Kim ne derse desin 6’lı masa, son yıllarda Türk siyasal yaşamında yaratılan çok önemli bir hareket oldu. Daha açık ifadeyle, bir uzlaşma ve geleceğe dönük bir koalisyon hareketi oldu.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu ve DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan ile oluşan 6’lı masa, bugüne kadar 10 kez bir araya geldi. Ayrıca çeşitli konularda ekip çalışmaları oldu ve de olmakta.

1’inci toplantı, 12 Şubat 2022 günü Kılıçdaroğlu’nun ev sahipliğinde,

2’inci toplantı, 28 Mart 2022 günü Ali Babacan’ın ev sahipliğinde,

3’üncü toplantı, 25 Nisan 2022 günü Gültekin Uysal’ın ev sahipliğinde,

4’üncü toplantı, 29 Mayıs 2022 günü Ahmet Davutoğlu ev sahipliğinde,

5’inci toplantı, 3 Temmuz 2022 günü Meral Akşener ev sahipliğinde,

6’ıncı toplantı ise 21 Ağustos 2022 günü, Temel Karamollaoğlu’nun ev sahipliğinde yapılarak birinci tur görüşmeleri tamamlandı.

İkinci turun başlangıcı olan 7’nci toplantı ise 2 Ekim 2022 günü Kılıçdaroğlu’nun ev sahipliğinde,

8’inci toplantı, 14 Kasım 2022 günü Ali Babacan’ın ev sahipliğinde,

9’uncu toplantı, 28 Kasım 2022 günü Gültekin Uysal'ın ev sahipliğinde,

10’uncu toplantı, 5 Ocak 2023 günü Ahmet Davutoğlu ev sahipliğinde yapıldı.

Ve bu toplantılar devam edecektir.

Elbette çok farklı siyasal görüşleri olan, çok farklı siyasal beklentileri olan, çok farklı tabanı olan bu partilerin, ortak bir siyasal ve sosyal proje üretebilmek için sık sık bir araya gelmesi çok doğaldır.

Ve de temel vurgusu “parlamenter sisteme dönüş” ve “tarafsız Cumhurbaşkanı” olan 6’lı masada, daha somut adımların atıldığı, elle tutulur önerilerin oluştuğu görünür olmuştur.

* * *

Ancak son günlerde özellikle Ali Babacan ve Ahmet Davutoğlu’nun bazı açıklamaları dikkat çeker olmuştur.

Çünkü bu açıklamalar 6’lı masada sorun yaratacak gibidir.

Davutoğlu’nun şu son çıkışında, “Genel başkanlar doğrudan karar süreçlerinin içinde imza yetkisine sahip olarak bulunacaklar, cumhurbaşkanı kadar her stratejik kararda imza yetkisine sahip olacaklar” demesi tarafsız cumhurbaşkanı vurgusunu tartışılır hale getirmiştir.

Geçmişte Londra ve New York bankerleriyle, küresel finans çevreleriyle iyi ilişkiler kurmuş Ali Babacan’ın, anayasanın vatandaşlık tanımını içeren 66’ncı maddesi ve anadil konusunu içeren 42’nci maddesi ile ilgili yaptığı açıklamalar, Kemalist cephede rahatsızlık yaratmıştır.

Nitekim ADD’nin son günlerde basına yansıyan “Basına ve Kamuoyuna” başlıklı duyurusunda, “Hedefe kilitlenmiş milyonları ayrıştıran, kararsızlığa düşüren farklı sesler, uyumsuz görüşler, devlet yönetme ciddiyeti ile bağdaşmayan uçuk öneriler, emperyalizmin 100 yıllık hayallerini besleyen aykırı fikirler duymak istemiyoruz” denilmiştir.

Ve de 6’lı masaya bir çağrı olarak “emperyalizm işbirlikçisi, mezhepçi ve mikro milliyetçi siyasetler karşısında dik durulması” ifade edilmiş ve “Cumhuriyetin kuruluş felsefesine sadık durulmalı” anlamında bir vurgu yapılmıştır.

Elbette Davutoğlu ve Babacan’ın bu sözleri ve bu bakışı, 6’lı masa içinde mayalanmış mıdır, bilemiyoruz. Ama rahatsızlık yaratacağı kuşkusuzdur.

Yani diyebiliriz ki, bu konular 6’lı masayı sarsacak gibidir.

* * *

Oysaki toplum 6’lı masadan, hem demokrasi hem sosyal hem de milli konularda büyük beklentiler içindedir.

Özellikle yargının tartışıldığı…

Sosyal adaletin giderek yok olduğu…

Laikliğin büyük ölçüde tahrip edildiği…

Toplumun etnik ve mezhepçi bir kavgaya hapsedilir olduğu…

Yani böyle bir ortamda 6’lı masadan önemli beklentiler vardır.

Özet olarak ifade edilirse:

-Laik ve demokratik yapının inşası…

-Tarafsız ve bağımsız yargının inşası…

-Sosyal devletin oluşturulması…

-Özelleştirmelerin önünün açılmaması…

-Satılan stratejik kurumların millileştirilmesi…

-Özellikle din istismarcı çevrelere ödün verilmemesi…

-Küresel sermayeye karşı güçlü bir milli duruş gösterilmesi…

-İşsizliğe ve enflasyona karşı politikalar geliştirilmesi…

Ve gösterilecek cumhurbaşkanı adayının yeni bir BOP eşbaşkanı olmaması…

İşte bir bölümünü aldığımız bu ve buna benzer beklentiler, 6’lı masadan beklentilerdir.

Bu nedenlerle 27 Aralık 2022 günlü yazımda da ifade ettiğim gibi, ABD ve Batı’nın da ilgi gösterdiği 2023 seçimleri için bir siyaset mühendisliği dolaşıma sunulmuşken, 6’lı masayı oluşturan siyasi kimlikler, herhalde sözlerinde daha sorumlu daha seçici olmalıdır.