıktı. Hayatını kaybeden 12 öğrenciden başka, 22 öğrenci de yaralı.

Çarşamba günü gazetelerin tamamı bu konuyu yazarken TV programları da gece aynı konuyu işlediler.

Nedim Şener; “Kapı kilitli ise yurt idaresi suçlu, kapının açılmasına engel yapım hatası varsa yangın merdivenini inşa eden firma suçlu!” gibi bir yorumda bulundu.

Biz de İstanbul’da bizim evde Murat Şamlı ile üzüntü içinde TV izliyoruz. Kendimize göre yorum yapıyoruz.

Murat Şamlı üniversite öğrencisi ben de hayat üniversitesi öğrencisiyim. Aramızda 60 yaş fark var ama ikimizde öğrenci olduğumuz için iyi anlaşıyoruz.

Murat Şamlı; “İlhan Dede, katların yangın merdivenine açılan kapılarında, otobüslerdeki gibi bir çekiç darbesi ile tuzla buz olup kırılan camlar gibi, cam kısım olsa, kapının açılmaması halinde kırılıp oradan çıkılsa, olmaz mı?” dedi.

Ben de “Güzel fikir, bunu yazalım Murat’çığım” dedim.

Biz bu minval üzerine konuşurken, alt yazı ile ilk rapor yayınlandı. Kapı kilidinin kumanda kolu takılı durumda olmadığından kapı açılmamıştı. Yangın elektrik panosundan çıkmıştı.

Elektrik sistemlerimizde gerekli titizlik olmadığından sık karşılaştığımız bir durum.

Kapı kilidi kolunun takılı olmayışı; kilitli olmasına eş değer durumdur. Kolu kaybolacak kilidi öyle bir yere kullanmakta doğru değildir. Yani Nedim Şener’in dediği gibi suçu ikisi de işlenmiş oluyor.

*

Bir taraftan bunları tartışırken, Murat’ta internetten, yangın merdiveni kapı çeşitlerini buldu.

Yangın merdivenleri bina içine alındığı için; kapıların şekli ona göre dizayn edilmişti.

Yangın merdivenlerinin bina dışında oluşu, kapıların, paslanma vs. den dolayı açılamama riskini taşımayı sürdürüyordu. Yani bu olaydan ders alıp bina dışında bulunan yangın merdivenlerinin tamamının incelenip, gerekli önlemleri almak gerekiyor.

*

Toplu kullanılan binalarda kanun gereği, bir çok farklı konuda tatbikat yapmanın yanında yangın tatbikatı da yapmak gerekiyor. Milletçe bu işi yapamıyoruz. Yaparsak bile ciddiye aldığımız söylenemez.

Bir arkadaş anlatmıştı.

İşyerinde bulunan yangın tüplerini bakıma göndermişler. Bakımdan gelen tüpler, işyerinin idare binasının önünde duruyor. İdare binasına 200 metre uzaklıktaki kısımda yangın çıktığı haberi geliyor. İşyeri sahipleri, ustabaşı, muhasebeci yangın söndürmeye, bakımdan gelmiş tüplerin üzerinden atlayarak koşup su kovaları müdahale etmeye çalışırken; itfaiye umulmadık bir şekilde çabuk geliyor ve yangını söndürüyor. Bu başarıyı hayretler içinde konuşurken, bir hafta önce itfaiyenin burnunun dibinde çıkan yangını söndürmekte geciktiği için büyük bir tahribat olduğu, yangın söndürmede gecikmesinin nedeninin de araçların su dolu olmadığından su almaya gitmeleri olduğu ortaya çıkıyor.

Hem kız yurdu yangınında hem de anlatılan işyeri olayında; gerekli kanuni tatbikatların yapılmadığı açık olarak görülüyor.

TV’ler deprem için ayırdıkları zaman gibi yangın için de zaman ayırırlarsa çok iyi olur.

En güzel günler sizlerin olsun.