Küresel sermayenin Truva atı partilerin ve iktidarların klasiği zam sağanağı, artan vergiler, işsizlik, yoksulluk ve hızla kapanan işletmekler ve iflas… Hele o ülkenin ekonomisi makineye bağlı bir hasta ise…

 

Al-Tüket-At çağının köleleri…

 

Ülkeleri borç batağına çekerek, işbirlikçiler devşirerek, özelleştirme dayatmasıyla her türlü brikimi küresel şirketlerine devrettiren emperyalizmin yeni hedefi sömürüyü tabana yayarak Al-Tüket-At çağının kölelerini üretmektir. 21. yüzyılın köleleri iki yoldan devşirilmektedir. Birincisi, tüketime özendirilen kitlelere bankalar eliyle kredi kartları dağıtmak. İkincisi, yoksullara ve hızla yoksullaştırılanlara nakdi ve ayni yardım dağıtarak sadaka bağımlısı, kula kulluk eden bir kesim yaratmak.

 

AKP iktidarı, uyguladığı politikalarla yoksullaştırdığı kesimdekilere yılda 8 milyar 635 milyon lira dağıtmıştır. Balık tutmayı öğreteceğine (iş alanları açan yatırımlar) balık dağıtmaktadır, sadaka…

 

Türkiye’de kredi kartı sayısı birçok Avrupa ülkesinin üzerindedir. Kredi kartı üzerinden ökseye düşürülen 1. 7 milyon kölenin 3.6 milyar lirayı bulan borcu nedeniyle icra takibi yapılmaktadır.

 

Vatandaşın kayıtlı borç toplamı 264 milyar liraya ulaşmıştır. Dökümü ise şöyledir.

Kredi kartı harcamaları: 68 milyar 771 milyon lira

Konut kredileri: 79 milyar 335 milyon lira

Taşıt kredileri: 7 milyar 513 milyon lira

Diğer krediler: 108 milyar 361 milyon

 

Kredi kartı bataklığı…

 

Toplam kredi kartı sayısı 70 milyon, takipteki kredi kartı sayısı 1.686.978, icra takibindeki borç 3.6 milyar, icra takibindeki dava sayısı 13.855.735, batık krediler toplamı 7.7 milyar liradır.

 

Sözü Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün’e bırakalım. 02 Ocak 2013’de bir basın toplantısı yapan Bakan Ergün şunları söylemiştir. “Asgari ücretle çalışan bir insan, çalıştığı için sosyal yardımlardan yararlanamazken, çalışmayan bir insanın eline asgari ücretin iki katı kadar kaynak girebiliyor.  Sosyal yardım, sosyal yardım olmaktan çıkıyor ve insanların üzerinde uyuşturucu etkisi yapmaya başlıyor. Hâlbuki sosyal yardımların tedavi edici etkisi olması gerekir. Sosyal yardımlar, uyuşturucu etkisi yapmaya başladığı zaman, onu gözden geçirmek gerekir.”

 

Peş peşe üç seçime giden Türkiye’de Bakan Ergün’ün, bu yaklaşımı nedeniyle Başbakan tarafından gerekli uyarıyı alması kuvvetle muhtemeldir. Tam zincirleme üç seçime giderken köleleştirilen ve narkoz ile uyutulan seçmeni uyandırmanın sırası mıdır?!!!

 

Eski Van Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Zahir Kandaşoğlu ise “Vatandaş çocuk başına 50 lira yardım alıyor. 7-8 çocuğu olan için ayda 350-400 lira, kömür, gıda yardımı ve ardından Yeşil Kart derken, çalışmadan devletin yardımıyla eline geçen para, burada ailelere yetiyor. Biz de asgari ücretle çalıştıracak işçi bulamıyoruz. Çünkü asgari ücretle çalışmış olsa devletten özellikle kömür, gıda ve Yeşil Kart yardımını alamayacak. Bu da onun çalışmasına engel oluyor.” diyerek durumu özetlemiştir. Yoruma gerek var mı, dersiniz?

 

HAYIR, YORUMA GEREK YOK…

cleardot

 

Seçimlere hazırlanan AKP, 2013 yılında vatandaşlara dağıtacağı yardımlar için 8 milyar 635 milyon lira 324 bin 300 lira pay ayırmıştır. Oy gelecek yerden arpa, saman esirgenir mi hiç?

 

2010 yılında 21 milyon aileye 2 milyar lira dağıtılmış, bu rakam 2011’de ikiye katlanmıştır. Sonuç, AKP 12 Haziran 2011 seçimlerinde %50 oy almıştır. Bu seçimlerde AKP’nin aldığı toplam oy sayısı 21.399.082’dir. Yardım dağıtılan aile sayısı ise 16 milyon 401 bindir.

 

Erdoğan, halkın oylarıyla Cumhurbaşkanlığı seçimlerine hazırlanırken 2012 yılında Genel Bütçe’de Sosyal Güvenlik ve Sosyal Hizmetlere 76,5 milyar lira ayrılmış ve bu tutarın 8 milyar 635 milyon 324 bin 300 lirası Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın bütçesinden vatandaşlara mal ve nakit para dağıtımında kullanılmıştır.

Yardımlar aile, eğitim, özürlü ve özel amaçlı olmak üzere beş ana kalemde dağıtılmaktadır.

 

Sivillere de şehitlik…

 

AKP dağıtım konusunda kesenin ağzını açmıştır. Maksat oy ise gerisi bahanedir. PKK terörü nedeniyle hayatlarını kaybeden sivillerin de “şehit” sayılmasıdır. Onların yakınları da şehit ailelerin statüsünden yararlanacak, maaş bağlanacaktır. Düzenleme PKK terörünün başladığı 1984 yılından sonra ölenleri de kapsayacaktır.

 

Yoksulluğu her yıl arttırarak ve sadaka bağımlısı bir kitle yaratarak iktidarını pekiştiren AKP, dünya siyaset sahnesinde ender bulunacak bir başarının (!) mimarıdır. Dünya rekorlar kitabına hâlâ giremediyse eğer bu ayıp küreselleşmenin ayıbıdır…