26 Mart 2024 günlü “Yerel Seçimler Üzerine” başlıklı yazımda, Ülkemizde toplumun tavrının ancak ve ancak sandıkta belli edilebildiği bir sandık demokrasimiz vardır demiştim.

Ve de yazımın sonunu, Yine de umarız ki, 31 Mart seçimleri toplumsal iradenin kusursuz yansıdığı, demokratik bir Türkiye’nin önünü açar olsun. Ve de umarız ki, 31 Mart seçimleri siyasal bir şokun yaşanmadığı, toplumun siyasal arayışının doğru okunabildiği bir seçim olsun diye bağlamıştım.

Öyle de olacak gibidir

Çünkü sandıklar için bir tartışmanın yaşanmadığı, sandık sonuçlarının tartışmasız kabul edildiği, sonuçların saygı ile karşılandığı bir siyasal görüntü oluşmuştur.

Ve de siyasi partilerin, hem bir özeleştiriye hem de seçim sonuçlarını değerlendirmeye açık olduğu gibi bir görüntü verilmiştir.

***

31 Mart seçimlerinin sonucu, adayların isabetli seçilmiş olmasının yanında daha da önemli olarak, birikmiş itirazların siyasete yansıması olmuştur.

Yani bu seçim sonuçlarını bir yerel seçim sonucu olarak görmemek gerekir.

Çünkü bu sonuçlar, toplumsal bir itirazın yerel seçimle gün yüzüne çıkışı olmuştur.

Çünkü bu itiraz:

-Cumhuriyet değerlerinin tahribatına bir itirazdır.

-Eğitimin İslamileştirilmesine bir itirazdır.

-Etnik ve inanç kökenli sorunların çözümlenmemiş olmasına ve iktidarın bu sorunlara bakışına bir itirazdır.

Ve de bu itiraz :

-Yargıdaki büyük tahribata bir itirazdır.

-Uygulanan ekonomi politikalarına bir itirazdır.

-Rant politikalarına bir itirazdır.

-Giderek daha da zorlanan yaşam koşullarına bir itirazdır.      

***

Nitekim bir başka yazımda da “Evet, bu toplum itiraz eder” diyerek:

-1946’dan sonra Demokrat Parti’ye yönelmesi

-1960’dan sonra Demirel’e yönelmesi

-1970’den sonra Ecevit’e yönelmesi

-1980’den sonra Özal’a yönelmesi

-2000’den sonra Erdoğan’a yönelmesi

Hep bir itirazın sonucudur. Hep yeni bir siyasal arayış içindir demiştim.

Ve de 2019’da Erdoğan’a itiraz, 2024’te daha da yükselmiştir.

Hem de iktidarı az da olsa silkeleyen, muhalefette yeni bir sinerji yaratan itiraz

Ne yazık ki bu itirazlar, bu arayışlar hiçbir zaman sorgulanmamış, sorgulanamamıştır. Zaten ülkemiz siyasetinde eksik olan da budur.

***

Elbette 31 Mart Yerel Seçim sonuçları, gazetelerde “sandığın mesajı” gibi, “demokrasi kazandı” gibi manşetlerle yer aldı.

Ve de olumlu bir siyasal iklimin rüzgârı hissedilir oldu.

Ama bir başka bakışla da bu seçim sonuçlarında, 2028 seçimlerine yönelik olarak yeni bir siyasal adresin mesajı görülür oldu.

Bu nedenle diyebiliriz ki, 31 Mart 2024 seçim sonuçları:

Salt bir yerel seçim değil yeni bir siyasi iklimin ayak sesleri olmuştur.

Ve de bu seçim:

Doğusunda Kürt realitesinin ayak bastığı

Ortasında muhafazakârlığın sıkıştığı

Batısında sekülerliğin yükseldiği

Yani bu görüntülerin oluştuğu ülkemizde, yeni bir siyasal yapılanmanın ayak sesleri olmuştur.

Bugün için bu ayak sesleri, hangi siyasetin, hangi siyasi kimliğin şahsında ete-kemiğe bürünecektir, şimdiden söylemek olanaksızdır.

Ama böyle bir oluşumu, herhalde önümüzdeki zaman dilimi gösterir olacaktır.