Tayyar Kerman Hoca’nın bugün elimizin altında bulunan dört özgün yapıtı var. Bunlar O’nun bu alandaki başarısının, yetkinliğinin en açık kanıtıdır. Yaşasaydı, yayımlayacağı ve yazacağı yapıtları vardı daha. Bu kitaplar, öğretmen ve öğrenciler için başvurulacak kaynak kitaplardır. Bunların değeri zamanı aşacaktır.

Basılı dört kitabı şunlardır:

-Manzum Denemeler

-Çorum Ağzından Derlemeler

-Ünlü Deyimlerin Yorumları ve Öyküleri

Son ve dördüncü kitabı olan;

-Edebiyat Anıtları–Klasiklerden Seçmeler ise, Kerman Hocanın vefatından 19 yıl sonra evlatları Tülin Kerman Esen ve Teoman Kerman tarafından bastırılmıştır.

Biz burada sırasıyla bu dört kitabı tanıtmaya çalışacağız.

1-MANZUM DENEMELER

İlk kitabı “Manzum Denemeler” adıyla 1991 yılında Çorum’da İstikamet Ofset’te basılarak okuruyla buluşmuştur. Bu şiir kitabı 64 sayfa olup, içinde 33 tane manzum deneme vardır.

“Kitabın önsözünde şöyle diyor Kerman Öğretmen:

“Edebiyatın düz yazı türü olan denemeler hemen hemen her konudaki bir düşünceyi, bir görüşü fazla derinleşmeden yorumlar. Kendisi ile birlikte okuyanı da düşündürür.

Bu kitapta yer alan metinler de bir denemedir. Aynı zamanda öğretici niteliktedir.

Serbest ölçüyle manzum yazılmış ve yalın bir anlatım biçimi öngörülmüştür.

(.....)

Ben, bu yazılarımda düşüncelerin şiirini yazmayı denedim. Onun için adına “Manzum Denemeler” dedim.

(.....)

Kitapta yer alan tüm şiirlerin ana teması ve olaylara bakış açısı, ilk sırada yer alan “Demokrasi Nedir?” şiirinde özetlenmiştir. Bunun dışında değişik bir yorum yapmak gerçeği yansıtmaz.”

Sevgili Abdullah Ercan Hocamız da, kitabın arka kapağındaki yazısında Manzum Denemeler’i şöyle değerlendirmiş.

“Tayyar Kerman, mesleği gereği yaşamı boyunca edebiyatla, şiirle iç içe oldu. Hem okuttu, hem yazdı. Şiirlerinde geleneksel “Edebi Sanatlar”a yer vermedi. Şiiri resim (tasvir)den; müzik (ahenk)ten ayrı tuttu. Şairaneliğe özenmedi. Bunların yerine sadeliği, basitliği, yalınlığı yeğledi. “Bir gün gelecek, şiir sadece kafayla okunacak“ diyen Paul Aluard’ı doğrularcasına yüreğe (duygu) değil, kafaya (akıl) seslendi. Bu şiirlerin çoğunda, kişiyi hem gülümseten, hem düşündüren ince bir alay (ironi)a yer verdi.”

Manzum Denemeler’inden bir örnek veriyoruz

Kendime Öğüt

Kendini küçük görme,

İnanıverirler sonra.

O zaman haraptır işin.

Sakın dev aynasına bakma.

İnanıverirsin sonra.

Neysen osun.

Vücut ve ruh gemisinin kaptanı…

Aman dikkat!

Gemi karaya oturmasın.

Nice kitaplı günlerde buluşmak dileğiyle, diyorum.

2- ÇORUM AĞZINDAN DERLEMELER

Bu ikinci kitabı ise, 1997 yılı martında İstanbul’da (Çekva) Çorum Eğitim Kültür Vakfı’nca bastırılmış olup, 142 sayfadır.

Yalçın Benderli’den Sabit Velidedeoğlu’na kadar, doğuştan ve gönülden Çorumlu olan 20 sanat ve kültür sevdalısı insanın katkılarıyla kotarılmış bu kitap.

Kapak tasarımını Çorumlu sanatçı Sait Maden’in yaptığı kitabın kapağında ise Tayyar Kerman Hocanın fotoğrafıyla birlikte yaşam öyküsü yer almış.

Kitabın sunuş yazısında Çekva Başkanı Prof. Turan Ilgaz şöyle demiş.

“Ulusal nitelikli eğitim ve kültür birikimlerinin genç kuşaklara bozulmadan aktarabilmesi ancak ve ancak o ulusun anadili ile gerçekleşebilir. Anadilimizin geçmişiyle doğrudan bağlantılı bir çalışmanın içimizden biri tarafından gerçekleştirilmesi, Vakfımıza armağan edilmesi bizim için özel bir mutluluk ve gurur kaynağı olmuştur.

Tayyar Kerman Hoca ise, kitabın “giriş” yazısında şöyle belirmiş düşüncelerini:

“Konuşma dilinde birlik yoktur. Her bölgenin asırlardan beri konuşa geldiği, kendine özgü özellikleri bulunan bir konuşma dili vardır. Bunlara dilbilgisi terminolojisinde “şive” veya “ağız” adını veriyoruz

(...) Bugüne değin “Çorum Ağzı”na ilişkin bir yapıt yayımlanmadı. Yapılan derlemeler ise gazete ve dergi sayfalarının kapsamını geçemedi.

Bir gün gelecek Çorumlu atalarımızın konuştuğu özgün Çorum ağzı, yazıya geçmeden unutulup gidecek”...

Çorum ağzından yakalayabildiğimiz sözcükleri, deyimleri, atasözlerini, yakarışları, ilenmeleri, şive bozukluklarını tümüyle kaybolup gitmeden kitap haline getirmeyi düşlüyordum. (...) Uzun yıllardan beri amatörce yaptığım kendi derlemelerimle birlikte (...) bir hayli belgeden yararlanarak bu kitabı hazırladım...”

Sevgili Tayyar Kerman Hoca gerçekten de bu kitabını kılı kırk yararcasına denilebilecek titiz bir çalışmayla, azimle, sabırla gerçekleştirmiş.

(SÜRECEK)