Aceleye gerek yok. İlla benim dediğim olacak diyemezsiniz. Koskoca Trakya yarım adasını ikiye bölen adam diye tarihe geçmek hevesatı asla kabul edilemez. Bu işler uzman ekip ve mühendislik işidir. Lütfen dikkatle düşünün, Cenabı Allah dünya ve kâinatta ne yapmışsa müthiş bir mühendislik ve zekâ ihtiva etmektedir. Cenabı Allah bile ben Tanrıyım. Güç bende. Evren benim. İstediğimi istediğim gibi yaparım dememiştir. 12 milyar yıldır zerreden kübraya, atomdan galaksilere kadar yarattığı hiç bir şey ilme, fenne ve mantığa aykırı değildir. İnsanoğluna düşen de budur. Ne yaparsak yapalım ilme fenne ve mantığa aykırı almayacak. Nefis, hırs, benlik ve özel menfaat olmayacak. Hz.Muhammet’in de (sav) ilim, ilim, ilim dediği işte budur.

Burada mevzuu bahis olan proje Allah’ın yarattığı coğrafyayı değiştirme projesidir ki; mükemmel üstü bir mühendislik zekâsı ister.

* * *

Elbette bu proje için birçok çalışma yapılmış olmalıdır. Muhakkak ki olmuştur diye düşünüyorum.

Kara üzerine yapılacak şehir, orman, park bahçe, beni ilgilendirmiyor. Beni Karadeniz, Boğaz ve Kanalın maliyeti ilgilendiriyor. Beni çok geniş bir mantık, zekâ ve optimum rantabilite ilgilendiriyor.

Her zaman otobandan gitmek kârlı olmayabilir. Yeri gelince kestirme olan keçi yolu daha faydalı ve kârlıdır. Kaldı ki bu proje hiç de keçi yolu değildir.

* * *

Bu mayanda bendeniz aklıma takılanları, sorumluluk hisseden bir vatandaş olarak arz ediyorum. Meselâ, NASA uzaya uydu gönderiyor. Birbirinden ayrı ama birbirine bağlı seksen, yüz belki iki yüz ayrı, ayrı ekip çalışıyor. Her ekip ayrı bir nokta üzerinde yoğunlaşarak aylarca deneme yanılma çalışması neticesinde en hatasız, en son şekle ulaşınca “Benim bölümüm okey” diyor.

Böylesi büyük bir girişimin sonunda ‘pardon yanılmışız’ denemez. Çok iyi, çok ciddi etüd edilmesi şarttır. Kullanıma geçtikten sonra burası aklımıza gelmemiş tüh diyemezsiniz. Bu işlerde hissiyata kapılmaya yer yoktur. Denemek için zehir içilmez. Trilyon dolarlar harcanacak, Trakya ikiye bölünecek, on tene dev gibi köprü yapılacak. Yeniden sıfırdan üç dört tane yerleşim merkezi doğacak. Saymakla bitmeyecek kadar çok olay var ve risk var. Çok büyük maliyet var. Ne kadar zamanda ve nasıl kendini finanse edecek? Araştırıldı mı? Yakın ve uzak gelecekte nelere gebe olacağına dair hiçbir tereddüt ve meçhul bir şey kalmaması lâzım.

Çılgın proje (veya İstanbul kanalı) tek çare mi? Son çare mi? Başka çare yok mu? İlla bu proje şart mı? Neden dünya çapında bir proje yarışması açılmadı?

* * *

Bize lanse edilen ÇILGIN PROJE (kanal İstanbul) çok büyük, büyükten de büyük bir yatırımdır. Bir üniversitenin bütün branşlarını ilgilendiren bir projedir. Birçok ekibin önce kendi branşlarında müstakılen ve sonra hep birlikte çalışması lâzım. O kadar ki, kuş göçlerine kadar her somut (teknik) işlem ve her sosyal vak’a değerlendirilmelidir. Gelecekte olabilecek ihtimaller raporlanmalıdır. Asla hayalî ve tahmini bir nokta olmamalıdır. Ülkemize, çevreye, komşu ülkelere, tabiattın tabii dokusuna, havasına, suyuna zarar vermemelidir.

* * *

Kanal İstanbul’un TÜMDEN GELİM ŞEKLİNDE olduğunu düşünüyorum. Önce böyle bir düşünce ortaya atıldı. Sonra bu fikrin uygulanabilmesi için çalışıldı. Çalışanların projeyi hedef aldıkları kanaatindeyim. İlla bu projeyi nasıl tatbik ederiz diye çalıştılar. Alternatif fikir ürettiklerini sanmıyorum. Bu projenin yakın ve uzak gelecekte ne gibi hatalara gebe olabileceğini düşündüklerini ve tartıştıklarını sanmıyorum. Bu tartışmaları mutlaka TÜRK MİLLETİ duymalıdır. Ki emin olalım. Rahat olalım. Hatta gurur duyalım.

* * *

KANAL İSTANBUL’UN ÖZELLİKLERİ (İnternetten alınmıştır)

Kanalın uzunluğu 40–45 km; genişliği yüzeyde 145–150 m, tabanda ise yaklaşık 125 metre, suyun derinliği 25 metre olacak. Bu kanalla birlikte İstanbul Boğazı tanker trafiğine tümüyle kapanacak, İstanbul'da iki yeni yarımada, yeni bir de ada oluşacaktır. Kanal üzerine on tane köprü yapılacak

* * *

ON ADET KÖPRÜ YAPILACAK demek lafla kolay nasıl yapılacak? Bu köprülerin hepsinin yüksekliği en az 67 metre olması lâzım ki altından gemiler geçebilsin. İstanbul Boğazında iki yakada da dağ var, tepe var. Köprü ayaklarından birkaç yüz metre sonra toprak zemine ulaşıyorsunuz. Kanal İstanbul dümdüz ovanın ortasında.

(a)Köprüyü düz zeminden 65- 70 metre yükseğe çıkaracaksınız. Köprü ayaklarından sonra yolun tekrar 65- 70 metre aşağıya toprak zemine inmesi için tahminime göre 1- 1,5 km. daha yol viyadükler üzerinde mi aşağı inecek, yoksa toprak dolgu mu yapılacak?

(b) İkinci bir ihtimal var. Eski Galata Köprüsü gibi su üzerine dubalarla köprü yapılabilir. Köprüler açılır kapanır olabilir.

(c) Köprünün bir tanesi yüksek olur. Ağır vasıtalar direkt durmadan geçer. Kalan köprüler küçük vasılatalar için olur ve açılır kapanır olabilir.

(d) Büyük ve küçük her vasıtanın geçebileceği yer altı metrosu yapılabilir. Zaten toprak 125 metre kazılacak. On köprü yerine üç yerden yaraltı metrosu yapılabilir.

(e) Bunların hepsinin bin kat ucuzu ve bin kat kolayı benim boru hattı projemdir.

(SÜRECEK)