Eskiden, yani 2000 öncesi “seçim” denince, akan sular dururdu…

Halkımız TV konuşmalarından çok, parti liderlerinin mitinglerindeki sözlerini akılda tutar, ortaya çıkan slogan ve vaatleri çok dikkate alırdı…

Gazete ve özel TV’ler haberleriyle oldukça “yansız” davranmaya çaba gösterirlerdi…

Mesela bugünkü TRT gibi davranmazlardı…

Tüm partilere aynı zaman aralığında yer ayırırlardı.

TRT’nin  eski üst yöneticileri, siyasi parti liderlerini aynı masa etrafında toplar, yansız ve objektif sorularla kurumun tarafsızlığını kanıtlamaya çalışırdı.

Tabii hiç kimse o zamanlar TRT’den BBC haberciğini beklemezdi.

Hakkımız da yoktu.

Ne de olsa deneyimleri azdı, örnek televizyonculuk yapacak durumda değillerdi…

Ya şimdi…

TRT’nin şu anda iç ve dış yayın kanal sayısını bilen yoktur sanırım.

Tüm kanallar Saray’ın güdümünde görev yaparlar…

Ana haber bültenlerinin çoğu adeta AKP Genel Merkezinde hazırlanır gibi…

Bu seçimlerde sayın Erdoğan’ın tüm mitingleri canlı yayınlandı…

Yetmedi parti üst yöneticileri devamlı TRT ekranlarında arz-ı endam eylediler.

Kesmedi, bakanlar sıraya girdi…

17 bakan İstanbul seçimlerini kazanmak için TRT ekranlarından inmediler…

Eski yasalara göre “tarafsız”lık ilkesini korumak için Adalet-İçişleri ve İmar-İskan bakanları seçimlerden üç ay önce istifa ettirilirdi.

Vazgeçtik istifa ettirilmelerinden…

Bu dönemde  üç bakan adeta AKP’nin kurucuları gibi ekranlardalar.

Kabinenin tüm bakanları, yani 17 bakan AKP Belediyelerinin seçimleri kazanması için meydanlardalar.

Yetmedi, TRT’nin tüm kanalları yanında tüm bakanlar ve  AKP üst yöneticileri “yandaş” TV ekranlarından “siyaset” yapıyorlar.

Görülmüş, yaşanmış bir tablo değil.

En son İçişleri bakanımız kalmıştı meydana çıkmayan..

Ülke çapında, değişik adlarla hayata geçirdiği operasyonları bir kenara bırakmış değil…

Ammaaaa…

Bakan bir yandan ülke genelinde “operasyon” yapıyor…

Bir yandan da AKP adaylarının kazanması için elinden geleni esirgemiyor…

Ne günlere kaldık…

TRT Genel Müdürü ve kadrosu iktidarı korumak için elinden geleni yapıyor.

Kurumunu yanlı haberleriyle iktidara “KAPIKULU” yaptığı gibi, muhalif TV’lere ceza kesen  RTÜK’ün kararlarını da seyretmekten geri kalmıyor.

Tıpkı “Sahibin Sesi” gibi.

Ne demiş Çin’li bir düşünür?

Bir ülkede küçük insanların gölgeleri uzuyorsa, o ülkede güneş batıyor demektir.”

Zamanın akışı durdurulamaz…

Az kaldı sayılır…