II. Kirte Savaşı (6 Mayıs 1915)

Üçüncü Kirte Savaşı’nın ilk taarruzu 4 Haziran 1915 sabahı saat 08:00’da 5 km.lik cephe hattındaki hazırlık ateşiyle başladı. Donanma topçusunun üç yönden, kara topçusunun ise cepheden geliştirdiği topçu ateşi saat 12:00 dolaylarına kadar dört saat sürmüştür. Hazırlık ateşinin ardından taarruz başlamış ve üç saat sürmüştü. Cephenin sağ kanadından taarruz eden General Gouraud komutasındaki iki tümenli Fransız Kolordusu’nun taarruzu başarılı olmamıştı. Taarruzlarının ilk saatinde elde ettikleri mevzilerden, hazırlık ateşi öncesinde asker mevcudu 2.900 kişi olan Kurmay Yarbay Selahattin Adil komutasındaki 12. Tümen’in karşı taarruzuyla çekilmişlerdir.

Cephenin sol kanadından taarruza kalkan General Hunter Weston komutasındaki İngiliz 8. Kolordusu daha başarılı olmuştu. Kolordunun 42. Tümeni Osmanlı mevzilerini ele geçirmiştir. Cephenin en sol kesiminden taarruz eden İngiliz 29. Tümeni ise bir km. kadar ilerlemeyi başarmıştır. Ağır kayıplara uğrayan Albay Halil Sami Bey’in 9. Tümeni siperlerinden geriye atılmıştır.

Bu kesimde cephenin yarılması, bir topçu bataryası erlerinin Kirte Köyü’nün hemen önündeki sırtta mevzilenip, ilerleyen İngiliz birliklerine ateş açmasıyla önlenmiştir. 2. Topçu bataryası komutanı Teğmen Arif Bey (Tanyeri), Topçu Grup Komutanı Binbaşı Binhold’un “Düşman birinci hat siperlerini işgal etti, ilerlemeye devam ediyor. Göreviniz bitmiştir. Topları tahrip ederek geri çekiliniz” şeklindeki emrine uymak yerine 150 askeriyle cepheyi tutmuştur. Üç saat süren sert çatışmalardan geçmiş olan İngilizler, bu taze kuvvetin ateşi karşısında duraklamışlardı. Bir saat kadar sonra Teğmen Arif Bey’in tutuğu mevzilere ulaşan takviyelerle, Kirte Köyü’ne 1 km. kadar yaklaşmış olan cephe sabitlenmişti.

İkinci gün olan 5 Haziran 1915 sabahı Osmanlı 9. Tümen’inin giriştiği karşı taarruz başarılı olmamış ve gün boyu cephe sakin geçmiştir. Arıburnu Cephesi’nden kaydırılan Osmanlı 2. Tümen’inin gece giriştiği taarruz kısmen başarılı olmuş, İngiliz kuvvetlerini birkaç yüz metre geriye atmıştı. 6 Haziran günü ise bazı bölgesel çatışmalarla geçmiştir. Gün sonunda cephede silahlar susmuştu.

MEHMET NURİ YAMUT ANITI

Mehmet NuriYamut, Gelibolu 2. Kolordu Komutanı iken Alçıtepe köyünde Saros Körfezi’ne hakim bir tepede, 26 Haziran-12 Temmuz 1915'te yapılan Zığındere Savaşları'nda şehit edilen 6 bin 395 er ve erbaş adına iki evini satarak,1943'te bir anıt inşa ettirdi. Bu anıt, Mehmet Çavuş Abidesi'nden sonraki ilk özel anıt olarak biliniyor. Bölgedeki şehitlerin kemiklerinin toplanıp mermer kaidenin altına gömüldüğü söyleniyor.

Alçıtepe Köyü’nün batı yönünde, köye yaklaşık 2 km uzaklıkta, Şehitler Sırtı üzerinde yer alır. Mehmet Nuri YAMUT Anıtı’nın bulunduğu nokta Şevki Paşa Haritasının 36 no’ lu paftasından açıkça anlaşılmaktadır. Çanakkale Muharebeleri sırasında Seddülbahir Cephesi’nin batı kanadı üzerinde, her iki tarafın ön hatlarının birbirine en çok yaklaştığı, cephenin uç kesiminde yer almaktadır.

28 Haziran – 5 Temmuz 1915 tarihlerinde gerçekleşen Zığındere Muharebeleri sırasında,Mehmet Nuri Yamut Anıtı’nın bulunduğu noktadan, güneydoğu istikametinde Zığındere’ ye doğru uzanan sırt boyunca ve Zığındere’ nin doğu yamaçları üzerinde çok şiddetli çarpışmalar meydana gelmiştir. Bu çarpışmalarda Türk birlikleri şehit ve yaralı olmak üzere “15. 883” zayiat vermiştir.

Bölgede hayatını kaybeden askerlerimizin çoğunun bedenleri, her iki tarafın ön hatları arasındaki insansız bölgede kalmış ve Çanakkale Kara Muharebeleri’ nin son bulduğu 9 Ocak 1916 tarihine kadar gömülememiştir.

Paşa, bu anıtı yaptırmak için İstanbul'daki iki evini sattığı ve bölgedeki şehitlerin kemiklerini toplattırıp mermer kaidenin altına gömdürmüştür. .Kendisini saygı ve minnetle anıyorum. Mekanı cennet olsun.

TOPLANMAMIŞ ŞEHİTLER

Fena kokular yayan cesetler üzerinde biriken yüz binlerce karasinek, az zamanda havayı solunamayacak hale getiriyorlardı. ölüm sinekleri mor sinekler anında cesetlerin üzerine kümeleşiyorlardı. Bir konserve açacak olsan, senden evvel karasinekler içine doluyordu.

9 Ocak 1916 sonrasındaki dönemde de bu bölgedeki şehitlerimizin çoğu toplanamamış ya da olduğu yerde üzerine bir miktar toprak atılarak arazide bırakılmıştır. Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra 1934 – 1936 yılları arasında Alçıtepe Köyü’nün yeniden yerleşime açılması ile birlikte yakın çevredeki arazi, köylüye tarım arazisi olarak dağıtılmıştır.

(SÜRECEK)