Sulama projesi kapsamında hali hazırda 12 adet köy ile Alaca merkeze bağlı 2 adet mahallenin sulama kanallarının yapıldığını anlatan Çağlayan, suyun kontrolünün kanalları yapan Mafer İnşaat –Karaca inşaat adi ortaklığı tarafından yürütüldüğünü, 2020 yılında ise sulama işinin Mecitözü Köprübaşı

Sulama Birliğine veriliğini anlattı.

Alaca’daki diğer tüm barajların yönetiminin Alaca Kaymakamlığında teşekkül etmiş ilgili birim tarafından yürütülmesine rağmen yalnızca Koçhisar Barajı sulama işinin Mecitözü Sulama Birliğine verildiğine dikkat çeken Çağlayan, “Sulama işi Mecitözü sulama birliğine verilirken işinin ehli profesyonel bir kadro tarafından sulama işinin yürütülmesi gayesiyle bu işin Mecitözü Sulama Birliği’ ne verildiği söylenmiştir. Ancak gelinen noktada kendisini dahi idare edememiş ve başına kayyum atanmış bir Mecitözü sulama birliğiyle karşı karşıya kalınmıştır. Sulama işinden yıllık 4,5-5 milyon lira civarında bir gelir sağlanmakta ve bu iş için yine istihdam edilecek çalışanlar bulunmaktadır. Sayın yöneticiler neden 4,5-5 milyon lira civarındaki öz alaca sermayesinin alacayla hiçbir ilgisi olmayan, Mecitözü Sulama Birliğine aktarılmasına müsaade etmektedirler. Ya da Alacada bulunan ekmeğini Alacada kazanmaya çalışan hemşerilerimizin bu işte istihdam edilmelerine neden müsaade edilmemektedir” dedi. Bu konuda Muhtarlar Derneği adına ikame edilmiş ve takipçisi olunan Sulama Birliğinin Alaca’ya verilmesi gayesiyle yürütülen bir adet dava bulunduğunu belirten Çağlayan, maktadır. Devlet büyüklerinin bu konuyla alakadar olmasını ve alaca halkının arkasında durmasını rica ettiklerini vurguladı.

2020 yılının Temmuz ayının 2.haftası ile birlikte binlerce çiftçiye DSİ 5.Bölge Müdürlüğünden ödeme emirleri geldiğini, gelen bu ödeme emirleri ile çiftçilerin şoka uğradığını anlatan Çağlayan, 2019 yılında arazilerin birçoğunun Niğde ve Nevşehir illerinden gelen patates üreticilerine kiraya verildiğini ya da soğan üretimi için Urfa ve Mardin yöresinden gelenlere 1 yıllık kiralamalar yapıldığını dile getirdi. Çağlayan açıklamasında şunları dile getirdi: “ Bu kiracılar 2019 yılı ürünlerini çoktan hasat edip tarlayı sahiplerine teslim etmişlerdir. Bunun üzerinden 1 hasat yılı daha geçmiş ve hâlihazırda 2020 yılı ürünleri de bu günlerde hasat edilmeye başlanmıştır. Çiftçiler arazilerini kiraya verirlerken sulama ücretlerinden bihaber olduklarından dolayı tarlalarını o şartlardaki bedeller üzerinden görece düşük bedellerle kiraya vermişlerdir. Üzerinden 1 yıl geçtikten sonra usule ve yasaya riayet edilmeksizin doğrudan doğruya yapılan icra takipleriyle çiftçiler sulama ücretlerinden haberdar olmuştur. Üzülerek söylüyorum ki gelen icra takiplerindeki bedeller çiftçilerin kiralama bedellerinden daha yüksek miktarlardadır. Çiftçiler yıllık kazandıkları paralardan daha yüksek meblağlarda su ücretleriyle karşı karşıya kalmışlardır.

İcra takiplerinin gönderildiği tarihler de manidardır. Çünkü şu an çiftçiler tarlalarında ya ürünlerini hasat etmekteler ya da yoğun bir şekilde sulama işiyle iştigal etmektedirler. Çiftçilerin işlerinin en yoğun olduğu bu dönem DSİ yetkilileri tarafından özellikle seçilmiş ve 15 günlük dava açma süresinde davaların açılamaması arzu edilmiştir. DSİ görevlileri bu amaçlarında da hayli başarılı olmuş ve dava açma sürelerinin sonuna yaklaştığımız bu günlerde birçok çiftçi halen haklarından haberdar dahi olamamıştır. DSİ bu konuda bir oldubitti mücadelesi içerisindedir.

Bu şekilde haksızlığa uğrayan kişi sayısı 2.000 civarındadır. Eş ve çocuklarıyla birlikte düşünüldüğünde bu nüfus 5.000’i bulmaktadır. Bu rakam Alaca ilçe nüfusunun 1/3 ne seçmen sayısının ise yarısına tekabül etmektedir.

Bir hususu daha ifade etmek istiyoruz 2019 yılı sulaması için DSİ’nin Koçhisar Barajını işletme ve sulama ücreti alma yetkisi yoktur.

Her yıl resmi gazetede 6200 sayılı kanunun 28. Ve 29. Maddelerine göre sulama ücret tarifelerine ilişkin Cumhurbaşkanı kararnamesi yayımlanmaktadır. 2019 yılına ilişkin 10.08.2019 tarih ve 30858 sayılı resmi gazetede yayımlanan cumhurbaşkanı kararına göre, Koçhisar Barajı yüklenici firma tarafından işletilecek tesisler arasında sayılmıştır. Yani 2019 yılı için alaca ilçesinde; mafer inşaat – karaca inşaat adi ortaklığı tarafından işletilecek sulamalar arasındadır. DSİ tarafından işletilecek sulamalar listesinde ise Koçhisar Barajı’nın adı bulunmamaktadır.

Yine 6200 sayılı kanunun 24. Maddesine göre şirket tarafından alaca özelinde mafer inşaat – karaca inşaat adi ortaklığı tarafından işletilen sulama projelerinde ödenmeyen su bedellerinin şirket tarafından genel hükümlere göre yani 2004 sayılı icra ve iflas kanununa göre tahsili yapılacağından bahsedilmektedir. Oysa olayımızda DSİ 6183 sayılı amme alacaklarının tahsili hakkındaki kanuna göre arazi sahiplerine ödeme emirleri göndermiştir. Her ne kadar teknik bir konu olsa da ifade etmek istediğimiz şudur; DSİ tarafından amme alacaklarının tahsili hakkında kanun işletilmeye çalışılarak gerek itirazın yapılacağı merci, gerek itiraz usulü, gerekse itiraz süreleri anlamında alaca çiftçisine mağduriyet yaşatılmak istenmektedir. DSİ tarafından yapılan usulsüzlükler burada da devam etmektedir.

Üzerine basa basa ifade etmek istediğimiz bir diğer husus ise sulama beyannameleri usulüne uygun alınmamıştır, yasal zorunluluk olmasına rağmen mesaha cetvellerinde ihtiyar heyetlerinin veya mahallelerde belediye tarafından seçilmiş şahısların imzaları bulunmamaktadır, mesaha cetvelleri ilan edilmemiş/ askıya çıkarılmamıştır, yine yasada açıkça belirtilmiş olmasına rağmen sulama ücretlerine dair tahakkuk cetvelleri oluşturulmamış / askıya çıkarılmamış ve dolayısıyla çiftçilere itiraz hakkı tanınmamıştır. Çiftçiler 2019 yılı sulamalarına dair borçlarını ilk defa DSİ tarafından 2020 yılı Temmuz ayında yapılan icra takipleriyle haberdar olmuşlardır. Bu durum açıkça yasaya aykırıdır. DSİ bu işi tabiri caizse bir oldubittiye getirmiştir.

İnsanlardan aynı arazi ve aynı ürüne karşılık 2019 yılı için 2020 yılı sulama bedellerine göre yaklaşık 1,5-2 katı oranında yüksek miktarlarda ücretler talep edilmektedir. Bu hak mıdır? Alaca çiftçisine reva mıdır?

Buradan DSİ yetkililerine ve değerli devlet büyüklerine sesleniyorum. Alaca nüfusunun yaklaşık 3 te 1 ine ve seçmen sayısının %50’sine tekabül eden Alaca çiftçisine karşı çok büyük hatalar yapılmaktadır. Bir an evvel bu hatalardan dönülmesi gerekmektedir. Devlet büyüklerinin bu konuya kayıtsız kalmayacağını umut ediyorum” dedi.

Editör: TE Bilisim