"10 Kasım" değerli okurlar... Büyük Gazi’nin aramızdan ayrılışının 79. Yıldönümü... Her 10 Kasım'da Büyük Gazi’nin ilke ve devrimleriyle ulusça bize gösterdiği çağdaş uygarlık yolundan bahsederiz.

Bu haftaki yazımda Prof.Dr. Sayın Turan Ilgaz tarafından şahsıma gönderilen Mehmet Çevik isimli bir yurttaşımız tarafından kaleme alınmış muhteşem bir yazıdan alıntı yaparak 10 Kasım anısına sizlerle paylaşmak istedim.

Gelin hep birlikte bu güzel yazıyı okuyalım.

* * *

"BİR KOCA MEKTEPLİ ANISI

Atatürk hayranı bir İngiliz sosyetesi

Tam 400 km uzunluğunda olan Londra metrosundan (Londra-Denizli arası 3500 km) çıktıktan sonra eve gitmek için otobüse bindim. Bir sonraki durakta çok iyi giyimli, çok iyi İngilizce konuşan, tereyağından kıl çeker gibi kelimelerin üzerine tam basarak telaffuz eden, her haliyle İngiliz sosyetesine mensup bir hanım selam vererek yanıma oturdu. Hal hatır sorduktan sonra nereli olduğumu sordu. Ben de, 'Hani dünyanın en uzun savaşlarından biri olan ve emperyalist ülkelerin tek bir devleti yok etmek amacıyla aralıksız ve amansızca saldırdığı, adına da 'The war of Gallipoly' -Çanakkale Savaşı- denen bir toprak parçasının yer aldığı ülkedenim' dedim.

Sözümü bitirir bitirmez bana doğru dönerek yüzüme hayranlıkla baktı ve 'Evet, çok iyi biliyorum, benim dedem de orada şehit oldu, orada yatıyor. Her sene mezarını ziyaret eder çiçek koyarım. En az 500.000 Britanya'lı,Yeni Zelanda'lı, Avustralya'lı, Fransız ve diğer müttefiklerin hayatını bir hiç uğruna verdiği sonu hüsranla biten bir savaş' dedi, heyecanla. 'Peki yenseydiniz sonu yine hüsranla biter miydi acaba' dedim.

'Beyfendi' dedi ve devamla, ‘Bizim oralarda ne işimiz vardı halâ merak ediyorum. Zaten ön cephede savaşanlar gerçek İngiliz'ler değildi ki. Orada bizim kölemiz olan insanlar savaştı. ANZAK'lar ve diğerleri bundan dolayı halâ bizi affetmiyorlar! Ama TÜRK'ler canları pahasına çok cesurca savaşıp vatanlarını korudular. Bu müthiş savaş ayrıca, dünyanın gelmiş geçmiş en büyük liderini çıkardı. O Mustafa Kemal Atatürk’tü. Biz böyle karizmatik bir lidere sahip değildik! Olsaydık, zaten savaşmazdık. O'nun bu dünyaya bırakmış olduğu en büyük slogan, YURTTA BARIŞ, DÜNYADA BARIŞ ilkesiydi. O büyük Türk lideri dünyada çok büyük çığır açtı. Emperyalizmi kökünden kazıdı. Üzerinde güneş batmayan koskoca Britanya İmparatorluğu bitti. Köle milletler gözlerini açtı devlet haline geldiler.

Hindistan,Tunus, Cezayir, Fas ve daha bir çok milletler O'nun sayesinde özgürlüklerine kavuştular.

O eşi bulunmayan bir lider ve devlet adamıdır. Her ülkeye heykeli dikilesi bir insan O! Benim evimde bile O’nun hem askeri, hem de sivil bir resmi duvarda asılıdır. Ben O’na hayranım ve ölünceye kadar da hayran kalacağım. O Tanrı’nın yalnız Türk milletine değil, dünyaya bir hediyesidir. Hiç şüphem yoktur ki, O’nun karşısında duranlar saman alevi gibi eriyip gideceklerdir. Çünkü O Tanrı’nın bir sözü ve buyruğuydu. Dünyada her şey değişir, ama Tanrı’nın buyruğu devam eder. Ben şimdiye kadar bu dünyada bir çok cephede savaşıp yıkıntılardan, enkazlardan fakir bir milleti ayağa kaldırıp özgür bir devlet kuran lidere daha rastlamadım’ dedi.

Bir sonraki durakta ineceğini söyleyerek özür diledi. Kendisine bu çoook güzel düşünceleri için defalarca teşekkür edip, ‘Çok değerli bayan, ben aynı zamanda Çanakkale rehberiyim. Telefon numaramı alınız ve ziyarete geldiğinizde bir de Çanakkale’yi benden dinleyiniz’ dedim.

Otobüsten bir kuğu gibi süzülerek indi. Ben ise, yağmur altında kalmış bir Mısır mumyası gibi sessiz ve halsizdim. İki damla gözyaşı şakaklarıma doğru süzülerek indi. Kendimi tutamadım. Bu büyük insanın ve güzel vatanımın sevgisi çocukluğumdan beri taa iliklerime kadar işlemişti! Şimdi de gözlerimden bir pınar sızıntısı gibi akıyor, akıyordu. Nice sonra ancak kendime gelebildim.

Aslında beni ağlatan bu muhteşem kadın değildi. O güzel insanı bizim tatlı su prenslerinin hâlâ anlayamamış olmalarıydı.” Mehmet Çevik. “Londra Hatıraları”

Evet yazı bu şekilde. Ümit ediyorum ki beğenmişsinizdir. Ben bu vesile ile Cumhuriyetimizin kurucusu büyük önder Mustafa Kemal Atatürk'ü, aramızdan ayrılışının 79. yıldönümünde şükran ve minnetle anıyor, onun ve silah arkadaşlarının aziz hatıraları önünde saygıyla eğiliyorum.

En güzel sizlerin olsun...