TEKNOLOJI VE SİSTEM:
Günümüzde teknolojik ve bilimsel gelişimin işletmelerin kurumsallaşma talep ve yapılandırmalarını doğrudan etkilediği bir gerçektir ve her geçen gün teknolojideki gelişim çalışma yaşamını daha fazla etkilemektedir. TEKNOLOJİ ve uygulamaları konusunda 2 temel genellemeden söz etmek mümkündür: bunlardan biri değişim diğeri de sosyal gelişimdir.
Teknolojinin getirdiği ve gerçekleştirdiği ilerleme karşısında insanların bu değişime karşı evirilme ve gelişme zorunluluğu ortaya çıkmaktadır. Başka bir ifade ile söylersek değişim aynı zamanda gelişimi de sağlar.
İktisat tarihi buyunca gelişim süreçlerini incelediğimizde görürüz ki teknolojik devrimler belli bir süreç sonra sosyal devrimlere de yol açmaktadır. Bu değişim sırasında teknoloji o kadar hızlı ilerlemektedir ki toplumun çözüm bulma ve adaptasyon sorunları yaşaması kaçınılmaz olmaktadır. Teknolojik gelişmeleri özümlemek içselleştirmek ve günlük rutin haline getirmek için toplumun ve bireylerin bir yapılanma sürecinden geçmesi kaçınılmaz olmaktadır. Bunun içinde çalışma yaşamı içeresinde, iş yerlerinde ve özellikle de kurumsallaşma amaç ve iradesindeki firmalarda teknolojiyi içselleştirmek için yeni örgütlenme şekilleri, yeni gözetim ve denetim yolları, yeni ödül ve müeyyide şekilleri gibi değişim modelleri uygulama zorunluluğu ortaya çıkmıştır.
“İLK ÇAĞLARDA GÜÇLÜ OLAN, ENDÜSTRİ ÇAĞINDA ZENGİN OLAN KAZANIRDI. BİLGİ ÇAĞINDA İSE BİLGİLİ OLAN KAZANACAKTIR.”A. TOFFLER
Günümüzde bilgi ve teknoloji uygulamalarına uyum gösterebilmek için çok daha fazla
• Ekonomik
• Sosyal,
• Mesleki
• Coğrafi
• Yönetimsel
• Beşeri
• İdari hareketliliğe ve organizasyona ihtiyaç vardır. Doğal olarak ayrıca bu yapıların birçoğunun da reorganize edilmesi kaçınılmazdır.
Teknik gelişimlerin durdurulamazlığı dikkate alındığında kurumların ve organizasyonlarında bunun dışında kalması düşünülemez bu durumda teknolojik gelişime bağlı olarak sistem modellemelerinde daha fazla bütünleşme ve entegre olma zorunluluğu ortaya çıkmaktadır.
Teknolojinin gerektirdiği tüm karmaşık işlemler ve faaliyetler hem içinde bulunduğu grup ve şirket hem de o işletmenin olduğu sektör ve toplum olarak bütünleştirilmeli ve bu durum ülke genelinde yaygınlaştırılarak entegre edilmelidir, aksi halde beklenen marjinal fayda elde edilemez
Böylelikle bir işletme için uygulanan küçük bir teknolojik farklılık o işletmenin mensubu olduğu sektörde öncülük yapacak, benzerlerine örnek olacak zamanla yaygınlaşacak ve ülke genelinde toplam artı değer yaratacaktır.
Gelişmekte olan bizim gibi ülkelerdeki bu durum gelişmiş ülkelere göre daha kolaydır çünkü yüksek teknolojili bir toplumdaki değişim düşük teknolojili bir toplumdan daha zordur üretim araçlarındaki çeşitlilik ve gelişmişlik sistemin daha karmaşık olmasına ve parçaların birbirine daha fazla etkileşimine yol açmaktadır
“BİR MİLLETİN BÜYÜKLÜĞÜ, NÜFUSUNUN ÇOKLUĞU İLE DEĞİL, AKILLI VE FAZİLET SAHİBİ ADAMLARININ SAYISI İLE BELLİ OLUR.”VİCTOR HUGO
Sonuç olarak teknolojinin nimetlerinden faydalanmak elbette güzeldir ancak külfetlerini hesaplamadan yapılacak bir değişim her zaman beklenen gelişimi sağlamayabilir.