Saadet Partisi Genel İdare Kurulu Üyesi eski Araklı Belediye Başkanı Ümit Çebi’nin konuşmacı olarak katıldığı “Türkiye’nin Meseleleri ve Çözüm Yolları” konulu konferans önceki akşam yapıldı. Turgut Özal İş Merkezi Belediye Konferans Salonu’nda düzenlenen konferansı Saadet Partisi GİK Üyesi hemşehrimiz Ahmet Bölükbaş, SP İl Başkanı Faruk Cıdık, Merkez İlçe Başkanı Orhan Sakınmaz, SP’nin eski il ve merkez ilçe yöneticileri ile çok sayıda partili katıldı. Kur’an-ı Kerim Tilaveti okunması ile başlayan programda ilk konuşmayı Saadet Partisi Merkez İlçe Başkanı Orhan Sakınmaz yaptı. Önümüzdeki Mart ayında ülkenin önemli bir seçime gideceğini söyleyen Sakınmaz, bu kapsamda parti olarak temiz, şaibesiz, toplum nazarında kabul görebilecek, vatandaşların gönül rahatlığıyla oy verebileceğini Belediye Başkanı ve Meclis üyesi adaylarını belirlemek üzere çalışmalarının sürdüğünü anlattı. Çorum’da son yıllarda güzel hizmetlerin yapıldığını ancak bu hizmetlerin yolsuzluk, adam kayırma, rüşvet gibi şeylerle anıldığı için mevcut Belediye başkanının istifa ettirildiğini dile getiren Sakınmaz, “Bizler şahsı için kahve dağıtmayacak, her kesime adil olacak, kimseyi kayırmayacak, şaibeye karışmayacak ve tekrar Çorum’a Milli Görüş Belediyeciliğini kazandıracak adaylarla yola çıkacağız. Bu olduğunda Belediye binasının girişine ‘Rüşvet alan ve veren bu kapıdan giremez’ tabelasını asacağız. Yerel seçimleri yeniden kazanarak Çorum’u ayağı kaldıracağız. Bu yolda tüm Çorumluları partimize bekliyoruz” şeklinde konuştu. Önceki gün iki Mehmetçiğin donarak şehit olduğunu hatırlatarak sözlerine başlayan SP İl Başkanı Faruk Cıdık ise ailelerine sabır ve milletimize başsağlığı diledi. Türkiye’nin zor zamanlardan geçtiğini belirterek her gün farklı bir sorunla güne başlandığını söyleyen Cıdık, “Genel seçimler bittikten sonra gerçek gündeme geçeceğimizi düşünürken, çocuk kayıpları, çocuk istismarları gibi konular gündeme geldi. Daha sonra da Adnan Hoca, ABD’li rahip Bronson ve son olarak ise Cemal Kaşıkçı olayı ülke gündemine bir anda girerek milleti gerçek gündemlerden uzaklaştırdı. Bize bu ülkede gerçek gündemi konuşturtmuyorlar. Milli görüşçüler olarak daha duyarlı olmamız gerekiyor. 2018 yılında faize 71 milyar TL ayıran bu hükümet, 2019 bütçesinde bu rakamı 119 milyar TL olarak belirledi. Bunlar varken emeklilikte yaşa takılanlara kimse kaynak ayıramıyor. İsraf ve yolsuzlukların önüne geçerek bu ülkeyi ekonomik anlamda düzlüğe çıkarmamız gerekiyor. Bu rakamlar iktidarın hezeyanını ortaya koyuyor. Türkiye her geçen gün daha da kötüye gidiyor. Bu külliye bütçesi herşeyi ortaya koyuyor. Denk bütçe yapmadan bu ülkeyi düzlüğe çıkaramayız. Önümüzde yaklaşan bir seçim var. En iyi adaylarla halkın önüne çıkmak için çalışıyoruz. Bu seçimler Saadet Partisi’nin yeniden şahlanışına sahne olacaktır. Türkiye’de belediyeciliğin nasıl yapılacağını yeniden milletimize göstereceğiz” şeklinde sözlerini tamamladı. Daha sonra kürsüye gelen Saadet Partisi GİK Üyesi Ümit Çebi ise “Türkiye’nin Meseleleri ve Çözüm Yolları” konulu bir sunum yaptı. “Türkiye her alanda duvara tosladığı günleri yaşadığını belirterek bu süreçte milli görüşçülerin uyuyan bu milleti uyandırmak zorunda olduğunu anlatan Ümit Çebi, yaşadığımız dünyada Müslüman aleminin en temel sorununun ise dünyevileşmek olduğunu dile getirdi. Tunceli’de iki kınalı kuzunun soğuktan donarak şehit düştüğünü, analarının ise yüreklerinin yandığını belirten Ümit Çebi konuşmasında özellikle bedelli askerliği sert şekilde eleştirdi. Milli görüşçülerin bu ülkenin çimentosu olduğunu anlatarak bu milletin inancını istismar ederek seçim kazanmak gibi bir niyetlerinin olmadığını kaydeden Çebi, dünya makamları, mevkiler ve para için davalarından taviz vermedikleri için parmakla gösterildiklerini belirtti. Bu ahir zamanda özellikle Müslümanların makam ve para sınavından geçemediğini, sadece Allah’ın huzurunda eğilen Müslümanların günümüzde makam ve para için eğilmeye başladığını, yaşanan sorunların temelinde de dünyevileşmenin yattığını vurgulayan SP GİK Üyesi Ümit Çebi, “Şimdi başa dönelim, bizim iki vatan evladımız donarak şehit oldu. Şimdi ne yapılıyor. 15 bin TL veren askere gitmiyor. Biz asker bir milletiz. Türkiye’de her alanda bir dezenformasyon yaşanıyor. Türkiye her alanda duvara tosladığı günleri yaşıyor. Ülkenin geleceği olan evlatlarımızın donarak şehit olduğunu gösteren fotoğraflara bakan hangi genç askere gidecek. Bedelli askerlik için 637 bin kişi başvurmuş ve bu rakamın 1 milyona yaklaşacağı söyleniyor. O iki şehidimizi gören hangi anne oğlunu askere yollayacak. Çanakkale’de evlatlarımız ne için toprağa düştü. Bunun sonu nereye gidecek? Her kutsal değer para ile ölçülürse bu gençliğe hangi değerimizi öğreteceğiz. Böyle yaparak vatan sevgisi duymayan bir gençliğin önünü açarsınız. “Vatan sevgisi imandandır” desturu ile yetişen bir neslimiz vardı. Şimdi gençlik Deizm denen sapık bir anlayışa kayıyor. Gençlik imanı noktasında sapık bir noktaya kayıyor. Parası olmayanlar askerlik yaparsa bu ülkede sosyal patlama yaşanır. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın sözde 32 danışmanı var ama hiçbiri korkusundan dolayı bu gerçekleri ona anlatmıyor. Makamlarını, kazandıklarını kaybetmek istemiyorlar. Peki kınalı kuzuların hesabını kim verecek? Yüce Allah başımızdaki idarecilerin gafletten uyanmasını nasip etsin. Kapitalizmin zirvesinin yaşandığı bir dönemi yaşıyoruz. Biz masal anlatmıyoruz. Para veya makam yoksa insanlar sizi artık dinlemiyor. Hacısı da hocası da camideki de laik olanı da artık herkes bu ruhla hareket etmeye başladı. Biz kin ve nefret duymadan merhamet üzerine davamıza devam ederek insanların gönüllerini fethetmeliyiz” diye konuştu. (Volkan SINAYUÇ)