KADİR’İME AĞIT

Aslımız Sungurlu Polatlı köyü
Gönül ummanının kurumuş suyu
Sene doksan dördün Haziran ayı
Ben o ayı unutamam efendim

Kurumuş çiçekler geri açar mı
Gül toplayan arı gülden geçer mi
Gönül kuşu hiç kanatsız uçar mı
Ben yavruma uçamadım efendim

Yüklemiş yolunda gidiyor katar
Evlat acısı da ölümden beter
Pazarcı oturmuş malını satar
Ben derdimi satamadım efendim.

Ova sandım ben bu yüksek dağları
Gezemedim mor sümbüllü bağları
Çok aradım bizde kalan sağları
Ben kimseyi bulamadım efendim.

Memleket dediğin ovalar, düzler
Göllerde yüzüyor ördekler, kazlar
Acısı olanın yüreği sızlar
Bu sızıyı atamadım efendim.

Erzurum’dan Kilis’e çıktı tayını
Mevlam kara yazmış Haziran ayını
Doksan bir Kasım’da yaptım düğünü
Bu tarihi unutamam efendim.

Bir yiğit kaybettim yirmbeş yaşında
Zalim ecel gezer imiş peşinde
Annesi olayı görmüş düşünde
Bu rüyayı çözemedim efendim.

Hanımı İskilip Kozveren Köyü
Tarihte Türkmendir bunların soyu
Sanki hayat bize olmuş bir kuyu
Bu kuyudan çıkamadım efendim.

Torun Yasin henüz iki yaşında
Bu yetimlik gezer imiş peşinde
Biz ağlardık herkes kendi işinde
Ben işime gidemedim efendim

Pazar saat üçte haberi aldık
Sabah saat beşte Kilis’e vardık
Hastane morgunda biz onu gördük
Ben buraya giremedim efendim.

Acı haber ile yollara düştük
Toros dağlarını biz nasıl aştık
Evlat acısıyla yollara düştük
Bu acıya dayanılmaz efendim

Buyruk Hak’dan dedik emrine uyduk
Getirdik GATA’nın morguna koyduk
Kanlı elbiseyi biz nasıl soyduk
Naaşına da bakamadım efendim.

Suriye yolunda onu buldular
Naaşı alıp mezarlığa geldiler
Orada yiğide namaz kıldılar
Toprağın koynuna verdik efendim.

Bütün dostlar hep geldiler yanıma
Çok istedim kıyamadım canıma
Kardeşlerim pek gelmedi yanıma
Ben kardeşi tanımadım efendim.

Sana diyom sana kardeşi Bilal
Bütün hakkınızı eyleyin helal
Bunu böyle yazmış bize Zülcelal
Bu yazıyı silemedim efendim

Sana söylüyorum Gülcan bacısı
İçerden mi çıkar kardeş acısı
Peşinden ağladı küçük bacısı
Bu ağıdı dindiremem efendim.

Nerde kaldı hala, bacı, teyzesi
Böyle imiş bu yiğidin yazısı
Anadan ayrılmaz yavru kuzusu
Ben kuzuyu güdemedim efendim.

Aslımız Sungurlu Polatlı köyü
Toplanıp gelmişler emmiyle dayı
Sene doksan dördün haziran ayı
Ondan sonra gülemedim efendim.

Dertli Haydar bu deyişi söyledi
Yazarken de hiç durmadan ağladı
Evlat acısı da yürek dağladı
Bu acıyı silemedim efendim.

Oğlu için yazdığı bu ağıtsı destanın ardından şöyle diyor Haydar Şenol:
“Arıların çiçeği olduğu gibi, biz insanların da çiçeği vardır. Biz bu çiçekleri koklamaya kıyamayız. Solduğunda asla onlar doyamayız, içimiz yanar. Çürümüş ağaç gibi oyulur gider. Artık o oyuklara kurtlar ve böcekler girer. O ağacı oyar bitirir. Sonra o ağaç bir gün yıkılır yok olur gider. Geriye anısı kalır.”
Buna ekleyecek bir şey var mı? Yok elbet. O söyleyeceğini söylüyor zaten. 21 yıldır sönmeyen yürek yangının içine, bizleri de çekiyor sanki. Söylediğimiz teselli edici üç beş kırık dökük cümleden başka elimizden bir şey gelmiyor.
Torunu Yasin’e olan duygularını da empati kurarak onun dilinden şiirsel olarak ben aktardım şöylece.

TORUNUM YASİN’E

Bağra taş basa basa
Yıllarca kestik yasa.

Kulağımdadır sesi
Dağ gibiydi sevgisi

Sen ki iki yaşında,
Yürüme yarışında.

Babandan armağandın,
Tesellim olan candın.

Aradan geçti yıllar.
Yirmi kez açtı dallar.

Büyüdün civan oldun.
Bir sevgili can oldun.

Hem gururum sevincim.
Hem umudum güvencim

Yaşam yine sürüyor.
Her işi gördürüyor.
Babanın yerindesin
İçimde derindesin.

Sevgimiz kucak kucak.
Elin ekmek tutacak.”

Daha dün gibiydi dün,
Yıllar geçti büyüdün.

Atıldın hayatına.
Çıktın gönül katına,

Bahtın güneşin olsun,
İşin ve eşin olsun.

Dileğimiz hep budur.
Kendine bir yuva kur.

Mutlu ve bahtiyar ol,
Kazancın da olsun bol.

Söz yine Haydar Şenol’un:
İşe girdiğimde ben ilkokul mezunuydum. Dışarıdan bitirmek için ortaokula kayıt yaptırdım. Ders kitaplarını temin ederek akşamları yoğun bir tempoyla bir öğrenci gibi ders çalışmaya başladım. Sınav dönemlerinde izin alarak sınavlara girdim. İnsan istedikten sonra başaramayacağı hiçbir şey yoktur. Yeter ki azmetsin. Ben de azmettim. Ortaokulu bitirdim.
(SÜRECEK)