İşçiyi, köylüyü ve ezilenleri yok sayan bir siyaset anlayışını reddettiklerini ifade eden Akdeniz, halkın üzerindeki bütün vesayet kurumlarının ortadan kaldırılması gerektiğini söyledi. EMEP Genel Başkanı Akdeniz, Çorum’da düzenlenen “Türkiye nereye gidiyor, ne yapmalı?” konulu konferansta konuştu. Ülkenin ekonomik anlamda ciddi bir şekilde uçuruma doğru sürüklendiğini, geçtiğimiz günlerde doların 40 kuruş artmasıyla birlikte tüm halkın 176 milyar lira borçlandığını, oysa bankalarında döviz hesabı bulunan bir avuç zenginin ise bir gecede 150 milyar kazandığını kaydeden Akdeniz, “Bu halkımıza reva mı? Zam yağmuru durmak bilmiyor. Daha da beteri gelecek. Seçimi beklersek daha zor günleri göreceğiz. Ne yaparsak bugün yapmamız gerekiyor. Kitlelerin zamlara, işsizliğe, hayat pahalılığına karşı seferber edilmesi gerekiyor. Bize grevleri unutturanlar, mitingleri de unutturmak istiyor” ifadelerini kullandı. Konuşmasında üniversite gençliğinin yaşadığı yurt sorununa değinen Akdeniz, özellikle de büyük kentlerde yüzbinlerce boş konutun bulunduğunu ancak öğrencilerin barınma sorunu yaşadığını kaydederek, “Ortalık inşaattan, imardan geçilmiyor. Her taraf beton. Biz biliyoruz ki, bu iktidar sermaye ile kol kola bir meta üretiyor. Devlet yurt yapmadığı zaman öğrenciler tarikat yurtlarına mecbur hale getiriliyor. Laiklik ve Cumhuriyet’in son kırıntıları da tarikatlar eliyle yok ediliyor” dedi. 25 Kasım’ın Kadına Şiddetle Mücadele Günü olduğunu, oysa Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden de çekildiğini anımsatan Akdeniz, bununla ilgili ÇYDD’nin Danıştay’a yaptığı başvurunun da reddedildiğini söyledi. Kadın cinayetleri için “özünde siyasi cinayetlerdir” diyen Akdeniz, meşru müdafaa hakkını kullanan Çilem Doğan’ın 15 yıl hapis cezasının Yargıtay tarafından onandığını belirterek, “Kadınlar bu sistemde kendilerini nasıl koruyacak? Kadınıyla erkeğiyle hep birlikte tek adam rejimini tarihin tozlu raflarına göndermeliyiz” şeklinde konuştu. Konuşmasının devamında eski MİT’çi Mehmet Eymür’ün Halk TV’de yaptığı açıklamalarına değinen Akdeniz, gladyo marifetiyle Maraş’ta, Çorum’da, Sivas’ta katliamların tertiplendiğini belirterek, Türkiye’de yaşanan katliamlar karşısında tarihsel bir yüzleşmeye gidilmesi gerektiğini bildirdi. Yakın tarihte ise 7 Haziran 2015 ve 1 Kasım 2015 arasında 800’ü aşkın yurttaşın yaşamını yitirdiğini, Ankara Gar Katliamı’nda 104 insanın hayatını kaybettiğini ve bunun 16’sının da partilerinin üyesi olduğunu belirten Akdeniz, hayatını kaybeden parti üyelerinden bir tanesinin de Çorumlu Emine Ercan olduğunu söyledi. Akdeniz, “O süreçte yaşanan çete-mafya ilişkilerinin hesabı mutlaka sorulmalıdır” dedi. ”İŞÇİ VE HALK MUHALEFETİNİ HEP BİRLİKTE ÖRGÜTLEMELİYİZ” EMEP Genel Başkanı Ercüment Akdeniz, ülkenin mevcut ekonomik ve siyasi gidişatından hoşnut olmayan emekçi kitlelerin örgütlü bir şekilde hareket etmesinin önemine dikkat çekti. Ülkede kuraklık yaşandığını ancak iktidarın kuraklıkla ilgili destek sözünü halen yerine getirmediğini ve çiftçinin kan ağladığını dile getiren Akdeniz, “Hangi çiftçiyle görüşsek, ‘gübre fiyatı 100-150 lirayken şimdi 350-400 lira oldu’ diyor. Fiyat artışları durdurulamıyor. Önümüzde köylülüğün kırımı var. Bu tavır, köylüye ‘üretme ve toprağını bırak’ demek anlamına geliyor. Bir taraftan ise gıda enflasyonu tırmanıyor. Halkın gıdaya erişememesi gibi bir tehlike söz konusu. Sütten ete ve yumurtaya kadar en temel besin zincirlerine zam gelirken, tedarik zincirinde de gıda kıtlığı Türkiye’nin kapısına dayanmış durumda” dedi. “HALKIN DERMANI KALMADI” Köylülerin, işçilerin, gençlerin iktidara kırmızı kart göstermeye hazırlandığını, iktidar partisinin seçime doğru giderken ciddi bir çözülme içerisine girdiğini ifade eden EMEP Genel Başkanı Akdeniz, “Ancak bu halkın 1.5 yıl daha bekleyecek dermanı var mı? İşçiler genel grev yapmazsa, köylüler tıpkı Avrupa’daki gibi traktörleriyle yollara çıkmazsa biz normal bir seçim süreci yaşayamayız. Seçimde sandığın güvencesi sokaktır” şeklinde konuştu. Konuşmasının devamında ittifaklar sorununa da değinen Akdeniz, bir tarafta tamamen gerici bir Cumhur İttifakı’nın, onun karşısında ise içerisinde CHP’nin de bulunduğunu sağ partilerden ve AKP’den kopan kimi partilerden oluşan bir Millet İttifakı’nın bulunduğunu belirten Akdeniz, emekçilerin iki seçenekten birine mecbur olmadığını, merkezinde işçi sınıfının olduğu üçüncü bir seçeneğin mutlaka ortaya çıkması gerektiğini dile getirdi. Akdeniz, konuşmasının sonunda katılımcıların sorularını yanıtladı. EMEP Çorum İl Örgütü tarafından Belediye Konferans Salonu’nda düzenlenen “Türkiye nereye gidiyor, ne yapmalı?” konulu toplantıya CHP İl Başkanı Mehmet Tahtasız, EMEP İl Başkanı Cafer Gökmen, HDP İl Başkanı Şeref Karataş ve MYK Üyesi Veli Saçılık, Belediye-İş Şube Başkanı Mehmet Şen, Eğitim-Sen Şube Başkanı Ali Ekber Beyaz, Tüm Bel Sen Şube Başkanı Nevzat Veldet, Belediye Meclis Üyesi Av. Ahmet Özdel, Halkevleri temsilcileri, yöre ve köy dernekleri temsilcileri ve çok sayıda yurttaş katıldı. (Taner ŞİMŞEK)