Asya kıtasının coğrafî, tarihî, kültürel, ekonomik ve jeopolitik imkânlarını değerlendiren Salim Uslu, dünya nüfusunun yüzde 60’ten fazlasının Asya’da yaşadığını, küresel petrol rezervlerinin yüzde 50’den fazlasının, doğalgaz rezervlerinin yüzde 70’ten fazlasının Asya’da bulunduğunu, tarihte kurulmuş imparatorlukların çoğunun merkezinin Asya’da olduğunu, semavî ve beşerî dinlerin ve medeniyetlerin kaynağının da Asya’da yer aldığını belirterek, “Günümüzde medeniyet bayrağını taşıma fırsatı, bir kez daha Asya’ya geçmiş görünmektedir” dedi. Türkiye’nin, 100 yıllık kendini toparlama sürecinin ardından, bugün yeniden dünya sahnesindeki yerini almak üzere harekete geçtiğini anlatan Salim Uslu, şunları söyledi: “Artık, Birleşmiş Milletler ve NATO’nun çarpık yapılanmasını, bu yapılanmanın sahiplerinin yüzüne karşı haykıran ve tüm mazlum ülkeleri uyandırmaya çalışan bir Türkiye vardır. Bilhassa 15 Temmuz 2016’daki hain darbe-işgal girişimine karşı devlet-millet ittifakıyla direnen Türkiye, tarihin akışının değiştiğini tescillemiştir. Türkiye, Batılı güçlü devletlerin, askerî darbeler dâhil kimi mekanizmalarla hizaya getirip istedikleri noktada tutabildikleri bir ülke olmaktan çıkmıştır. Artık kendi bağımsız kararlarını alabilen ve millî güvenliği ile ekonomik menfaatlerinin gerektirdiği hamleleri, ‘büyük devlet’ iddiasındakilerden icazet almadan yapan bir Türkiye vardır. Türkiye’nin yakaladığı yeniden diriliş süreci, Asya’nın yeniden yükselişine paralel olarak yürüyecek ve mazlum coğrafyaların uyanışını da hızlandıracaktır.” (Haber Merkezi)