Geçtiğimiz günlerde Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in Ülkemizde  özel sektörde çalışanların % 45’i asgari ücret üzerinde resmi kayıtlara intikal ettiriliyor buda vergi kaybına neden oluyor, açıklaması Gelir İdaresi Başkanlığı, denetim elemanlarını bu konunun üzerine gitmesi için talimat verdi. Büyük illerde başlayan bu denetim yakın zamanda ülke geneline yayılacaktır.

Peki denetim elemanları neler yapacak;

Vergi yada Sosyal Güvenlik Kurumu denetim elemanları, işyerlerine giderek önce resmi ücret bordro ve diğer belgeleri inceleyecekler, sonra işçiler ile birebir görüşmek suretiyle aldıkları ücreti, eksik gün gösterip göstermediklerini, çalışma saatlerini, haftalık izin kullanıp kullanmadıklarını, genel ve bayram tatillerinde çalışıp çalışmadıklarını soracaklar, işçilerin beyanlarını muhasebe kayıtlarına intikal ettirilen bilgiler ile karşılaştırıp eğer, kayıtlara intikal ettirilmeyen ücret farkı, elden ödenen ücretler, çalıştığı halde gösterilmeyen günler ve fazla mesailer bordro ve diğer belgelere yansıtılmıyor ise bu durumu bir tutanak haline getirecekler.

Bu olumsuzlukların tespiti halinde cezası ne olacak;

Öncelikle vergi idaresi bu durumu, Vergi Usul Kanunumuzun 359 maddesinin a bendi uyarınca, muhteviyatı (kapsamı) itibariyle, yanıltıcı belge düzenleme sayarak gerçeğe aykırı bordrolar nedeniyle, işveren hakkında, (anonim şirketlerde yönetim kurulu hakkında, limited şirketlerde müdürler hakkında) 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası uygulanabilecek.

Sosyal Güvenlik Kurumu ise, bildirilmeyen eksik ücret, fazla mesai, genel ve hafta tatili çalışmaları gibi tespit edilen noktalar için işçinin beyanı ve diğer delilleri esas alarak işçinin işe girdiği tarihten itibaren geriye dönük ek bildirge isteyecek. Bunun sonucu olarak bir yandan ilave sigorta primi, gecikme zammı ve her ay için asgari ücretin 2 katı tutarında idari para cezası tahakkuk ettirecek. Bununla da kalmayacak eğer işyeri “sigorta primi teşvik desteğinden” yararlanıyor ise bu destekte iptal edilecek.

Durum bu kadar ciddi ve işçilerin işe başlama tarihlerine göre değişen çok yüksek vergi, prim ve cezalar söz konusu olabilir. Diğer yandan prim teşviki desteklerinin iptal edilmesi nedeni ile ilave bir maliyete katlanmak zorunda kalabilirler.

İşverenler neler yapmalı;

İşverenlerimiz, bünyelerinde çalıştırdıkları işçilerin görev yerleri ve tanımlarını gerçekçi bir şekilde yapmalıdır. Sonra, personellerine bu görevlerine göre verdikleri ücretleri bordrolarına yansıtmalıdır. Ayrıca, fazla mesai, genel tatil ve bayram çalışmaları için ödedikleri ücreti çalışma günleri tam olarak bordrolarına yansıtılmalıdır. Hafta da bir gün mutlaka haftalık izin verilmelidir.

Tabii bu zorunlu işlemler işverene ciddi bir yük getirmekte hem ulusal hem de uluslar arası alanda rekabet olanaklarını daraltan bir maliyet unsuru olarak oluşmaktadır.

O Halde Devlet’ten bir beklenti ortaya çıkmaktadır;

Son günlerde şöyle bir çalışma yapılmaktadır, Sosyal Güvenlik Kurumu vergi ve sigorta prim kaybını önlemek için meslek grupları itibarıyla maaş katsayılarını belirleme çalışmaları yapmaktadır. Örneğin bir inşaat mühendisi, asgari ücretin en az 3 katının altında maaş alamaz, bir otelde komi asgari ücretle çalışıyorsa, otel müdürü 2 kat fazla maaş almalıdır diyecek. Yapılan bu katsayı çalışmasının önümüzdeki aylarda yayınlanması bekleniyor.

Bu çalışmalar yapılırken, yıllardır hep iş alemi tarafından söylenen kimi zaman bürokratlarımızın da, siyasilerimizin de belirttiği “asgari ücret üzerinden vergi ve sigorta yükleri azaltılmalıdır” tezi devlet tarafından ele alınarak yukarıda açıkladığımız işveren üzerindeki maliyet yükü hafifletilmeli ve işçi-işveren-devlet arasında ortak uyum sağlanmalıdır.