Sayın GÖKSEL GÜLBEY’den bir mesaj:
(Uluslararası Ermeni Yalanları İle Mücadele Derneği Başkanı )
ERMENİ MESELESİNİN ORTAYA ÇIKMASINDA ABD’NİN ROLÜ!
“1830’lardan itibaren Anadolu ve Ortadoğu topraklarının kaynak zenginliği, pazar niteliği, ulaşım olanakları ABD için bilinmeyen bir konu değildi. Amerika, çıkarları bakımından Osmanlı topraklarında, ne şekilde ve hangi ölçülerle toplumun hangi kesimleriyle ilişki kurulması gerektiğini tespit etmek için araştırmalar yaptı. Ermeniler bu ilişkilerde önemli unsur olarak kabul görmüşlerdir. Ermeni unsurunun dini,kültürel...,ekonomik çıkarları bakımından Fransa , Rusya ,İngiltere tarafından parsellenmeye çalışıldığı devrede, Amerika’da misyoner örgütleriyle ,okullarıyla, hastaneleriyle, yetimhaneleriyle bu unsur üzerinde etkili olmaya başlamıştır. I. Dünya Savaşına kadar ABD, Ermenilik davasını diğer ülkeler kadar siyasi bir düzeye getirememiştir.
Amerikan kurumları, Osmanlı topraklarındaki Ermenilere her türlü desteği sağlamış ve bazı Ermenileri Amerika’ya götürüp eğittikten sonra Osmanlı Devleti aleyhine çalışması için geri göndermiştir.
I. Dünya Savaşı öncesi Amerika kamuoyunu yalan haberler ile kirleten ve Osmanlı İmparatorluğuna karşı olumsuz düşüncelere sevk edenler, Amerika’nın alıp götürdüğü bağımsızlık hayali kuran Ermenilerdir.
ABD ve Ermenilerin ilişkileri I.Dünya Savaşı sonrasında da devam etmiştir. Ermeniler hizmetlerinden (Türkleri katletmeleri ve Osmanlı Devletini isyanlar ile zor duruma sokmak gibi) ötürü Wilson prensipleri –Sevr antlaşması çerçevesinde bağımsız Ermenistan ile ödüllendirilmişlerdir.
Ama Türk Milletinin başlatmış olduğu Milli Kurtuluş Savaşı bütün hain oyunları bozmuş ve tarihin derinliklerine gömmüştür.
1970’li yıllarda Ermeni terörünün yeniden hortlatılması ile ABD ‘de yaşayan Diplomat ve Vatandaşlarımıza karşı terör saldırıları artmış, bunun sonucunda 46 önemli Diplomatımız şehit edilmiştir. Ve aynı ABD ve Avrupa buna seyirci kalmış, hatta Ermenilerin bu terör saldırılarını haklı göstermek için tarihten sahte ve yalan alıntılar yapmıştır. Bugün 1200 civarında Ermeni Lobisi, ABD kamuoyunu Türkler aleyhine kışkırtmaya devam etmektedir.
*
BUGÜNE KADAR TÜRKİYE VE TÜRKLER YANLIŞ YERDE DURMUŞTUR
Bu risale bunun için yazılmıştır. Türkler Ermeni vahşetlerini her yıl anmadıkları için, kendi halkından bile soykırım yalanına ( 1)inananlar çıkmıştır. Bundan sonra Türkiye savcı makamında, Ermeniler sanık sandalyesinde oturacaktır. Nasıl ki birileri ve hatta tarihçi geçinen bazıları 1915 de 1,500,000 Ermeni, 40,000 Kürt öldürüldü diye yalan söyledi ise; söyleyebiliyorsa; birilerinin de doğruları söylemeye cesaret edebilmesi lâzımdır. Bunu tarih, insanlık, vicdan ve barış adına yapmalıdırlar. Yarınlarda çocuklarımıza yapılacak manevi işkenceyi önlemek adına yapmalıdırlar. Bu topraklar için ŞEHİT VE GAZİ OLAN atalarımıza borcumuzu ödemek için yapmalıdırlar.
*
Avrupa, Amerika, Papa, üzerine vazife olmasa bile her yerde bizi suçluyorlar. Papa I. Franciscus efendi Kasım 2014 tarihinde Türkiye ziyarete geldi. “Ermenistan sınırını açın” dedi gitti.
Kimse bu papaya “sen işine bak ey papa, sana ne” demedi.
Kimse, ey papa hazretleri niye -“Ermenistan, işgal ettiği Azerbaycan topraklarını terk etsin demiyorsun” diye sormadı.
Geçen sene Fransa devlet başkanı Mr.Hollande geldi o da aynı lafları soktu gitti. Kimse Fransa meclisinin faşist ve antidemokratik kararını protesto etmedi. Kimse havaalanında adama yumurta atmadı. Hiçbir gazeteci niye yasama meclisinde böyle faşizan ve feodal bir yasa çıkarttın be adam demedi.
Avrupalı gazeteciler bu durumda bizimkilere öyle sorular soruyorlar ki; sorunun içinde kırk tane hakaret ve suçlama var.
Nerede bizim milliyetçi, vatanperver, bilgili, kültürlü, kafası çalışan gazetecilerimiz?
Lütfen dikkat edin, her gelen, bize fırça atıp, akıl verip gidiyor. Ama hiçbiri evet hiçbiri hiç Ermenistan’ı zan altında bırakacak tek kelime bile etmiyorlar? Onlar bu kadar dikkatli ve bilinçli. Ya biz?
*
Adamlar ülkemize geliyor, bizi suçluyor, bize laf sokuyor, bizi töhmet altına alıp, gidiyorlar. Bizimkiler onların memleketine gidiyor orada da, bizi suçluyor, bize laf sokuyorlar hatta fırça atıyorlar. Ne yazık ki bizimkiler adam gibi cevap verip tepki gösteremiyorlar.
Hem siyasilerimiz, hem gazetecilerimiz bu konuda, çok ama çok pasif.
Bu durum bizim için çok ama çok ayıp ve kayıp!
*
<TÜRKİYE’YE VE TÜRKLERE VURAN VURANA; VURAN VURANA >
*
Onlar, yalanın ve iftiranın peşini bırakmazken, biz doğruyu ve hakkımızı savunmakta gaflet ve dalâlet içinde olursak, onların yarısı kadar bile çalışmazsak, bu davayı ciddiye almazsak; evlatlarımıza bunun hesabını vermeyiz. Tıpkı babalarımızın bu güne kadar uyuması gibi.
KAYNAKLAR:
(1) SÖZDE Ermeni soykırımı DEMEYİN. Konuyu Ermeni Soykırımı diye anmış oluyoruz. Olayın gerçek adı “Soykırım suçlusu Ermeniler özür dileyin.” Her zaman anacağımız başlık şu olacaktır. 45 sene Müslümanlara soykırım yapan Ermeniler; dünya tarihinde en büyük ihanetin sahibidir. Ey Ermenistan! Suçunu kabul et, tarihini inkâr etme, özür ve af dile.
(SÜRECEK)