Örneğin, cahiliye döneminden en büyük kafir olan Ebu Cehil’in lanet olarak Kur’an’da adı ismen geçmediğ ihalde Ebu Leheb’in ismi cehennemin ateşi olarak, hanımı ise cehennem ateşine odun taşıyıcı olarak açıklanması ve Ebu Leheb’in ölümünden 15 sene önce cehennemin en çetin yerinde korkunç ateşler içinde yanacağı R.SAV. tarafından Kur’an’ın 111. suresi olan Tebbet suresinde ismen lanetlenmiştir ki, bu sure 5 ayettir. Ama korkunç cehennemin inkarcılar için ne olduğunu bildirmesi bakımından son derece önemlidir. Kafirler için çok korkunç, müminler için ise son derecede ibretamiz bir suredir. Manası şöyledir:

Bu surede ulu Allah Ebu Leheb’e ve ailesine, oğluna beddua ile lanet ediyor. Sebebi ise; R.SAV.e 15 sene zulmettiler. Bu sure sırf Ebu Leheb’in hakkında inmiştir. Cehennemliklerin en acıklısı, en korkuncudur.

Bu aile Ebu Leheb, karısı Ümmü Cemil, oğlu Uteybe, R.SAV.in gece geçeceği yola çukurlar kazar, dikenler döşer, kazıklar çakarlar ve R.SAV. efendimize suikast hazırlarlar, olmadık zulümler yaparlardı. R.SAV. sabrederdi. Ebu Cehil, Ebu Leheb, Velit B. Mugire vs gibi azılı İslam düşmanları Müslümanları –sayıları çok az- evlerine hapsettiler. Açlığa, kıtlığa mahkum ettiler. Geceleri kurumuş köpek derilerini yemek durumunda bıraktılar. (İbnu Abbas’ın R.A.nın bildirmesidir, sahihtir) İbni Ebu Leheb bu zalimlerin Kur’an’da ismen bildirildiği baş zalimlerden birisi idi. R.SAV.in bedduasına ve ulu Allah’ın lanetine sağ iken uğramasına neden olmuştur. Bunun sonucu yüce Allah cc hazretleri Kur’an’ın 111. suresinde bu zalimlere lanetini bildirmişti. Şöyle ki:

1-Ebu Leheb’in iki eli kurusun ve kurudu da.

2-Malının çokluğu ve kazandıkları ona hiçbir fayda vermedi.

3-(O zalim) Alevli ateşte yanacak (ailesi Ümmü Cemil haini ise) odun taşıyıcı olarak ve boynunda ince hurma liflerinden yapılı bükümlü bir ip olduğu halde karısı da alevli ateşe gireceklerdir. (Tebbet suresi 1-2-3-4-5. ayetler, sh.602)

bir zalimin Kur’an’da ismen zikredilmesi, cehennem ateşine alevlerin içinde boğulacağının bildirilmesi, dillerin tarif edemeyeceği, zihinlerin tahmin edemeyeceği bir azabın haber verilmesi, müslümanların, meleklerin, bütün yaratıkların ve en önemlisi yüce Allah’ın lanetine uğraması son derece acıklı bir olaydır.

EBU LEHEB’İN KORKUNÇ SONU (ÖLÜMÜ)

Cahiliye devri müşriklerinin azılı kafirleri R.SAV.le mücadelede canları pahasına savaşa iştirak etmeye can atanlardı. Ebu Leheb de bunlardan birisiydi. R.SAV.in Medine’ye hicretlerinin peşinde müşriklerle ilk savaşı olan Bedir savaşında Ebu Leheb çiçek hastalığına tutulmuş hastalanmıştı. Bu yüzden katılamamış, yerine Ebu Cehil’in kardeşi olan As b. Hişam’ı kendi yerine göndermişti. Kureyş’in yenildiği haberini alınca Bedir savaşından (hezimetten) ötürü ölüm döşeğine düşmüş ve kahrından ölmüştür. Ebu Leheb’in bulaşıcı bir hastalık olan Taun Vebd Kolera vs gibi bir hastalık olduğu anlaşılmış olduğundan evlatları dahil yanına kimse yanaşamamış, cenazesine el değilmemiş, mezarı çukuru bile kazılamamış, hastalığın bulaşma tehlikesi nedeni ile ücret karşılığı -Sudani- işlere sürüklenerek gömülmüş, bazı rivayetlerde yer kabul etmemiş, çokça taşlardan üzerine taş yığını yapılacak şekilde taşları üzerine atarak tepe gibi yapmışlardır. Yine de kokusundan kurtulamamışlar, oralardan geçemez olmuşlardır. Ebu Leheb kıyemete kadar lanetle anılmasına neden olmuştur. Ebu Leheb zulmünün cezasının bir kısmını daha bu dünyada bulmuştur. Faizciliğin başı olan tefecilikle zengin olmuş olan Ebu Leheb ne dünyada ve ne de ahirette muradına erişememiştir.

(SÜRECEK)