Orta öğretime geçiş konusunda yapılan değişikliğin kamuoyu ile paylaşıldığı ilk günden bu yana kaygılarını dile getirdiklerini ve doğru bilgiye sahip olmak için sorularını her zeminde sormaya devam ettiklerini kaydeden Gül, “Yapılan değişikliğin öğrencileri mağdur edeceği ve öğrencileri istemedikleri okullara yönlendireceğine dair kaygı ve kuşkularımızı paylaştık, paylaşmaya da devam edeceğiz. Her öğrencinin istediği okul türünde ve okulda eğitim alma hakkını sonuna kadar savunduk, savunmaya da devam edeceğiz. Okullaşma politikasının siyasi iktidarın gereksinimlerine göre değil, öğrencilerin ilgi, istek, yetenek ve gereksinimlerine göre oluşturulması gerektiğini her koşulda ifade ettik, etmeye de devam edeceğimizi bir kez daha belirtelim” dedi. Gül, açıklamasının devamında şunları dile getirdi: “30 Temmuz tarihinde açıklanan yerleştirme sonuçları, bugüne kadar yanıtını aradığımız Ortaöğretime geçiş sisteminde yapılan değişiklikler doğrultusunda yerleştirme süreci devam ediyor. Değişikliğin kamuoyu ile paylaşıldığı ilk günden bu yana kaygılarımızı ifade ediyor, doğru bilgiye sahip olmak için sorularımızı her zeminde sormaya devam ediyoruz. Yapılan değişikliğin öğrencileri mağdur edeceği ve öğrencileri istemedikleri okullara yönlendireceğine dair kaygı ve kuşkularımızı paylaştık, paylaşmaya da devam edeceğiz. Her öğrencinin istediği okul türünde ve okulda eğitim alma hakkını sonuna kadar savunduk, savunmaya da devam edeceğiz. Okullaşma politikasının siyasi iktidarın gereksinimlerine göre değil, öğrencilerin ilgi, istek, yetenek ve gereksinimlerine göre oluşturulması gerektiğini her koşulda ifade ettik, etmeye de devam edeceğimizi bir kez daha belirtelim. 30 Temmuz tarihinde açıklanan yerleştirme sonuçları, bugüne kadar yanıtını aradığımız sorularda ve ifade ettiğimiz kaygılarda ne kadar haklı olduğumuzu ortaya çıkarmıştı. Yüz binlerce öğrenci sistemin kendisinden dolayı mağdur olmuş, istemediği okullara yerleşmiş veya hiç yerleşememişti. Akademik eğitim almaya dönük talebin olanca açıklığı ile bir kez daha açığa çıktığı bu yerleştirme dönemi, farklı tartışmaları da kaçınılmaz olarak gündeme getirdi. Yaşanan tartışmalardan sonra 05.08.2018 tarihinde yayınlanan “Yerleştirmeye Esas Nakil Kılavuzu”, MEB’in kimi yanlışları düzeltme yolunu tercih ettiğine dair izlenimler oluştursa da, sorun bütünlüklü olarak algılanıp, bütüncül çözümler üretilmedikçe olumlu sonuç alma olasılığı görünmemektedir. Merkezi sınav ve adrese dayalı yerleştirmede açıkta kalan ya da açıkta kalma kaygısıyla istemediği okulu tercih ederek yerleşen yüz binlerce öğrenci Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’ un da açıklamaları sonucu birinci nakil işlemlerinde yerleşme umuduyla tercihlerini yapmıştı. Ülke genelinde Mesleki liseler ve imam hatip liseleri kontenjanlarında yüz binlerce açık varken akademik eğitim veren Anadolu Liselerinde bu sayı oldukça sınırlıydı. Bakan Selçuk kontenjanların artırılacağını belirtmiş ve bazı illerde de yeni kontenjanlar açılmıştı. Ancak Çorum’ da herhangi bir liseye yerleşemeyen bine yakın öğrenci ve yine istemediği liseyi tercih etmek zorunda kalan yüzlerce öğrencinin beklentisi Anadolu Liselerinin kontenjanlarının arttırılması idi, maalesef bu gerçekleşmedi. İlk yerleştirme sonucu ilimizde Anadolu Liselerinden yalnızca Cumhuriyet Anadolu Lisesi (85 kontenjan boş) ve Eti Anadolu Lisesinde (15 boş kontenjan) kalmış, birinci nakil başvurusunda da buralar tercih edilmiştir. İlimiz merkezindeki ortaokullardan bazılarında elimizdeki verilere göre ilk yerleştirmede herhangi bir liseye yerleşemeyen onlarca öğrenci özel okullara yönelmek zorunda kalmıştır. İlk nakil yerleştirme sonuçları 13 Ağustos Salı günü açıklanmış, öğrenci ve velilerimizin umutları bir kez daha kırılmıştır. Birinci nakil yerleştirmesinde de tıpkı ilk yerleştirmede olduğu gibi öğrencilerimizin tercihi yine akademik eğitim veren liselerden yana olmuştur. Bu yerleştirme sonucu Merkez Cumhuriyet Lisesinde 11 kontenjan açık kalmış, bu sayı meslek ve imam hatip liselerinde yüzlerce açık olarak karşımıza çıkmıştır. Kısacası bir tarafta sonraki nakil yerleştirmelerine ilimizdeki akademik liselerin kontenjanını arttırılması umuduyla hala yerleşemeyen yüzlerce öğrenci bir tarafta da öğrencilerin tercih etmediği yüzlerce kontenjan açığı bulunan meslek ve imam hatip liseleri. Bu liselere geçişte dayatılan sistemim acı bir tablosudur, iflas ettiğinin göstergesidir. “MEB ACİLEN AKADEMİK EĞİTİM VEREN OKULLARIN KONTENJANLARINI ARTIRMALIDIR” Görülen odur ki, ortaöğretime geçiş ile ilgili tartışma daha uzun süre devam edecektir. Yaşanan mağduriyetlerin giderilmesi için MEB acilen akademik eğitim veren okulların kontenjanlarını artırmalıdır. Sayısal veriler öğrencilerin tercihinin akademik eğitimden yana olduğunu göstermektedir. Sadece yerel yerleştirme ile öğrenci alan Anadolu liselerinin değil, merkezi yerleştirme ile de öğrenci alan akademik eğitim veren okulların kontenjanları da artırılmalıdır. Milli Eğitim Bakanlığının bu mağduriyeti çözecek zamanı ve fırsatı vardır. Bakan Ziya Selçuk’ un açıkladığı gibi akademik eğitim veren liselerin kontenjanını öğrenci tercihlerini karşılayacak oranda arttırmalıdır. İlimizde de Milli Eğitim Müdürlüğü yetkilileri bu sayıları tespit ederek akademik eğitim talebini karşılayacak oranda mevcut liselerin fiziki koşullarını değerlendirerek gerekli kontenjan artırımı için düzenlemeler yapmalıdır. Kontenjanlar artırılmadan yapılacak olan tercihler, kılavuz nasıl olursa olsun, olumlu sonuç üretmekten uzaktır. Ayrıca kontenjanların sadece yerleşemeyen öğrenciler dikkate alınarak artırılması sorunun çözümünde yeterli olmayacaktır. 4. ve 5. tercihine yerleşen 92.010 öğrenci de kontenjan artırımında mutlaka göz önünde bulundurulmalıdır. Eğitim Sen olarak bizler her öğrencinin eğitim hakkını dün olduğu gibi bugün ve gelecekte de savunmaya aynı kararlılıkla devam edecek, süreci gözlemlemeye devam edeceğiz.” (Haber Merkezi)