Diğer bir adıyla genosit (jenosit)…

1 Temmuz 2002’de Roma’da kurulan Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin Roma Statüsü'nün 6’ıncı maddesinde, soykırım tanımı yeniden yapılmıştır.

Bu tanıma göre soykırım bir milletin, bir ırkın, etnik ya da dini bir topluluğun tamamını ya da bir bölümünü yok etmek amaçlı yapılan aşağıdaki davranışlardır:

-Topluluk üyelerini öldürmek.

-Topluluk üyelerine ciddi fiziki veya zihinsel zarar vermek.

-Topluluk üyelerini bilerek tamamen ya da kısmen fiziksel yok oluşa götürecek yaşam şartlarına maruz bırakmak.

-Topluluktaki yeni doğumları kasıtlı olarak engellemek.

-Topluluğun çocuklarını zorla başka bir gruba transfer etmek.

Bugün İsrail’in Gazze’de uyguladığı saldırıların amacı tam da böyledir. Yani İsrail Gazze’de korkunç bir soykırım yapmaktadır.

Aslında soykırım, çok kanlı olarak geçmişte de uygulanmıştır. Neredeyse bir kısım halk yok edilir olmuştur. İşte aşağıda bir bölüm örnekler:

*   *   *

Kızılderili Soykırımı:

Bu soykırım Amerikan tarihinin kanlı geçmişidir, acımasız yüzkarasıdır. Bir yerli halkın tümüyle yok edilişidir.

1492’de Amerika’nın keşfiyle başlamıştır. ABD’nin 1776’da resmen kurulmasıyla daha da şiddetli olarak devam etmiş, Kızılderili halkının % 90’ı yok edilmiştir.

Öyle ki, Kızılderili kafa derisi için 5 dolar ödeme yapılır olmuş   ve de beyaz adam Kızılderili topraklarına el koymuştur.

*   *   *

Aborjin Soykırımı:

Avustralya kıtasında 1788’de İngiliz sömürgeciliğinin başlamasıyla, 300 bin civarındaki Avustralya yerlileri olan Aborjinlere karşı, yıllar içinde büyük bir katliam yaşanmıştır.

Ve Aborjin nüfusu 1900’de 45 bin kalmıştır.

*   *   *

Çerkez Soykırımı:

Çerkez ve tüm Kafkas halkları, bundan 159 yıl önce büyük bir trajedi yaşamıştır.

Özellikle 1864 yılında, Çarlık Rusya’sının Kafkas bölgesini ilhak etmesine direnen Çerkezler, savaş sürecinde kadın ve çocuk ayrımı gözetilmeden soykırıma tabi tutulmuş, büyük bir çoğunluk katledilmiştir.

Ve bir milyonu aşkın Çerkez vatanından sürgün edilmiş, büyük çoğunluğu bu büyük göçte açlıktan ve susuzluktan ölmüştür. Sağ kalanlar da Osmanlı İmparatorluğu içinde Bulgaristan, Arnavutluk, Sırbistan, Suriye, Irak ve Lübnan’a kadar dağıtılmıştır.

*   *   *

Yahudi Soykırımı (Holokost):

Holokost, Hitler liderliğindeki Nazi Almanya’sı döneminde, yaklaşık 6 milyon Yahudi’nin sistemli bir şekilde öldürüldükleri katliama verilen isimdir.

Soykırım kurbanlarının çoğunluğu Nazi kamplarında, geldikleri ilk gün ya gaz odalarında boğularak ya da kurşuna dizilerek katledilmiştir. Kalanlar ise açlık, hastalık, işkence veya insanlar üzerinde yapılan tıbbi deneylere kurban edilmiştir.

Nazi katliamının ana üslerinden birisi olan Auschwitz toplama kampının, müttefik kuvvetleri tarafından kurtarılış günü olan 27 Ocak, çok sayıda ülkede “Holokost Anma Günü” olarak kabul edilmişti. BM Genel Kurulu ise 2005 yılında 27 Ocak’ı, “Uluslararası Holokost Anma Günü” olarak kabul etmiştir. Yani Yahudi Soykırımı’nı anma günü…

*   *   *

Ruanda Soykırımı:

Ruanda 13,5 milyon nüfusu, 26 bin 338 km_ alanı olan bir Afrika ülkesidir.

1890-1918 yılları arasında Almanya’nın sömürgesidir.

1918-1962 yılları arasında Belçika mandacılığında olan bir ülkedir.

Ama 1 Temmuz 1962’de bağımsızlığını kazanmıştır.

1994’te, Ruanda halklarından olan 1 milyon Tutsi katledilmiştir. Bu soykırıma uluslararası hiçbir güç müdahale etmemiş, BM ise görmez olmuştur.

*   *   *

Bosna’da Srebrenitsa Soykırımı:

1995’te Bosna’nın Sreprenitsa kasabasında 8 bin Müslüman, Sırp kuvvetleri tarafından katledilmiştir.

Bu nedenle 2001 yılında, Bosnalı Sırp General Radislav Kristiç, Yugoslavya için oluşturulan Uluslararası Ceza Mahkemesi'nde soykırımdan mahkûm edildi.

2007 yılında ise “Bosna Kasabı” denilen Sırp Komutan Ratko Mladiç, “soykırım”, “savaş suçları” ve “insanlığa karşı suçlar” işlediği için müebbet hapse mahkûm edildi.

*   *   *

Ve Gazze’de Soykırım:

1948’den bugüne adım adım uygulanan Filistin halkını yok etme planı, 7 Ekim’den bugüne büyük bir şiddetle uygulanmakta; karadan, havadan, denizden bombalarla Gazze yerle bir edilmekte, mazlum bir halk imha edilmekte.

Ve 48 günde çoğu çocuk ve kadın 15 bin ölü, 30 bin yaralı…

Hem de Arap Dünyası seyrederken… Hem de İslam Dünyası seyrederken… Hem de BM seyrederken…