Derler ki; akılsız ve küçük insanlar kişilerle yani birbirileriyle uğraşır; akıllı insanlar olayları tartışır, bilim adamları çözüm üretir, geleceği planlar.
Bir memleketin meseleleri bitmez, Hele Türkiye’nin hiç bitmez. Yazacak çizecek o kadar çok şey var ki… Türkiye’yi bilerek kısır iç politika çekişmeleri ile oyalamak için 3 ncü şahıslar, yani Türkiye düşmanı ülkeler, harıl harıl çalışıyor. Sağ olsun bizim başımızdakiler ve halkımız, bu oyunları bal gibi yutuyor. 3 ncü şahısların maksadı, bizi birbiri ile uğraşan, yarını ve ileriyi düşünemeyen bir toplum yapmaktır. Köşe yazarları, milletvekilleri, iktidar ve muhalefet liderleri hepsi bilerek hazırlanmış bu tür tuzakları, sahte konuları ciddi ciddi tartışıyoruz. Partisel tartışmalar içinde boğulup gidiyoruz. En geniş açıdan bakarak millî meseleleri görmeye, düşünmeye tartışmaya vakit bile kalmıyor. Aslında iç politikada bazı tartışmalarımız olsa bile dış politikada senin parti, benim parti olmaz. Daima birlikte mücadele edilir, edilmesi lâzımdır. İktidar muhalefet, birlikte geleceğe ait stratejiler planlanmalıdır.
Ne yazık ki ülkemizin yetkilileri (bütün partiler ve bütün sivil toplum kuruluşları dâhil) millî meselelerde birlik yapmıyorlar. Bendeniz sık sık Ermeni konusunda bazı hatırlatmalar yapmak istiyordum. Biz, seçim, geçim, paralel, dikey, balyoz, keser, benim partim, senin partin derdindeyiz. Bunların hiçbiri dış dünyanın umuru değil. Umuru olmasına umuru da şöyle umuru;
-Ne güzel birbirlerini yiyorlar. Birbirlerine senin kara; hayır seninki daha kara, uğraşıp duruyorlar. Millî bir mutabakatları yok. Kim iktidara gelirse gelsin, bizi ilgilendirmez. Onlar bu kaos içinde, önünü görmezken, biz Türkiye ve Türkler aleyhline işimizi rahat rahat yapalım, diyorlar.
*
ERMENİ YALANLARI VE SOYKIRIM İFTİRASI, pek çok konuda Türkiye’yi Devlet olarak, siyasi arenada, sıkıştırmak, tavizler almak, şantaj yapmak için ve Türk Milletini küçük düşürmek için hain emeller besleyen sahte dostların aleyhimize kullandığı birçok uydurma, planlardan biridir. Dikkat edin biridir. İçerde bir yığın satılık ve kiralık kalemleri var. Onlar da her 24 NİSAN’ DA utanmadan, sıkılmadan, bu yalanlara –(bilerek)- destek veriyorlar. Hatta bazıları 24 Nisanı bile beklemiyor, VERİLEN PARA, EMİR VE GÖREV GEREĞİ mutlaka ayda bir, köşesinde “Ermenilere soykırım yapıldı- Türkiye özür dilemeli” gibi aslı astarı olmayan yalanları yayınlıyorlar. Ne yazık ki bizim başımızdakiler ve halkımız (yani sivil toplum kuruluşları, parti gençlik kolları ve sendikalarımız) ayakta uyuyor. Daha kibar söyleyelim. Hiçbir şey yapmıyorlar. Ta ki 24 Nisan gelip bir avuç Ermeni iftiracılar (Kİ ASIL SOYKIRIM YAPAN ERMENİLERDİR) tüm dünyaya Türkler 1,5 milyon Ermeni öldürdü diye reklam yaptıktan sonra 25 Nisanda birkaç kişi cılız cevaplar veriyor ve olay kapanıyor. 365 gün çalışan 5-6 milyonluk Ermeni cemaati, 150 milyonluk Türkleri her 24 Nisanda yerin dibine batırıyor.
Yıllardır aynı terane aynen tekrarlanıyor da kimse 24 Nisandan önce bir şeyler yapalım demiyor. İşte dostlar bu yazı dizisi bunun yazıldı. Lütfen dikkatle takip ediniz.
*
Sayın Kerim Özbekler’in mail dosyama 2013 Eylül ayında gönderdiği yazıyı, bilgi ve görüşlerinize sunuyorum.
*
EDREMİT'E BAĞLI CUNDA ADASI YUNAN OKULU 1884 YILI DERS PROĞRAMI....!
ON SATURDAY, SEPTEMBER 21, 2013 10:19 AM, KERİM ÖZBEKLER <KERİMOZBEKLER34@GMAİL.COM> WROTE:
GÜLSEV EYÜPOĞLU’ndan
Madde 1)-Türkleri ezeli ve ebedi bir düşman olarak tanıtmak ve Türkler aleyhine uluslararası propaganda yapmak.
Madde 2)-Türklerin en küçük hatalarını çok çok büyüterek,Avrupa'ya ve ABD ye duyurmak. Medeni Devletleri Türklere düşman etmek.
(Sürecek)